YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Yapılacak sanayi tesisi için verilen -Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir- yönündeki raporda; tesisin etki alanına ilişkin açıklama yapılması gerektiği hk.

Karar Özeti

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Kastamonu İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu "ÇED Gerekli Değildir" kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine ilişkin kararın, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 20/04/2022 tarih ve E:2022/1883, K:2022/4982 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, yeniden yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde yapılması planlanan rafine tuz üretim tesisine yönelik olarak, her ne kadar bilirkişi heyetince çevresel, hidrojeolojik ve madencilik etkiler yönleriyle olası etkilerinin ÇED raporunu gerektirecek boyutta olmadığı ve ÇED gerekli değildir kararının uygun olduğu yönünde kanaat belirtilmişse de; tesisin yanında depo edilecek ham tuz yığınlarından oluşabilecek toz ve tuz taşınımı hakkında bir hesaplamanın yapılmadığı, toplam kontrolsüz toz emisyon değerinin nasıl hesaplandığının belli olmadığı, tesisin yapılacağı alan müdahil şirketin özel mülkiyetinde olsa da tesisteki faaliyetlerin hemen yanındaki ve civarındaki tarımsal arazilerle meralara etki etmesinin de mümkün olduğu, bu doğrultuda tesisin etki alanına yönelik bir belirlemenin yapılmadığı, toprakta tuz etkisinin artmasının bitkilerde zehir etkisi yapabileceği, canlıların yaşam dengesinin olumsuz yönde etkileyebileceği, bölgedeki toprağın jipsli toprak yapısında olduğu ve bitkisel yaşam için önemli olduğu, bölgenin çeşitli korunması gereken endemik türden bitkileri barındırdığı, aynı zamanda faunistik değeri olan kemirgen ve sürüngenleri barındırdığı, çok sayıda hayvan izine ve yuvasına rastlandığı, bölgenin yakınındaki Acı Çay deresinin ve oluşturduğu havzanın göçmen kuşlar için beslenme ve barınma alanı olarak faydasının olabileceği, bölgenin zirai, floristik ve faunistik yapısına yönelik olarak sayılan tüm bu eksikliklerin ÇED raporu alınmak suretiyle detaylı ve mevsimsel incelemelere konu edilmesi gerektiği, proje tanıtım dosyasında bu konuların yeterince irdelenmediği ve öngörülen önlemlerin yetersiz kalacağı hususları dikkate alındığında; Çankırı İli, Merkez İlçesi, Süleymanlı Köyü sınırları içerisindeki "Rafine Tuz Üretim Tesisi Projesi" ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği'nin 17. maddesi uyarınca alınan "ÇED Gerekli Değildir" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Karar

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/13080 E.  ,  2023/5315 K.

 

T.C.

 

D A N I Ş T A Y

 

DÖRDÜNCÜ DAİRE

 

Esas No : 2023/13080

 

Karar No : 2023/5315

 

TEMYİZ EDENLER : (Davalı)

 

1- … Valiliği

 

VEKİLİ : Av. …

 

(Davalı yanında müdahil)

 

… Sanayi ve Yatırım Anonim Şirketi

 

VEKİLİ : Av. …

 

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … Köyü Tüzel Kişiliği

 

VEKİLİ : Av. …

 

2- …

 

3- …

 

4- …

 

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ :

 

Dava konusu istem: Çankırı İli, Merkez İlçesi, … Köyü sınırları içerisinde "Rafine Tuz Üretim Tesisi Projesi" ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği'nin 17. maddesi uyarınca alınan … tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Kastamonu İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu "ÇED Gerekli Değildir" kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine ilişkin kararın, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 20/04/2022 tarih ve E:2022/1883, K:2022/4982 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, yeniden yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde yapılması planlanan rafine tuz üretim tesisine yönelik olarak, her ne kadar bilirkişi heyetince çevresel, hidrojeolojik ve madencilik etkiler yönleriyle olası etkilerinin ÇED raporunu gerektirecek boyutta olmadığı ve ÇED gerekli değildir kararının uygun olduğu yönünde kanaat belirtilmişse de; tesisin yanında depo edilecek ham tuz yığınlarından oluşabilecek toz ve tuz taşınımı hakkında bir hesaplamanın yapılmadığı, toplam kontrolsüz toz emisyon değerinin nasıl hesaplandığının belli olmadığı, tesisin yapılacağı alan müdahil şirketin özel mülkiyetinde olsa da tesisteki faaliyetlerin hemen yanındaki ve civarındaki tarımsal arazilerle meralara etki etmesinin de mümkün olduğu, bu doğrultuda tesisin etki alanına yönelik bir belirlemenin yapılmadığı, toprakta tuz etkisinin artmasının bitkilerde zehir etkisi yapabileceği, canlıların yaşam dengesinin olumsuz yönde etkileyebileceği, bölgedeki toprağın jipsli toprak yapısında olduğu ve bitkisel yaşam için önemli olduğu, bölgenin çeşitli korunması gereken endemik türden bitkileri barındırdığı, aynı zamanda faunistik değeri olan kemirgen ve sürüngenleri barındırdığı, çok sayıda hayvan izine ve yuvasına rastlandığı, bölgenin yakınındaki Acı Çay deresinin ve oluşturduğu havzanın göçmen kuşlar için beslenme ve barınma alanı olarak faydasının olabileceği, bölgenin zirai, floristik ve faunistik yapısına yönelik olarak sayılan tüm bu eksikliklerin ÇED raporu alınmak suretiyle detaylı ve mevsimsel incelemelere konu edilmesi gerektiği, proje tanıtım dosyasında bu konuların yeterince irdelenmediği ve öngörülen önlemlerin yetersiz kalacağı hususları dikkate alındığında; Çankırı İli, Merkez İlçesi, Süleymanlı Köyü sınırları içerisindeki "Rafine Tuz Üretim Tesisi Projesi" ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği'nin 17. maddesi uyarınca alınan "ÇED Gerekli Değildir" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: Bilirkişi raporuna bakıldığında, eksik inceleme ürünü olduğu gibi farklı uzmanlık alanlarından oluşan heyetin sonuç olarak net bir fikir birliği içerisinde olmadığı, tesisin işletme aşamasında çıkabilecek toz emisyonunun toz tutma bacaları ile giderilebileceği, PTD'nda da toz tutma bacası kurulacağının belirtilmiş olduğu, çevre açısından olumsuz bir durum meydana getirmeyeceği, gürültü seviyesi ve atıksu yönlerinden PTD'nda belirtilen önlemler alındığı takdirde çevre açısından olumsuz bir durum meydana getirmeyeceği, PTD'nda belirtilen taahhütlerin, çevreye verilebilecek olası zararların önüne geçebilecek düzeyde olduğu, davaya konu işlemin iptaline gerek olmadığı belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

 

TEMYİZ EDEN DAVALI YANINDA

 

MÜDAHİLİN İDDİALARI: Bilirkişi raporunun karara esas alınamayacak nitelikte, eksik inceleme ürünü olduğu, ÇED Gerekli Değildir kararının hukuka uygun olduğunun da raporda belirtilmesi karşısında davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda, tesisin işletme aşamasında toz, gürültü ve atıksu yönünden çevre açısından olumsuz bir durum meydana getirmeyeceğinin öngörüldüğünün belirtildiği, PTD'nda belirtilen taahhütlerin, çevreye verilebilecek olası zararların önüne geçebilecek düzeyde olduğu, projenin çevre açısından önemli sakıncalar yaratacağı hususunun gerçeği yansıtmadığı, PTD'nda alınacak önlemler detaylı olarak ortaya konulmak suretiyle çevre ve insan sağlığına yönelik gerekli hassasiyetlere riayet edildiği, projede kamu yararı bulunduğu, alanın tarım arazisi olmadığı, planlarda sanayi bölgesi olduğu, PTD'nda herhangi bir eksiklik bulunmadığı belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

 

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

 

TETKİK HÂKİMİ : …

 

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE :

 

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

 

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

 

KARAR SONUCU :

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Temyiz isteminin reddine,

 

2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,

 

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,

 

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine

 

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, kesin olarak 05/10/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 95 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor