İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde bina görevlisi sıfatıyla yaklaşık 13 yıl hizmet süresinin bulunduğu, işten ayrılma gibi bir iradesi bulunmayan davacının "seni bundan sonra sözleşmeli çalıştıracağız" denilerek işverenin başvurusu üzerine arabulucuya götürüldüğü, arabuluculuk sürecinde imzalanan anlaşma belgesine göre davacıya tüm işçilik hak ve alacakları (Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin vs işçilik hak ve alacakları) yazılmak suretiyle 33.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hizmet dökümüne göre davacının 25.12.2019 tarihinde işten çıkışının verilip çok kısa bir süre sonra 02.01.2020 tarihinde tekrar davalı nezdinde işe girişinin yapıldığı, aynı düzen ve koşullar ile çalışmaya devam ettiği, eldeki davayı açtıktan kısa bir süre sonra 15.01.2021 tarihinde ise işten çıkartıldığı, yaşanan sürecin tanık anlatımlarıyla uyumlu olduğu, dava konusu arabuluculuk anlaşma belgesinde anlaşıldığı belirtilen hususlar açık ve net yazılmamakla birlikte davacının hizmet süresi karşısında açık bir orantısızlığın bulunduğunun aşikar olduğu, davalı taraf karşısında sosyo-ekonomik anlamda denk durumda olmayan davacının mevcut vaziyeti de dikkate alındığında ortada gerçek anlamda ... sözleşmesinin feshi ve tarafların anlaşmasına dair bir irade bulunmayıp davacının bilgisizlik ve deneyimsizliğinden de faydalanarak geçmişe yönelik hak ve alacaklarının tasfiyesinin amaçlandığı, bu nedenle dava konusu arabuluculuk anlaşma tutanağının geçersiz olduğu ve iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile arabulucu O.F. tarafından düzenlenen ... Arabuluculuk Bürosunun 25/12/2019 tarihli ve 2019/155185 dosya numaralı arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi 2024/1210 E. , 2024/2091 K.
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/26 E., 2023/266 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sitede 13 yıl süresince bina görevlisi olarak çalıştığını, davalı işverenin 2019 yılında müvekkili hakkında işten çıkarma kararı aldığını ve yönetim tarafından baskı kurularak arabuluculuk tutanağının imzalatıldığını, müvekkilinin arabulucu yanına gittiğinden dahi haberi olmadığını, arabulucu tarafından müvekkiline herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı gibi arabulucunun tarafsızlıği ilkesi de görmezden gelinerek müvekkilinin mağduriyetine sebep olacak şekilde arabuluculuk tutanağı düzenlendiğini, arabuluculuk anlaşma tutanağının öncelikle irade fesadı ve gabin nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, tutanakta 12 yıllık çalışma neticesinde bütün işçilik alacaklarına karşılık 33.000,00 TL tutar karşılığında anlaşıldığının belirtildiğini, ancak müvekkilinin yalnızca kıdem tazminatının bile yaklaşık 42.000,00 TL tutarında olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin zor durumundan ve bilgisizliğinden faydalanılarak arabuluculuk tutanağının imzalatıldığını ileri sürerek arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkili Sitede kapıcılık görevini ifa ederken işten çıkışının yapılmak istendiğini, davacının talebi ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücretine ilişkin işçilik alacakları konusunda 25.12.2019 tarihinde ihtiyari arabuluculuk yöntemi ile anlaşılma yoluna gidildiğini, 2019/155185 arabuluculuk dosya numarası ile işlem gören dosyada davacının bu taleplerine ilişkin 33.000,00 TL tutarında anlaşılarak tarafların imzaları ile anlaşma belgesi imzalandığını, ardından 26.12.2019 tarihinde anlaşılan tutarın davacının hesabına yatırıldığını, davacının hesabına geçen parayı herhangi bir itirazda bulunmaksızın kabul ettiğini, iade de etmediğini, davacının imzaladığı belgenin ne olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, görüşmelere katılan müvekkili apartman yetkilileri tarafında da beyan edildiği üzere arabulucunun gerekli açıklamaları kendisine ve diğer taraf olan müvekkiline izah ederek arabuluculuk süreci hakkında bilgi verdiğini, aradan geçen 1 yıla yakın bir süre sonra davacı tarafın anlaşma tutanağının iptalini istemesinin kötüniyetli hareket olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli ve 2020/747 Esas, 2021/147
Karar ... kararı ile; arabulucu O.F. tarafından sunulan beyan dilekçesinde taraflara açılış konuşması yapıldığı, arabuluculuk süreci ile gerçeklik testi kapsamında süreçte görüşülen konular, anlaşmanın neleri kapsadığı, izah edilecek olan belgeler hakkında detaylı bilgi verildiği, davacının okuma yazma bilip bilmediğine yönelik görüşmeler esnasında herhangi bir iddiada bulunmadığı, aşamalarda bu hususun dile getirilmediği gibi taraflar arasında yapılan görüşme neticesinde imzalanan anlaşma belgesi ile son tutanağın her iki tarafça bizzat imza edildiğinin belirtildiği, bu nedenle taraflar arasında yapılan arabuluculuk tutanağının geçerli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.05.2022 tarihli ve 2021/1298 Esas, 2022/1084 Karar ... kararı ile; davacının 2007 yılından bu yana davalı işyerinde çalışmasından kaynaklı işçilik alacaklarına ilişkin 25.12.2019 tarihinde arabulucu O.F. katılımı ile 33.000,00 TL karşılığında 2019/155185 dosya numaralı ihtiyari arabuluculuk belgesini imzaladığı, 03.11.2020 tarihinde ise ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline yönelik işbu davanın açıldığı, anlaşma uyarınca 33.000,00 TL'nin 26.12.2019 tarihinde davacıya ödendiğinin görüldüğü, arabulucu O.F'nin yazılı cevabında; taraflara açılış konuşması yapıldığı, arabuluculuk süreci ile gerçeklik testi kapsamında süreçte görüşülen konular, anlaşmanın neleri kapsadığı, izah edilecek olan belgeler hakkında detaylı bilgi verildiği, davacının okuma yazma bilip bilmediğine yönelik görüşmeler esnasında herhangi bir iddiada bulunmadığı, aşamalarda bu hususun dile getirilmediği, baskı olmaksızın hür irade ile tarafların anlaştığının belirtildiği, davacının 25.12.2019 tarihinde işten çıkışı verildikten sonra 02.01.2020-15.01.2021 tarihinde aynı işyerinde çalıştığı, arabuluculuğa konu olan çalışma dönemi için anlaşılan hususlarda dava açılamayacağından İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.10.2022 tarihli ve 2022/8616 Esas, 2022/11049 Karar ... kararı ile; davacı vekilinin tanık listesi sunarak 16.02.2021 tarihli ön inceleme ve tahkikat duruşmasında tanıklarının dinlenmesini talep ettiği, Mahkemece davacının bildirdiği tanıklar dinlenmeden ve deliller toplanmadan, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının ispat hakkını kullanmasına imkân verilmeden yargılamanın sona erdirilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu, belirtilen sebeple; davacı tanıkları dinlendikten sonra tüm dosya kapsamına göre yeniden değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde bina görevlisi sıfatıyla yaklaşık 13 yıl hizmet süresinin bulunduğu, işten ayrılma gibi bir iradesi bulunmayan davacının "seni bundan sonra sözleşmeli çalıştıracağız" denilerek işverenin başvurusu üzerine arabulucuya götürüldüğü, arabuluculuk sürecinde imzalanan anlaşma belgesine göre davacıya tüm işçilik hak ve alacakları (Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin vs işçilik hak ve alacakları) yazılmak suretiyle 33.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hizmet dökümüne göre davacının 25.12.2019 tarihinde işten çıkışının verilip çok kısa bir süre sonra 02.01.2020 tarihinde tekrar davalı nezdinde işe girişinin yapıldığı, aynı düzen ve koşullar ile çalışmaya devam ettiği, eldeki davayı açtıktan kısa bir süre sonra 15.01.2021 tarihinde ise işten çıkartıldığı, yaşanan sürecin tanık anlatımlarıyla uyumlu olduğu, dava konusu arabuluculuk anlaşma belgesinde anlaşıldığı belirtilen hususlar açık ve net yazılmamakla birlikte davacının hizmet süresi karşısında açık bir orantısızlığın bulunduğunun aşikar olduğu, davalı taraf karşısında sosyo-ekonomik anlamda denk durumda olmayan davacının mevcut vaziyeti de dikkate alındığında ortada gerçek anlamda ... sözleşmesinin feshi ve tarafların anlaşmasına dair bir irade bulunmayıp davacının bilgisizlik ve deneyimsizliğinden de faydalanarak geçmişe yönelik hak ve alacaklarının tasfiyesinin amaçlandığı, bu nedenle dava konusu arabuluculuk anlaşma tutanağının geçersiz olduğu ve iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile arabulucu O.F. tarafından düzenlenen ... Arabuluculuk Bürosunun 25/12/2019 tarihli ve 2019/155185 dosya numaralı arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; dinlenen tanıkların beyanlarının duyuma dayalı olduğu, arabuluculuk görüşmelerinin gizli olduğu ve tanıkların bu konu hakkında bilgi ve görgülerinin olmasının mümkün olmadığı, davacının müvekkili Sitede kapıcılık görevini ifâ ederken işten çıkışının yapılmak istendiği ve davacının talebi ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti alacakları konusunda 25.12.2019 tarihinde ihtiyari arabuluculuk yöntemi ile anlaşma yoluna gidildiği ve 2019/155185 arabuluculuk dosya numarası ile işlem gören dosyada davacının bu taleplerine ilişkin 33.000,00 TL ödenmesi konusunda anlaşılarak tarafların imzaları ile anlaşma belgesinin imzalandığını, akabinde 26.12.2019 tarihinde anlaşılan tutarın davacının hesabına havale edildiğini, davacının anlaşılan tutarı kendi ... iradesi ile kabul ederek hesabına geçen parayı herhangi bir itirazda bulunmaksızın ayrıca kabul ettiğini, iade etmediğini, davacının daha sonra müvekkili Site yönetimi tarafından tekrar işe alınmasının arabuluculuk sürecinin doğru yürütülmediği ya da tarafların anlaşma iradelerinin sakatlanmış olduğu anlamına gelmeyeceğini, arabuluculuk tutanak ve anlaşma belgeleri usulüne uygun şekilde tutulduğu, gerekli olan tüm açıklamaların yapıldığını ve tutanağa yazıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali gerekip gerekmediği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6325 ... Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu'nun 1 vd. maddeleri, 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 30 ila 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.