İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; alıcı ortama tehlikeli atık bırakıldığından bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının (v) bendi uyarınca davacıya verilen 548.048,00 TL para cezasının anılan Kanunun 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca üç kat uygulanarak 1.644,144,00 TL'ye çıkarıldığı, tüm dosya kapsamına göre davacının alıcı ortama tehlikeli atık bıraktığının sabit olduğu, ancak Kanunun 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca (maddede belirtilen bentlere dair) kabahati işleyenin kurum, kuruluş veya işletme olması halinde para cezasının üç kat artırılabileceği, davacının gerçek kişi olduğu göz önüne alındığında üç kat artırım yapılarak para cezası verilemeyeceği gerekçesiyle, dava konusu işlemin davacıya 1.096.096,00 TL tutarında idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline, 548.048,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2023/13117 E. , 2023/5441 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/13117
Karar No : 2023/5441
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli İli, Kartepe İlçesi, ... yolu üzerinde 3 farklı noktada alıcı ortama tehlikeli atık bırakıldığından bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının (v) bendi ile 2. fıkrası uyarınca davacıya 1.644.144,00 TL para cezası verilmesine ilişkin Kocaeli Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; alıcı ortama tehlikeli atık bırakıldığından bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının (v) bendi uyarınca davacıya verilen 548.048,00 TL para cezasının anılan Kanunun 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca üç kat uygulanarak 1.644,144,00 TL'ye çıkarıldığı, tüm dosya kapsamına göre davacının alıcı ortama tehlikeli atık bıraktığının sabit olduğu, ancak Kanunun 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca (maddede belirtilen bentlere dair) kabahati işleyenin kurum, kuruluş veya işletme olması halinde para cezasının üç kat artırılabileceği, davacının gerçek kişi olduğu göz önüne alındığında üç kat artırım yapılarak para cezası verilemeyeceği gerekçesiyle, dava konusu işlemin davacıya 1.096.096,00 TL tutarında idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline, 548.048,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasında açıkça sayılan bentlerdeki idari para cezalarının kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak uygulanacağının belirtildiği, işletme yapısına ilişkin ayrıca bir düzenlemeye ve başka bir Kanuna atıfta bulunulmadığı, çevre denetim tutanaklarının kurum, kuruluş ve işletmeler ile gerçek kişiler olmak üzere ayrım yapılması ve işletmelerde gerçek ve tüzel kişi ayrımına gidilmediği ileri sürülerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği iddia edilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı
hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2023 tarihinde oybirliğiyle karar veril