1: Giriş
Uygulamada sıkça karıştırılan iki suç tipi Hırsızlık ve Güveni Kötüye Kullanma suçlarıdır. Bizde değerlendirmemiz de bu iki suç tipini karşılaştırmaya çalışacağız.
2: Hırsızlık
Mal varlığına karşı suçlar açısından ilk olarak düzenlenen suç hırsızlıktır. TCK 141’inci maddeye göre hırsızlık: "Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı,kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almaktır." şeklinde tanımlanmaktadır. Hırsızlık suçunda korunan hukuki değer hususunda doktrinde birçok görüş ileri sürülse de hakim görüş, zilyetlik olduğu yönündedir.
Hırsızlık suçunun maddi unsurlarına gelecek olursak:
-FAİL: Hırsızlık suçunda fail, malın maliki dışında herkes olabilir.
-MAĞDUR: Hırsızlık suçunda mağdur her ne kadar suçun konusunun ait olduğu kişiyi ifade etse de ,bu kişinin mutlaka malın maliki olması gerekli değildir. Örneğin malın zilyedine karşı hırsızlık suçu işlendiğinde suçun mağduru malın zilyedi, suçtan zarar gören ise malın sahibi olacaktır.
-SUÇUN KONUSU: Suçun konusu kanundaki tanımdan da anlaşıldığı üzere “başkasına ait taşınır maldır.”. Bu tanımın dışında malların el değiştirmesi hırsızlık suçuna sebebiyet vermeyecektir.
Mal kavramı ise Ceza kanununa uygun olduğu sürece Medeni Hukuktaki tanıma göre belirlenmelidir. Medeni Hukukta da eşyanın özellikleri, cismani, sınırlandırılmış ve hukuki hakimiyete elverişli olan, ancak, kişisel olmayan şeyler olarak sıralanmaktadır. Belirtmek gerekir ki doktrinde bazı yazarlar nesnenin eşya olabilmesi için ekonomik değere de sahip olması gerektiğini savunmaktadırlar.
Hırsızlık suçunun oluşabilmesi için hırsızlık suçuna konu olan malın başkasına ait olması gerekmektedir. Bu sebeple, sahipsiz veya terk edilmiş mallar hırsızlık suçunun konusunu oluşturamazlar. Ancak unutulmuş mallara karşı hırsızlık suçu işlenebilir.
- FİİL: Hırsızlık suçunun fiil unsuru, başkasına ait taşınabilir bir malı bulunduğu yerden almaktır.
Tipikliğin manevi unsurları açısından da hırsızlık ancak kasten işlenebilen bir suçtur.
Ayrıca eklemek gerekir ki, Yargıtay uygulamasında, zilyetliğin koşulları ile ilgili olarak özel hukukun zilyetlik anlayışı hakimdir.
3: Güveni kötüye kullanma suçu
TCK m.155’e göre, başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak veya bu devir olgusunu inkar etmek, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur. Bu suçta korunan hukuki değerler, mülkiyet hakkı ve taraflar arasında hukuki ilişkiye dayanan güvendir.
Güveni Kötüye kullanma suçunda tipikliğin maddi unsurlarına gelecek olursak:
-FAİL: Güveni kötüye kullanma yükümlülük suçlarındandır. Dolayısıyla bu suç belli bir yükümlülük altında olanlar tarafından işlenebileceğinden, özgü bir suç olarak tanımlanmaktadır. Bu sebeple, suçun işlenmesine katılmasına rağmen suç konusu ile bağlantılı olarak bir yükümlülük altına girmemiş olan kişiler faillik statüsünde değil de şeriklik statüsünde cezalandırılırlar.
- MAĞDUR: Bu suçun mağduru taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan güven ilişkisi nedeniyle güveni sarsılan kişidir.
-SUÇUN KONUSU: Güveni kötüye kullanma suçunun konusunu mal oluşturmaktadır. Madde metninde suçun konusu hakkında taşınır veya taşınmaz mal şeklinde bir ayrım yapılmadığından hırsızlık suçundan farklı olarak güveni kötüye kullanma suçunda hem taşınır hem de taşınmaz mallar suçun konusunu oluşturabilir.
-FİİL: Zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak veya bu devir olgusunu inkar etmek bu suçun seçimlik hareketlerini oluşturmaktadır.
Ayrıca Güveni kötüye kullanma suçu sırf hareket suçlarındandır.
4: Karşılaştırma ve Sonuç
İki suç tip arasındaki en temel ayrım, mağdurun rızası hilafına alınan mal hırsızlık suçuna, malın mağdurun rızası ile alınıp rızası dışında yarar sağlanmasının ise güveni kötüye kullanma suçuna sebebiyet vermesidir. Bir diğer dikkat çeken ayrım ise, hırsızlık suçunda suçunun konusunu “başkasına ait taşınır mal” oluştururken, güveni kötüye kullanma suçunda suçun konusunun “mal” olmasıdır. Bu hususlara ek olarak, güveni kötüye kullanma suçu seçimlik hareketli suç iken , hırsızlık suçu tek hareketli suçtur. Zira,Kanun, güveni kötüye kullanma suçunu tanımlarken tek tek saymak yerine “zilyetliğin devri amacında tasarrufta bulunması” veya “”devir olgusunu inkar etmesi” şeklinde genel olarak ifade etmiştir.
KAYNAKÇA
Koca, Mahmut/Üzülmez,İlhan,Ceza Hukuku Özel Hükümler,7.Baskı,Ankara,Ekim 2020.
Aydos,Oğuz Sadık,Pratik Eşya Hukuku,4.Baskı,Ankara,Eylül 2021.
Yazıcıoğlu,R.Yılmaz ,” HIRSIZLIK SUÇUNUN MALVARLIĞINA KARŞI İŞLENEN BAZI BENZER SUÇLARDAN AYRIMI”. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi,2013/19,757-795.s.