YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İşçinin arabuluculuk evraklarını haberi olmadan imzaladığı iddiasının, mahkemece hangi hususlar üzerinden değerlendirileceği hakkında örnek Kr.

Karar Özeti

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihtiyari arabuluculuk tutanağında davacının imzasının bulunduğu, öncesinde taraflarca arabulucu belirleme tutanağı ve muvafakatnamenin imzalandığı, davacının telefonuna Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından SMS (kısa mesaj) gönderildiği, işbu numaranın davacıya ait olduğunun telefon operatörü yazı cevabıyla teyit edildiği, işten çıktığı tarihte ya da hemen öncesinde istirahatli olmadığının anlaşıldığı, çıkış tarihinde ya da öncesinde hastane muayene kaydı olmasının arabuluculuk sürecine katılmasına mani olmayacağı, tüm bunların yanı sıra davacı tarafça dava dilekçesinde davacının "eylül ayı sonuna doğru" iyileşince davalı işyerine başvurduğu, işine dönmek istediğini beyan ettiği sırada işten çıkışının yapıldığının öğrenildiği beyan edilmiş ise de dosyadaki yazılara göre davacının 31.08.2021 tarihinin ardından 07.09.2021 tarihinde işsizlik ödeneği için Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve davacıya 31.08.2021-28.02.2022 tarihleri arasında işsizlik ödeneği ödendiği, bunun da davacının iddialarının aksini gösterdiği, yine son olarak arabuluculuk tuatanağının ibra niteliğinde yorumlanamayacağı, güncel Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların ihtiyari arabuluculuk yoluyla anlaştıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar

 

9. Hukuk Dairesi         2024/1080 E.  ,  2024/4331 K.

 

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

 

SAYISI : 2022/1022 E., 2023/978 K.

 

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

 

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi

 

SAYISI : 2021/473 E., 2022/284 K.

 

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

 

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 18.08.2011-31.08.2021 tarihleri arasında hasta ve yaşlı bakım elemanı olarak belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığını, işyerinde baskı ve yıldırma ile bazı personelin istifa etmek zorunda bırakıldığını, müvekkilinin tüp bebek şansı olduğunu belirterek davalı işverenden izin ve bir miktar avans istediğini, davalı tarafından müvekkiline 11.500,00 TL gönderildiğini, tedavinin gerçekleşmemesi üzerine müvekkilinin işine dönmek istediğini ve tarafına avans olarak yatırılan 11.500,00 TL'nin ücretinden kesilmesini davalıdan talep ettiğini, davalı tarafından ise ihtiyari arabuluculuk görüşmesinde anlaşma yapılarak işten çıkarıldığının müvekkiline bildirildiğini, avans ödemesi sırasında arabuluculuk görüşmesi yapılmış gibi müvekkiline birçok belgenin imzalatıldığını, eşitler arası belirlenmiş ve başvurulmuş bir arabulucu bulunmadığını, müvekkilinin imzalatılan evrakın arabuluculuk tutanağı olduğunu dahi bilmediğini, tarafların müzakerelerde bulunduğu bir arabuluculuk sürecinin yürütülmediğini, ihtiyari arabuluculuk tutanağı olduğu iddia edilen tutanağın açık bir şekilde geçersiz olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından yapılan arabuluculuk görüşmesi ile imza edilen tutanakların inkar edildiğini, hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde bir senaryo yazılıp Mahkemenin dikkatini dağıtmak amacıyla kurgu oluşturulmaya çalışıldığını, tarafların ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurarak karşılıklı anlaşma yaptıklarını, arabulucu belirleme tutanağında davacının imzasının bulunduğunu, davacının arabuluculuk bürosuna bildirdiği telefon numarasına arabuluculuk dosyası açıldığında mesaj gönderildiğini, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde davacının arabuluculuk tutanaklarını iradesiyle imzaladığını, davacının iddialarının tamamen haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihtiyari arabuluculuk tutanağında davacının imzasının bulunduğu, öncesinde taraflarca arabulucu belirleme tutanağı ve muvafakatnamenin imzalandığı, davacının telefonuna Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından SMS (kısa mesaj) gönderildiği, işbu numaranın davacıya ait olduğunun telefon operatörü yazı cevabıyla teyit edildiği, işten çıktığı tarihte ya da hemen öncesinde istirahatli olmadığının anlaşıldığı, çıkış tarihinde ya da öncesinde hastane muayene kaydı olmasının arabuluculuk sürecine katılmasına mani olmayacağı, tüm bunların yanı sıra davacı tarafça dava dilekçesinde davacının "eylül ayı sonuna doğru" iyileşince davalı işyerine başvurduğu, işine dönmek istediğini beyan ettiği sırada işten çıkışının yapıldığının öğrenildiği beyan edilmiş ise de dosyadaki yazılara göre davacının 31.08.2021 tarihinin ardından 07.09.2021 tarihinde işsizlik ödeneği için Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve davacıya 31.08.2021-28.02.2022 tarihleri arasında işsizlik ödeneği ödendiği, bunun da davacının iddialarının aksini gösterdiği, yine son olarak arabuluculuk tuatanağının ibra niteliğinde yorumlanamayacağı, güncel Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların ihtiyari arabuluculuk yoluyla anlaştıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

 

Davacı vekili; davalı tarafın tüp bebek tedavisi gören davacının bu sürecinden faydalanarak davacının iradesini sakatladığını ve davacının iş sözleşmesinin usul ve kanuna aykırı olarak feshedildiğini, tarafların birlikte arabulucuyu belirlemediğini ve arabuluculuk başvurusu yapmadığını, arabuluculuk süreci yürütülmediğini, arabuluculuk tutanağının geçersiz ve usule aykırı olarak düzenlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

 

 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen 31.08.2021 tarihli arabuluculuk anlaşma belgesinde tarafların dava konusu alacakların da içerisinde yer aldığı işçilik alacakları konusunda karşılıklı olarak anlaştıklarının belirtildiği, anlaşılan tutarın davacının banka hesabına yatırıldığı, arabuluculuk son tutanağı sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli belgelerden olup davacı tarafın arabuluculuk son tutanağının sahteliği konusunda bir iddiasının bulunmadığı, irade fesadına dayalı iddiaların ancak somut ve kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılamayacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık; arabuluculuk sürecinin kanuna uygun şekilde yürütülüp yürütülmediği ve buna göre ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

 

2. İlgili Hukuk

 

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

 

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 3, 8, 9, 11, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 inci maddeleri.

 

 

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 ila 39 uncu maddeleri.

 

3. Değerlendirme

 

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeple;

 

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

 

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 133 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor