YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Memurun işe gelmediğinin ispatı için turnike girişlerinin tek başına yeterli olmadığı, tutanak, tanık beyanı vs delillerle belgelendirilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; hukuk devletinin temel unsurlarından birinin de belirlilik ilkesi olduğu, bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerektiği, bu ilkenin hukuki güvenlik ilkesiyle bağlantılı olduğu, hukuki güvenlik ilkesi ise; hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde idarelere güven duyabilmesini, idarelerin de işlemlerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı; olayda; dosya içerisinde personelin işe giriş ve çıkışlarının anlaşılmasına yarayacak kamera kaydının olmadığı, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin tutulmuş herhangi bir tutanak bulunmadığı gibi iş arkadaşlarının alınan ifadesinde de davacının gelmediği günlere ilişkin somut bir beyanda bulunulmadığı, bu durumda, turnike sisteminden geçmeme kaydının işe gelmeme sayılacağının personele ihtar edilmemesi ve sistemde yaşanacak olası arızalar sebebiyle turnike sistemindeki kayıtların tek başına işe gelmemeye delil kabul edilmesinin "hukuki güvenlik" ve "belirlilik ilkeleri"ne aykırı sonuçlar yaratacak olması ve davacının belirtilen günlerde işe gelmediğine ilişkin olarak hukuken geçerliliği bulunan somut tespitlere dayanılmaması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların, her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Karar

 

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/2939 E.  ,  2023/5829 K.

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

 

ONİKİNCİ DAİRE

 

Esas No : 2020/2939

 

Karar No : 2023/5829

 

 

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

 

VEKİLİ : Av. …

 

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

 

VEKİLİ : Av. …

 

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: İstanbul Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığında vergi müfettişi olarak görev yapan davacının, "Özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek'' fiilini işlediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (b) alt bendi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de; daha önce kendisine tebliğ edilen kesinleşmiş iki ayrı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunduğundan bahisle, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; hukuk devletinin temel unsurlarından birinin de belirlilik ilkesi olduğu, bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerektiği, bu ilkenin hukuki güvenlik ilkesiyle bağlantılı olduğu, hukuki güvenlik ilkesi ise; hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde idarelere güven duyabilmesini, idarelerin de işlemlerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı; olayda; dosya içerisinde personelin işe giriş ve çıkışlarının anlaşılmasına yarayacak kamera kaydının olmadığı, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin tutulmuş herhangi bir tutanak bulunmadığı gibi iş arkadaşlarının alınan ifadesinde de davacının gelmediği günlere ilişkin somut bir beyanda bulunulmadığı, bu durumda, turnike sisteminden geçmeme kaydının işe gelmeme sayılacağının personele ihtar edilmemesi ve sistemde yaşanacak olası arızalar sebebiyle turnike sistemindeki kayıtların tek başına işe gelmemeye delil kabul edilmesinin "hukuki güvenlik" ve "belirlilik ilkeleri"ne aykırı sonuçlar yaratacak olması ve davacının belirtilen günlerde işe gelmediğine ilişkin olarak hukuken geçerliliği bulunan somut tespitlere dayanılmaması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların, her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

 

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden bahisle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Turnike kartı geçiş sistemi konulu yazının davacının çalıştığı yere gönderildiği, davacının vergi müfettişi unvanıyla 657 sayılı Kanun’a tabi memur olarak görev yaptığı, izin veya hastalık izinleriyle ilgili düzenlemelerin 657 sayılı Kanun’da yer aldığı, davacının unvanı hakkında ayrıca bir düzenleme bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …

 

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

 

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

Temyizen incelenen kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

Temyize konu kararın, "davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının, her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;

 

Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklara uygulanacak "yasal faizin başlangıç tarihi"nin, dava açma tarihi olan 25/07/2018 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, söz konusu parasal ve özlük hakların; "davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmasında hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, Bölge İdare Mahkemesi kararının, "Dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük hakların, dava açma tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

KARAR SONUCU :

 

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

 

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve davacının hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının "davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine" ilişkin ibaresinin, "davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük hakların, dava açma tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

 

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 194 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor