Sanık ...’in, işyerinde çalışan diğer sanık ...’a 2007 yılında boş vaziyette çalınan, ancak sonrasında 8.730 TL bedelle düzenlenen çeki bankadan karşılığının tahsili için verdiği, çekin sanık ... tarafından bankaya ibraz edildiğinde, banka göreblilerince keşide tarihinin silinip, kazındıktan sonra 10/11/2012 tarihinin yazıldığının farkedilmesi ve yapılan araştırmada çalıntı olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmediği, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanıkların savunmaları, müşteki beyanları, tanıkların anlatımları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; suça konu sahte çekin bankaya ibraz edildiği ve burada banka çalışanları tarafından yapılan denetim ile söz konusu çekin keşide tarihi bölümündeki alttaki yazıların silinerek üzerine başka tarihin yazıldığı ve yapılan değişikliğin paraflanmadığının görüldüğü, sanıkların bankanın denetim imkanını ortadan kaldıracak nitelikte hileli davranışın bulunmadığı, bu haliyle sanıkların eyleminin aldatma kabiliyeti bulunmadığı, iğfal kabiliyeti bulunmayan bir belgenin dolandırıcılık suçu yönünden kandırıcı niteliğinden de bahsedilemeyeceği ve dolayısıyla dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; aynı gerekçeyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
15. Ceza Dairesi 2017/27028 E. , 2020/9992 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’in, işyerinde çalışan diğer sanık ...’a 2007 yılında boş vaziyette çalınan, ancak sonrasında 8.730 TL bedelle düzenlenen çeki bankadan karşılığının tahsili için verdiği, çekin sanık ... tarafından bankaya ibraz edildiğinde, banka göreblilerince keşide tarihinin silinip, kazındıktan sonra 10/11/2012 tarihinin yazıldığının farkedilmesi ve yapılan araştırmada çalıntı olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmediği, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanıkların savunmaları, müşteki beyanları, tanıkların anlatımları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; suça konu sahte çekin bankaya ibraz edildiği ve burada banka çalışanları tarafından yapılan denetim ile söz konusu çekin keşide tarihi bölümündeki alttaki yazıların silinerek üzerine başka tarihin yazıldığı ve yapılan değişikliğin paraflanmadığının görüldüğü, sanıkların bankanın denetim imkanını ortadan kaldıracak nitelikte hileli davranışın bulunmadığı, bu haliyle sanıkların eyleminin aldatma kabiliyeti bulunmadığı, iğfal kabiliyeti bulunmayan bir belgenin dolandırıcılık suçu yönünden kandırıcı niteliğinden de bahsedilemeyeceği ve dolayısıyla dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; aynı gerekçeyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, O yer Cumhuriyet savcısının beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.