YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Geçersiz arabuluculuk tutanağına itirazın, hak düşürücü süre açısından değerlendirildiği kr.

Karar

9. Hukuk Dairesi         2023/12759 E.  ,  2023/18694 K.

 

 

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

 

Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

 

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

 

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.09.2015-11.03.2022 tarihleri arasında davalı özel okul işyerinde okul öncesi uzman öğretici olarak çalıştığını, çalışma süresince ek ders ücretlerinin, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, her zaman bir aylık ücret alacaklı şekilde çalıştığını, sigorta primlerinin eksik gün üzerinden yatırıldığını, bu hususta Kuruma şikâyet yoluna gitttiğini, davalı Şirketin davacının herhangi bir talebi olmadan ve ortada hiçbir gerekçe yokken ihtiyari arabuluculuğa başvurduğunu, 30.11.2020 tarihinde davacının da içerisinde bulunduğu bir grup kişiyi zorla arabulucunun işyerine götürdüklerini, dava konusu arabuluculuk sözleşmesinin davalı Şirketin talebi ve zorlaması üzerine tutanağın okunmasına dahi izin verilmeyerek imzalatıldığını, hem davalıya hem de arabulucuya imzaladığı belgenin ne olduğunu sorduğunda kendisine, ücret alacağına ilişkin olduğunun ve alacaklı olduğu ücretin 01.09.2021 tarihinde ödeneceğinin bildirildiğini, imzalanan belgelerden bir suretin davacı tarafa verilmediğini, sonrasında davacının çalışmaya devam ettiğini, aynı uygulamanın okulda başka öğretmenlere de yapıldığını öğrendiğini, davacının arabulucunun yanına defalarca gitmesi sonucunda ancak arabulucuk tutanağının bir suretini aylar sonra alabildiğini ileri sürerek ihtiyari arabuluculuk görüşmesi neticesinde tutulan anlaşma belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sonuçlandığını, davacının kendi iradesi ile tutanağı imzaladığını, tutanağının iptali talebinin kötüniyetli olduğunu, davacının bir odaya alınarak zorla tutanak imzalatılması iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının Covid-19 salgını nedeniyle ders saatlerini dahi doldurmadığını, çalışmış olduğu süre zarfında tüm ücretleri eksiksiz olarak ödendiğini, davalı Şirketin arabuluculuk tutanağında belirtilen alacak kalemleri için bünyesinde çalışan ve kendi iradesiyle sürece dâhil olmak isteyen öğretmen, idareci ve işçilerle anlaşma sağladığını, anlaşma sağlamak istemeyen öğretmen, idareci ya da işçilerin sürece dâhil olmadığını, veya dâhil olsalar bile anlaşma ile sonuçlanmadığını, davalı Şirket ve arabulucu tarafından kimseye zorla belge imzalatılmadığını, davacının tutanakları kendi istek ve iradesi ile imzaladığını, arabuluculuk belgelerinin ibra niteliğinde olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun olarak yürütüldüğünü, arabuluculuk tutanaklarının ibra niteliğinde olmadığını ve görüşmeler sonunda taraflara teslim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arabuluculuk sonucunda düzenlenen anlaşma belgesinin niteliği itibarıyla bir maddi hukuk sözleşmesi olduğu ve bu nedenle bir sözleşmede bulunması gereken temellerden birinin eksik olması hâlinde uygulanabilirliğini yitirdiği, borçlar hukuku bakımından gerekli görülen asgari koşulların arabuluculuk sonucu imzalanan sözleşmede sağlanmış olması gerektiği, diğer sözleşmelere karşı ileri sürülebilen hata, hile, ikrah gibi iddiaların, bu sözleşme için de geçerli olduğu, anlaşma belgesinde yer alan sözleşmenin hata, hile, ikrah sonucu meydana gelmiş olması hâlinde sözleşmenin iptalinin istenebileceği, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi uyarınca, hata veya hile sebebiyle ya da ikrah sonucunda iradesi sakatlanan tarafın hata veya hileyi öğrendiği ya da ikrahın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirebileceği, somut uyuşmazlıkta iptali talep olunan arabuluculuk anlaşma belgesinin 30.11.2020 tarihinde düzenlenmiş olmasına karşın bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08.09.2022 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi davacının arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanmasının devamındaki günlerde okulda çalışan tüm öğretmenler ile birlikte arabuluculuk anlaşma belgesinin aleyhlerine olacak şekilde imzalatıldığını fark ettiği, dava dilekçesinde tutanaktaki imzanın inkârına ve belgenin sahteliğine dair bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

 

Davacı vekili; davalı işveren Şirketin, işyerinde çalışması devam eden davacıyı ortada herhangi bir uyuşmazlık bulunmazken arabulucuya zorla götürdüğünü, arabulucunun hiç bir açıklama yapmaksızın ve okunmasına izin vermeksizin tutanağı imzalattığını ve tutanakların davacıya verilmediğini, arabulucunun aynı zamanda işverenin avukatı olduğunu, ihtiyari arabuluculuk anlaşması yapılmasına karşın davacının iradesiyle gerçekleşen bir başvurunun olmadığını, imzalanan arabulucuk tutanağında davacının; ek ders ücreti alacağı, ... bayram ve genel tatil alacağı, eğitim öğretim ödeneği alacağı, bakiye ücret alacağı, fazla sürelerle çalışma alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, asgari geçim indirimi alacağına karşılık işverence 2.550,00 TL’nin 01.09.2021 tarihinde ödeneceği hususunun bile ... başına davacıdan davalı Şirket lehine genel bir ibra alma mücadelesinin kanıtı olduğunu, davanın sadece irade sakatlığına dayanılarak açılmadığını, arabulucunun aynı zamanda davalı Şirketin vekili olması, söz konusu tutanağın davacının hâlen davalı işyerinde çalıştığı dönemde işçi ile işveren arasında uyuşmazlık konusu olmadan ve işçinin bir başvurusu olmadan tutulması gibi gerekçelerin de mevcut olduğunu, deliller toplanmadan ve özellikle tanık dinlenmeden verilen kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iptali istenen ihtiyari arabuluculuk tutanağını düzenleyen arabulucunun düzenleme tarihinde davalı yanın vekilliğini yaptığı hususunun taraflar arasında tartışmasız olması karşısında; iptali istenen tutanaktaki açıklamalar ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında bulunan emredici düzenleme ve 6098 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrasında bulunan düzenleme itibarıyla kesin hükümsüzlük söz konusu olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin hükmünün yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin iptaline karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

Davalı vekili; yargılamanın esasının arabuluculuk tutanaklarının iptali istemine ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafın irade sakatlığı nedeni ile arabuluculuk tutanaklarının iptal edilmesi gerektiğini iddia ettiğini ancak talebin gerekçesinin maddi gerçeği yansıtmadığını, davacının kötüniyetli hareket ettiğini, birkaç işçi ile birlikte arabuluculuk görüşmesine gidilmesinin arabuluculuk anlaşması yapma iradesinin sakatlandığı anlamına gelemeyeceğini, arabuluculuk tutanaklarından davacının arabuluculuk süreci hakkında detaylı olarak ve kanuna uygun şekilde bilgilendirildiğinin ve tutanakların bir nüshasını aldığının açıkça anlaşıldığını, resmî belge ve tutanaklara karşın soyut iddiaların doğru kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının üniversite eğitimini tamamlamış öğretmen olarak mesleğini icra edebilen biri olarak iddia ettiği üzere bilinçsizce ve zorla arabuluculuk tutanağı imzalamasının mümkün olmadığını, arabuluculuk tutanaklarının hüküm ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda olduğunu, arabuluculuk tutanaklarının düzenlendiği tarih ile dava tarihi arasındaki geçen sürede davacının dava açmayarak işten ayrıldıktan sonra dava açmasının davacının tüm aşamalarda kötüniyetli olduğunun bir başka göstergesi olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe

 

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin iptali istemine ilişkindir.

 

2. İlgili Hukuk

 

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

 

 

2. 6325 sayılı Kanun'un "Görevin özenle ve tarafsız biçimde yerine getirilmesi " kenar başlıklı 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

 

"Arabulucu olarak görevlendirilen kimse tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli hal ve şartların varlığı halinde bu hususta tarafları bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu açıklamaya rağmen taraflar arabulucudan birlikte talep ederlerse arabulucu bu görevi üstlenebilir, yahut üstlenmiş olduğu görevi sürdürebilir.

 

3. 6325 sayılı Kanun'un "Tarafların aydınlatılması" kenar başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucu, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdür.

 

4. 6325 sayılı Kanun'un 3, 15, 17 ve 18 inci maddeleri.

 

5. 6098 sayılı Kanun'un 72 nci maddesinin "Kesin hükümsüzlük" kenar başlıklı birinci fıkrası şöyledir:

 

"Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmelere kesin olarak hükümsüzdür."

 

3. Değerlendirme

 

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeple;

 

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine,

 

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 142 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor