YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Emekli olup üzerine mal varlığı olan kadın hakkında yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği hk.

Karar Özeti

 3.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının emekli olduğu, adına kayıtlı 2 adet ev ve 1 adet arsası olduğu, 1 evin 1/2 hissesinin kadın adına kayıtlı olduğu ve bu evden 2020 yılı için aylık 2.400,00 TL kira gelirinin olduğu, adına kayıtlı arsasının olduğu, UYAP sorgusunda ise kadının 2024 yılı için aylık emekli maaşının 63.404,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

YARGITAY

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2023/7208

 

Karar Numarası: 2024/1274

 

Karar Tarihi: 28.02.2024

 

SAYISI : 2022/614 E., 2023/935 K.

 

DAVA TARİHİ : 11.11.2016-23.05.2017

 

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

 

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Aile Mahkemesi

 

SAYISI : 2020/657 E., 2021/811 K.

 

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve

fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.

 

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

 

Belli edilen 28.02.2024 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden ... ... ve vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

 I. DAVA

 

1.... kadın vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1972 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, baskıcı olduğunu, kadının ailesine kötü davrandığını, ortak konuttan kovduğunu, fiziksel şiddet uygulamaya teşebbüs ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, kadını istemediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

2.... kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, baskıcı olduğunu, kadının ailesine kötü davrandığını, ortak konuttan kovduğunu, fiziksel şiddet uygulamaya teşebbüs ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, kadını istemediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

 

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediğini ve erkeğin görüşmesine de izin vermediğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını, erkeği aşağıladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek boşanma isteminin kabulüne, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

 

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1972 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediğini ve erkeğin görüşmesine de izin vermediğini, erkeği aşağıladığını, birlikte yaşamaktan kaçındığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

 

İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2018 tarih 2016/838 Esas ve 2018/874 Karar sayılı kararı ile erkeğin, baskıcı olduğu, kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, ekonomik şiddet uyguladığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışı aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olması sebebiyle tazminat talebinin reddine, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alındığında kadın yararına aylık karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleşinceye kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

 

B Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

 

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-davacı erkek vekili tarafından ise her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

 

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 20.10.2020 tarih ve 2019/490 Esas, 2020/1249 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından erkek tarafından açılan asıl davanın hangi gerekçe ile reddine karar verildiğinin gerekçede belirtilmediği, bu yönden kararın gerekçesiz olduğu, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmişse de kadının ekonomik ve sosyal durumunun yeterince araştırılmadığı, üzerine kayıtlı taşınmazlardan kira geliri bulunup bulunmadığı, taşınmazların hisseli olup olmadığı, mevcut gelir durumu itibariyle yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına kesin olmak üzere karar verilmiştir.

 

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

 

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, baskıcı olduğu, kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, ekonomik şiddet uyguladığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ise ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışı aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olması sebebiyle tazminat talebinin reddine, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alındığında kadın yararına karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

 

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu, dava dilekçesinde dayanılan tüm vakıaların ispatlandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının dinlenen tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, tam kusurlu kadının tazminat taleplerinin kabulü ile erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, 2004 yılından itibaren sağlık veya benzeri bir sebeple ihtiyacı olmamasına rağmen ortak çocuğun yurt dışına uyumunu sağlamak bahanesi ile ortak konuttan ayrılarak, sıklıkla yurt dışında okuyan ortak çocuğun yanına gittiği, böylece birlikte yaşamdan kaçındığı, erkeğin ise evlilik birliğinin tesisi için herhangi bir çaba göstermediği, ortak çocuğun düğününe katılmadığı, fiili ayrılık dönemi içinde kendi ekonomik ve sosyal durumuna uygun olarak kadının giderlerine yeterince katılmayarak, birlik görevlerini yerine getirmediği bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin ise isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında tazminatların miktarlarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri ile hükmedilen nafakaların miktarlarının yeterli olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin belirtildiği şekilde düzeltilmesine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 400.000,00 TL maddî tazminat, 350.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin koşulları oluşmayan manevî tazminat isteminin reddine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

1.... kadın vekili tarafından katılma yoluyla Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

 

2.Davalı-davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

 

2. İlgili Hukuk

 

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.

 

3. Değerlendirme

 

1. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; erkeğin, evlilik birliğinin tesisinden itibaren kadının ailesi ile görüşmek istemediği onlara karşı mesafeli olduğu, yine evlilik birliği tesisinden itibaren baskıcı bir tavrı olduğu, kadının meslek hayatında başarılı olmasını istemediği, bu durumun süreklilik arz ettiği, ortak konuta ve çocuğa maddî olarak destekte bulunmadığı, kadına ekonomik şiddet uyguladığı, ortak çocuğun düğüne katılmadığı, kadının ise sürekli olarak ortak çocuğun yurt dışında okuduğunu bahane ederek seyahate gittiği 5-6 ay süre ile burada kaldığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı, gerçekleşen bu durumu karşısında yine de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, ... kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

 

 3.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının emekli olduğu, adına kayıtlı 2 adet ev ve 1 adet arsası olduğu, 1 evin 1/2 hissesinin kadın adına kayıtlı olduğu ve bu evden 2020 yılı için aylık 2.400,00 TL kira gelirinin olduğu, adına kayıtlı arsasının olduğu, UYAP sorgusunda ise kadının 2024 yılı için aylık emekli maaşının 63.404,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

 

 VI. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle;

 

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarları yönünden kadın yararına, kadın yararına

hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden ise erkek yararına BOZULMASINA,

 

2.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Serap'tan alınarak Necip'e, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Necip'ten alınarak Serap'a verilmesine,

 

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

 

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 217 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor