Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde yer alan “... ve Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulur...” bölümünün Anayasa’nın 2., 13., 35., 48. ve 49. maddelerine aykırılığı gerekçesiyle itiraz yolu ile iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verilmesi üzerine; Anayasa Mahkemesi'nin 14/11/2023 tarih ve 32369 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 28/09/2023 tarih ve E:2023/35, K:2023/163 sayılı kararıyla Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği, Kanun koyucu tarafından söz konusu iptal gerekçeleri dikkate alınarak 27/12/2023 tarihinde kabul edilen ve 28/12/2023 tarih ve 32413 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 48. maddesiyle anılan maddenin yeniden düzenlendiği, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 2. fıkrasının (g) bendinde yapılan yeni düzenlemede, Kanun’da tedbir işleminin değişen şartlara göre soruşturma ve kovuşturma aşamasında gözden geçirilmesine imkan tanınmasına yönelik olarak davalı Kuruma, geçici durdurma (mühürleme) işleminin kaldırılıp kaldırılmayacağının bu fıkrada yer verilen suçlarla sınırlı olmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelerden temin edilecek bilgilere göre altı ayda bir değerlendirilmesine yönelik yükümlülük getirildiği, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen yasal düzenlemeden farklı olarak mahkûmiyet dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde kesinleşme beklenilmeksizin geçici durdurma işleminin Kurum tarafından kaldırılacağına dair değişiklik yapıldığı;
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2024/1118 E. , 2024/2903 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2024/1118
Karar No:2024/2903
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Nakliyat Gıda Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacı şirket tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/ç maddesinde belirtilen kaçakçılık suçunun işlendiğinin tespit edildiğinden bahisle davacıya ait akaryakıt istasyonunun 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 20. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca mühürlenerek piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (Kurum) Denetim Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme istinaden tesis edilen … tarih ve B-… sayılı mühürleme tutanağının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davalı idarece mühürlenmiş olan akaryakıt istasyonunun mührünün kaldırılarak faaliyetine izin verilmesinin nedeninin 06/05/2022 tarihli yürütmenin durdurulması kararı olduğu, 25/05/2022 tarihli karar ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi üzerine davalı idarece kararın gereğine uygun olarak eski işlemin yeniden tesisine yönelik dava konusu mühürleme işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde yer alan “... ve Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulur...” bölümünün Anayasa’nın 2., 13., 35., 48. ve 49. maddelerine aykırılığı gerekçesiyle itiraz yolu ile iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verilmesi üzerine; Anayasa Mahkemesi'nin 14/11/2023 tarih ve 32369 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 28/09/2023 tarih ve E:2023/35, K:2023/163 sayılı kararıyla Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği, Kanun koyucu tarafından söz konusu iptal gerekçeleri dikkate alınarak 27/12/2023 tarihinde kabul edilen ve 28/12/2023 tarih ve 32413 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 48. maddesiyle anılan maddenin yeniden düzenlendiği, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 2. fıkrasının (g) bendinde yapılan yeni düzenlemede, Kanun’da tedbir işleminin değişen şartlara göre soruşturma ve kovuşturma aşamasında gözden geçirilmesine imkan tanınmasına yönelik olarak davalı Kuruma, geçici durdurma (mühürleme) işleminin kaldırılıp kaldırılmayacağının bu fıkrada yer verilen suçlarla sınırlı olmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelerden temin edilecek bilgilere göre altı ayda bir değerlendirilmesine yönelik yükümlülük getirildiği, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen yasal düzenlemeden farklı olarak mahkûmiyet dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde kesinleşme beklenilmeksizin geçici durdurma işleminin Kurum tarafından kaldırılacağına dair değişiklik yapıldığı;
Somut uyuşmazlıkta, davacı şirket hakkında hazırlanan Vergi Suçu Raporu üzerine başlatılan adli süreç sonrasında, davacı şirket yetkilisi O.D. hakkında Vergi Usul Kanunu'na Muhalefet suçlamasıyla açılan ceza yargılamasında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nce … tarih ve E:…; K:… sayılı beraat kararı verildiği, anılan kararın henüz kesinleşmediği, ancak davacının durumunun Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrası getirilen yeni düzenleme doğrultusunda iptal gerekçesi kapsamında kaldığı ve mühürleme işleminin (Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere) davacıya yüklediği aşırı külfet ve yol açtığı mağduriyet gözetilerek Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının bakılan davada derhal uygulanmasının hakkaniyet ilkesi gereği olduğu, 5015 sayılı Kanunun 20/2-g maddesinin davacının hukuki durumu yönünden dayanaksız kaldığı anlaşıldığından, dava konusu mühürleme işleminde hukuka uygunluk, İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi'nce verilen kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Suçu Raporu'nda davacının muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri ve sahte faturaları kullandığının tespit edildiği, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasının ardından durumun taraflarına bildirildiği, dava konusu işlemin mevzuattan doğan yükümlülüğü yerine getirmek üzere tesis edildiği, beraat kararı sonrası mühürleme işleminin kaldırıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki …
Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 27/06/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.