Dava konusu cezalı tarhiyata dayanak alınan davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda; demir/çelikten bar ve çubukların, profillerin, levha kazıkların (palplanş), tüp ve boruların toptan ticareti faaliyetiyle iştigal edildiği, 02/03/2016 tarihli yoklamada; depo ve şubesinin olmadığı, ticari mal alış satışlarını telefon vasıtasıyla gerçekleştirdikleri, şirket adına kayıtlı çekici, kamyonun olmadığı, stokta ticari malının olmadığı, 23/12/2016 tarihli yoklamada; faaliyetine devam ettiği, işyerinin yaklaşık 110 m2 olduğu, deposunun bulunmadığı, iki işçi çalıştırıldığı, işyerinde emtiasının bulunmadığı, 10/12/2018 tarihli yoklamada; faaliyetine devam ettiği, 2 çalışanın bulunduğu, ticari bilanço karının 2015 yılında 44.149,27-TL, 2016 yılında 17.328-TL, 2017 yılında 136.103,63-TL, 2018 yılında 162.683,22-TL olduğu, katma değer vergisi matrahının 2015 yılında 75.643.21,62-TL, 2016 yılında 68.610.248,57-TL, 2017 yılında 88.862.102,64-TL, 2018 yılında 112.455.161,31-TL olarak beyan edildiği, ödenmesi gereken katma değer vergisinin ise cüzi olduğu, Ba formuyla bildirilen alımların 2015 yılında %90'ının, 2016 yılında %94,6'sının, 2017 yılında %96'1'inin, 2018 yılında %91,2'sinin hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan veya sahte belge düzenleme fiilinden kaynaklı haklarında vergi incelemesi devam eden mükelleflerden olduğu, mükellefle aynı adreste olan başka bir mükelleften yaklaşık 80 milyon TL mal alımı yapıldığı, mal stoklarının düzensiz olduğu, stok hareketlerine ilişkin dönem başı ve dönem sonu stoklarına ilişkin bir veriye rastlanmadığı, stok hesabında sadece sipariş avansı hesabının çalıştırıldığı, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında düzenlenen faturaların tamamının gerçek bir faaliyete dayanmayan ve komisyon karşılığı düzenlenen sahte belgeler olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden; mal alımlarının tamamına yakınının sahte belge düzenleme raporu bulunan veya hakkında sahte belge düzenleme sebebiyle vergi incelemesi devam eden mükelleflerden yapıldığı, davacı ile aynı adreste olan bir mükelleften yapılan yüksek tutarlı mal alınmasının ticari teamüllere aykırı olduğu, aynı şekilde satışlarının büyük kısmının da hakkında sahte belge düzenleme raporu bulunan mükelleflere yapıldığı, sipariş usulüyle çalışıldığı dikkate alındığında alış ve satışlarının gerçeği yansıtmadığı, yeterli düzeyde işçi, depo, şube ve nakil vasıtaları olmadan beyan edilen yüksek cirolara ulaşılamayacağı, bu kadar yüksek cironun sadece sipariş usulü yöntemiyle telefon üzerinden gerçekleştirilmesinin ticari icaplara uygun düşmediği, stokların düzensiz olduğu, stok hareketleriyle ilgili dönem başı ve dönem sonu stoklarına ilişkin bir veriye rastlanılmadığı, stok hareketlerine ilişkin sadece verilen sipariş avansları hesabının çalıştırıldığı dikkate alındığında, davacının ekonomik, ticari ve teknik kapasitesinin düzenlenen faturaları içeriği teslimleri gerçekleştirmeye yetmeyeceği için bu faturaların gerçek mal ve hizmet hareketini yansıtmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/4457 E. , 2022/2968 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4457
Karar No : 2022/2968
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av....
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Demir ve Çelik Kömür Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av....
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolunda tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı; 2016 yılı kurumlar vergisi ve 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ihtilaflı dönem için yapılan bir yoklama bulunmadığı, beyannamelerin düzenli olarak verildiği, işçi çalıştırıldığı, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edildiği, şirketin ticari faaliyetini sürdürdüğü ve mükellefiyetinin re'sen terkin ettirilmediği, mal aldığı şirketler nezdinde yapılan karşı tespitlerde olumsuz herhangi bir ifadeye yer verilmediği, banka hesap hareketleri üzerinde yeterli inceleme yapılmadığı, sevk irsaliyelerinde plaka numaraları olan araçların taşımacılığa uygun olup olmadıkları ve bu araçlarla davacıya nakliye hizmeti verilip verilmediği hususunda yapılmış bir tespitin olmadığı, tahakkuk eden vergi borçları ile Sosyal Güvelik Kurumu prim borçlarının ödenip ödenmediğine ilişkin bir tespite yer verilmediği, alış ve satışa ilişkin nakliye bilgileri, ödemelerine ilişkin belgelerin ibraz edildiğinden, vergi tekniği raporundaki tespitlerin, davacının tüm faturaların gerçek dışı mal/hizmet teslimine dayandığı hususunu ispata yeterli olmadığı için dava konusu cezalı tarhiyatların hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu, istinaf başvurusu dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45/3.maddesi uyarınca istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu cezalı tarhiyatın yasaya uygun olduğu, vergi tekniği raporunda tespit edilen ve davacının mal alımı, satımı yaptığı on mükellefin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediklerinin mahkeme kararıyla kesinleştiği, dolayısıyla davacı şirketin düzenlediği faturaların gerçek olmasının mümkün olmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacının duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 17/2. maddesi uyarınca uygun görülmeyerek işin esasına geçildi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolunda tanzim edilen vergi tekniği raporunu esas alan vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı; 2016 yılı kurumlar vergisi ve 2016 yılı bütün dönemleri geçici verginin kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanarak, re'sen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, 6 numaralı bentte tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması re'sen takdir nedeni olarak kabul edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, ancak vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükümlerine yer verilmiştir. Aynı Kanunun 134. maddesinde ise vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken verginin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu ifade edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anılan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergilendirme işlemi yapılırken Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir.
Dava konusu cezalı tarhiyata dayanak alınan davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda; demir/çelikten bar ve çubukların, profillerin, levha kazıkların (palplanş), tüp ve boruların toptan ticareti faaliyetiyle iştigal edildiği, 02/03/2016 tarihli yoklamada; depo ve şubesinin olmadığı, ticari mal alış satışlarını telefon vasıtasıyla gerçekleştirdikleri, şirket adına kayıtlı çekici, kamyonun olmadığı, stokta ticari malının olmadığı, 23/12/2016 tarihli yoklamada; faaliyetine devam ettiği, işyerinin yaklaşık 110 m2 olduğu, deposunun bulunmadığı, iki işçi çalıştırıldığı, işyerinde emtiasının bulunmadığı, 10/12/2018 tarihli yoklamada; faaliyetine devam ettiği, 2 çalışanın bulunduğu, ticari bilanço karının 2015 yılında 44.149,27-TL, 2016 yılında 17.328-TL, 2017 yılında 136.103,63-TL, 2018 yılında 162.683,22-TL olduğu, katma değer vergisi matrahının 2015 yılında 75.643.21,62-TL, 2016 yılında 68.610.248,57-TL, 2017 yılında 88.862.102,64-TL, 2018 yılında 112.455.161,31-TL olarak beyan edildiği, ödenmesi gereken katma değer vergisinin ise cüzi olduğu, Ba formuyla bildirilen alımların 2015 yılında %90'ının, 2016 yılında %94,6'sının, 2017 yılında %96'1'inin, 2018 yılında %91,2'sinin hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan veya sahte belge düzenleme fiilinden kaynaklı haklarında vergi incelemesi devam eden mükelleflerden olduğu, mükellefle aynı adreste olan başka bir mükelleften yaklaşık 80 milyon TL mal alımı yapıldığı, mal stoklarının düzensiz olduğu, stok hareketlerine ilişkin dönem başı ve dönem sonu stoklarına ilişkin bir veriye rastlanmadığı, stok hesabında sadece sipariş avansı hesabının çalıştırıldığı, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında düzenlenen faturaların tamamının gerçek bir faaliyete dayanmayan ve komisyon karşılığı düzenlenen sahte belgeler olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden; mal alımlarının tamamına yakınının sahte belge düzenleme raporu bulunan veya hakkında sahte belge düzenleme sebebiyle vergi incelemesi devam eden mükelleflerden yapıldığı, davacı ile aynı adreste olan bir mükelleften yapılan yüksek tutarlı mal alınmasının ticari teamüllere aykırı olduğu, aynı şekilde satışlarının büyük kısmının da hakkında sahte belge düzenleme raporu bulunan mükelleflere yapıldığı, sipariş usulüyle çalışıldığı dikkate alındığında alış ve satışlarının gerçeği yansıtmadığı, yeterli düzeyde işçi, depo, şube ve nakil vasıtaları olmadan beyan edilen yüksek cirolara ulaşılamayacağı, bu kadar yüksek cironun sadece sipariş usulü yöntemiyle telefon üzerinden gerçekleştirilmesinin ticari icaplara uygun düşmediği, stokların düzensiz olduğu, stok hareketleriyle ilgili dönem başı ve dönem sonu stoklarına ilişkin bir veriye rastlanılmadığı, stok hareketlerine ilişkin sadece verilen sipariş avansları hesabının çalıştırıldığı dikkate alındığında, davacının ekonomik, ticari ve teknik kapasitesinin düzenlenen faturaları içeriği teslimleri gerçekleştirmeye yetmeyeceği için bu faturaların gerçek mal ve hizmet hareketini yansıtmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:.. , K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X)KARŞI OY : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.