YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

MAKALE: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na Göre Hırsızlık ve Güveni Kötüye Kullanma Suçlarının Ayrımı (AV. GÜLDEN YETİM)

Karar

                                                                                              

1: Giriş

 

Uygulamada sıkça karıştırılan iki suç tipi Hırsızlık ve Güveni Kötüye Kullanma suçlarıdır. Bizde değerlendirmemiz de bu iki suç tipini karşılaştırmaya çalışacağız.

 

2: Hırsızlık

 

Mal varlığına karşı suçlar açısından  ilk olarak düzenlenen suç hırsızlıktır. TCK 141’inci maddeye göre hırsızlık: "Zilyedinin  rızası olmadan başkasına ait taşınır  bir malı,kendisine veya başkasına  bir yarar sağlamak  maksadıyla  bulunduğu yerden almaktır." şeklinde tanımlanmaktadır. Hırsızlık suçunda korunan hukuki değer  hususunda doktrinde  birçok görüş ileri sürülse de hakim görüş, zilyetlik olduğu  yönündedir.

 

Hırsızlık suçunun maddi unsurlarına gelecek olursak:

 

-FAİL: Hırsızlık suçunda fail, malın maliki dışında herkes olabilir.

 

-MAĞDUR: Hırsızlık suçunda mağdur her ne kadar  suçun konusunun ait olduğu kişiyi ifade etse de ,bu kişinin  mutlaka  malın maliki olması gerekli değildir. Örneğin malın zilyedine karşı hırsızlık suçu işlendiğinde suçun mağduru malın zilyedi, suçtan zarar gören ise malın sahibi olacaktır.

 

-SUÇUN KONUSU: Suçun konusu kanundaki tanımdan da anlaşıldığı üzere “başkasına ait taşınır maldır.”. Bu tanımın dışında malların el değiştirmesi hırsızlık suçuna sebebiyet vermeyecektir.

 

Mal kavramı ise Ceza kanununa  uygun olduğu  sürece  Medeni Hukuktaki tanıma göre belirlenmelidir. Medeni Hukukta da eşyanın özellikleri, cismani, sınırlandırılmış ve hukuki hakimiyete elverişli olan, ancak, kişisel olmayan  şeyler olarak sıralanmaktadır. Belirtmek gerekir ki doktrinde bazı yazarlar nesnenin eşya olabilmesi için ekonomik değere de sahip olması gerektiğini savunmaktadırlar.

 

Hırsızlık suçunun oluşabilmesi için hırsızlık suçuna konu olan malın başkasına ait olması gerekmektedir. Bu sebeple,  sahipsiz veya terk edilmiş mallar hırsızlık suçunun konusunu oluşturamazlar. Ancak unutulmuş  mallara  karşı hırsızlık suçu işlenebilir.

 

FİİL: Hırsızlık suçunun fiil unsuru, başkasına ait taşınabilir bir  malı  bulunduğu yerden almaktır.

 

Tipikliğin manevi unsurları açısından da hırsızlık ancak kasten işlenebilen bir suçtur.

 

Ayrıca eklemek gerekir ki, Yargıtay uygulamasında, zilyetliğin koşulları  ile  ilgili olarak özel  hukukun zilyetlik anlayışı hakimdir.

 

 3: Güveni kötüye kullanma suçu

 

TCK m.155’e göre, başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde  kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak veya bu devir olgusunu inkar etmek, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur. Bu suçta korunan hukuki değerler,  mülkiyet hakkı ve  taraflar arasında hukuki ilişkiye dayanan güvendir.

 

Güveni Kötüye kullanma suçunda tipikliğin maddi unsurlarına gelecek olursak:

 

-FAİL: Güveni kötüye kullanma yükümlülük suçlarındandır. Dolayısıyla bu suç belli bir yükümlülük altında olanlar tarafından işlenebileceğinden, özgü bir suç olarak tanımlanmaktadır. Bu sebeple, suçun işlenmesine katılmasına rağmen suç konusu ile bağlantılı olarak bir yükümlülük altına girmemiş olan kişiler faillik statüsünde değil de şeriklik statüsünde cezalandırılırlar.

 

MAĞDUR: Bu suçun mağduru taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan güven ilişkisi nedeniyle güveni sarsılan kişidir.

 

-SUÇUN KONUSU: Güveni kötüye kullanma suçunun konusunu mal oluşturmaktadır. Madde metninde suçun konusu hakkında taşınır veya taşınmaz mal şeklinde bir ayrım yapılmadığından hırsızlık suçundan farklı olarak güveni kötüye kullanma suçunda hem taşınır hem de taşınmaz mallar suçun konusunu oluşturabilir.

 

-FİİL: Zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak veya bu devir olgusunu inkar etmek bu suçun seçimlik hareketlerini oluşturmaktadır.

 

 Ayrıca  Güveni kötüye kullanma suçu sırf hareket suçlarındandır.

 

4: Karşılaştırma ve Sonuç

 

İki suç tip arasındaki en temel ayrım, mağdurun rızası hilafına alınan mal hırsızlık suçuna, malın mağdurun rızası ile alınıp rızası dışında yarar sağlanmasının ise güveni kötüye  kullanma suçuna sebebiyet vermesidir.  Bir diğer dikkat çeken ayrım ise, hırsızlık suçunda suçunun konusunu “başkasına ait taşınır mal” oluştururken, güveni  kötüye kullanma suçunda suçun konusunun  “mal”   olmasıdır. Bu hususlara ek olarak, güveni kötüye kullanma suçu  seçimlik hareketli suç iken ,  hırsızlık suçu  tek hareketli suçtur. Zira,Kanun, güveni kötüye kullanma suçunu tanımlarken  tek tek saymak yerine “zilyetliğin  devri amacında tasarrufta  bulunması” veya “”devir  olgusunu inkar etmesi” şeklinde genel olarak ifade etmiştir.

 

KAYNAKÇA

 

Koca, Mahmut/Üzülmez,İlhan,Ceza Hukuku Özel Hükümler,7.Baskı,Ankara,Ekim 2020.

 

Aydos,Oğuz Sadık,Pratik Eşya Hukuku,4.Baskı,Ankara,Eylül 2021.

 

Yazıcıoğlu,R.Yılmaz ,” HIRSIZLIK SUÇUNUN MALVARLIĞINA KARŞI İŞLENEN BAZI BENZER SUÇLARDAN AYRIMI”. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi,2013/19,757-795.s.

 


Bu sayfa 153 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor