İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: : İdare Mahkemesince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması sonrasında dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi üzerine verilen kararda; proje alanının çevresinde aşılanmış delice zeytinlikler ile zeytin bahçelerinin konumlandığı, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. maddesinde yer alan “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 km mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” hükmü uyarınca dava konusu proje alanına ait arazide mermer madenciliği faaliyetlerinin uygunluk arz etmediği, söz konusu işletmenin Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ek 5/1-(ı) koşulunu sağlamadığı, model girdisi olarak hesaplanan kütlesel emisyon debilerinin eksik hesaplanmış olması nedeniyle Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği açısından uygunsuzluk içerdiği, kaç adet ağacın kesileceği noktasında tespit yapılmadığı, proje alanın ormanlık alan olmasının çok sayıda ağacın kesilmesi gerekliliğini beraberinde getireceği, kesilecek ağaçların orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edildiği, ekolojik ve biyolojik denge için rezerv ağaç bırakılmasının öngörülmediği, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin neticesinde olası rüzgar ve su erozyonu riskine ilişkin tedbir öngörülmediği, orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmamasından bahisle söz konusu izni talep edilen alanın ormancılık disiplini açısından telafisi mümkün olmayan eksikleri barındırdığı, proje tanıtım dosyasında eksiklik ve hataların bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2023/13035 E. , 2023/5585 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/13035
Karar No : 2023/5585
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Muğla İli, Milas İlçesi, … Mahallesinde bulunan … numaralı II-B grubu maden ruhsatlı sahanın 24,6 ha''lık kısmında … Liman Hizmetleri Tic A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Mermer Ocağı ve Kesme-İşleme Tesisi Projesi" için Muğla Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce verilen … tarih ve … karar nolu "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: : İdare Mahkemesince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması sonrasında dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi üzerine verilen kararda; proje alanının çevresinde aşılanmış delice zeytinlikler ile zeytin bahçelerinin konumlandığı, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. maddesinde yer alan “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 km mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” hükmü uyarınca dava konusu proje alanına ait arazide mermer madenciliği faaliyetlerinin uygunluk arz etmediği, söz konusu işletmenin Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ek 5/1-(ı) koşulunu sağlamadığı, model girdisi olarak hesaplanan kütlesel emisyon debilerinin eksik hesaplanmış olması nedeniyle Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği açısından uygunsuzluk içerdiği, kaç adet ağacın kesileceği noktasında tespit yapılmadığı, proje alanın ormanlık alan olmasının çok sayıda ağacın kesilmesi gerekliliğini beraberinde getireceği, kesilecek ağaçların orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edildiği, ekolojik ve biyolojik denge için rezerv ağaç bırakılmasının öngörülmediği, bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin neticesinde olası rüzgar ve su erozyonu riskine ilişkin tedbir öngörülmediği, orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmamasından bahisle söz konusu izni talep edilen alanın ormancılık disiplini açısından telafisi mümkün olmayan eksikleri barındırdığı, proje tanıtım dosyasında eksiklik ve hataların bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Söz konusu projenin ormanlık alanda kalması nedeniyle 6831 sayılı Orman Kanununun 16. maddesi uyarınca gerekli izinlerin alınacağının Proje Tanıtım Dosyasında (PTD) taahhüt edildiği, toz oluşumunun olumsuz etkilerini en aza indirmek için yapılacak çalışmaların da PTD'de taahhüt edildiği, zeytincilik yapılan alanların olumsuz etkilenmemesi için İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden uygun görüş alınmadan faaaliyete başlanılmayacağının PTD'de belirtildiği, dava konusu kararın projeye verilmiş bir izin ve ruhsat olmadığı, mevzuata uygun olarak verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, kesin olarak, 19/10/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.