2- TCK’nın 179/3. maddesindeki suçun oluşabilmesi için, alkol veya uyuşturucu maddenin kullanımının yeterli olmadığı, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, böyle bir tespit yapılmamış olsa bile, bireysel faklılıkları da elemine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin bilimsel olarak kabulünün gerekmesi karşısında, her ne kadar olay tutanağında şahsın davranışlarından aşırı derecede alkollü olduğunun anlaşıldığı belirtilmiş ise de, sanığın emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olduğuna dair dışa yansıyan davranışlara ilişkin anlatıma yer verilmediği gözetilip, 28/12/2012 tarihli tutanak mümzilerinin dinlenmesi ve sanığın olay sırasında emniyetli bir şekilde araç kullanamayacağına ilişkin dışa yansıyan davranışlarının olup olmadığının sorulması, ayrıca sanığın 0.82 promil alkollü olduğu yönündeki rapor, bu rapor ile olay anındaki zaman aralığı da gözetilerek belirlenen alkol düzeyine göre sanığın emniyetli bir şekilde araç kullanıp kullanamayacağına dair uzman görüşü alındıktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
18. Ceza Dairesi 2019/1838 E. , 2019/13139 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Mükerrir olan sanık hakkında, hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmemiş ve tekerrür hükümleri uygulanmamışsa da, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık ...’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanık tarafından söylendiği kabul edilen "lan komiser” şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2- TCK’nın 179/3. maddesindeki suçun oluşabilmesi için, alkol veya uyuşturucu maddenin kullanımının yeterli olmadığı, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, böyle bir tespit yapılmamış olsa bile, bireysel faklılıkları da elemine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin bilimsel olarak kabulünün gerekmesi karşısında, her ne kadar olay tutanağında şahsın davranışlarından aşırı derecede alkollü olduğunun anlaşıldığı belirtilmiş ise de, sanığın emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olduğuna dair dışa yansıyan davranışlara ilişkin anlatıma yer verilmediği gözetilip, 28/12/2012 tarihli tutanak mümzilerinin dinlenmesi ve sanığın olay sırasında emniyetli bir şekilde araç kullanamayacağına ilişkin dışa yansıyan davranışlarının olup olmadığının sorulması, ayrıca sanığın 0.82 promil alkollü olduğu yönündeki rapor, bu rapor ile olay anındaki zaman aralığı da gözetilerek belirlenen alkol düzeyine göre sanığın emniyetli bir şekilde araç kullanıp kullanamayacağına dair uzman görüşü alındıktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda TCK'nın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın TCK'nın 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi ve bu suretle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.