İhbarnamelerin, davacı şirketin bilinen iş yeri adresine tebliğe çıkarılarak 213 sayılı Kanun'un yukarıda yazılı kuralları doğrultusunda şirket çalışanı imzasına usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği olayda, otuz günlük yasal süre geçirilerek 01/02/2016 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçeyle açılan davanın esasının incelenerek sonuçlandırılması yargılama usulüne uygun düşmediğinden, davanın reddi yolundaki Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen davacı istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3674 E. , 2022/3064 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3674
Karar No : 2022/3064
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …İnşaat Elektrik Temizlik Turizm ve Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolunda tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011 yılının Temmuz, Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirket adına yapılan tarhiyatlara ilişkin tebligatın doğrudan şirket çalışanına yapıldığı, tebliğ alındısında, tebliğin yapılacağı sırada şirketin muhatabının iş yerinde bulunmadığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği dikkate alındığında davacı şirkete yapılan tebliğin usulüne uygun gerçekleştirildiğinden söz edilemeyeceğinden, davacı şirketin söz konusu ihbarnameleri öğrendiğini beyan ettiği 28/01/2016 tarihinin, şirkete tebliğ tarihi olarak esas alınması gerektiği ve bu tarihe göre ise davanın süresinde açıldığının anlaşıldığı olayda, davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … İnşaat Medikal Temizlik Kırtasiye Elektrik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, sahte fatura düzenlediğini kanıtlayıcı mahiyette olduğundan yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tarhiyata dayanak olarak gösterilen vergi inceleme raporlarının tebliğ edilmeyerek savunma haklarının kısıtlandığı, bu durumun Avrupa İnsan Hakları kararlarına, Anayasa ve mahkeme kararlarına aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı hakkındaki tespitlere dayanılarak tesis edilen işlemlerin usule ve hukuka uygun olduğu beliritilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi
gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına, bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolunda tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak resen yapılan davaya konu
tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin, davacı şirketin bilinen iş yeri adresi olan "… … Mah. … Sitesi … . Sok. No:… " adresinde "… T.C. Kimlik numarası ve şirketin S.G.K. Çalışanı" olduğu şerhi düşülen … imzasına 18/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde vergi mahkemelerinde dava açma süresinin otuz gün olduğu kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu düzenlemesine yer verildikten sonra, tebliğ yapılacak kimseleri belirleyen 94'üncü maddesinde tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı kurala bağlanmış, 101. maddede de bilinen adresler sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İhbarnamelerin, davacı şirketin bilinen iş yeri adresine tebliğe çıkarılarak 213 sayılı Kanun'un yukarıda yazılı kuralları doğrultusunda şirket çalışanı imzasına usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği olayda, otuz günlük yasal süre geçirilerek 01/02/2016 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçeyle açılan davanın esasının incelenerek sonuçlandırılması yargılama usulüne uygun düşmediğinden, davanın reddi yolundaki Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen davacı istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.