YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Eşinin ailesine hakaret eden ve evinde istemeyen kadının, boşanma davasında kusurlu kabul edileceği hk.

Karar Özeti

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; kıskanç davranışlar sergileyen, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret eden, erkeği ve erkeğin ailesini ortak konutta istemeyen kadının hafif, güven sarsıcı davranışta bulunan, kadına hakaretler eden ve ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, her iki davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu ancak erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kabulüne karar verilmesi gerektiği, ağır kusurlu olan erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartlarının oluştuğu belirtilerek; davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesine dair karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, davalı-karşı davacı kadının diğer, davacı-karşı davalı erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Karar

 

YARGITAY

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/9979

 

Karar Numarası: 2024/1280

 

Karar Tarihi: 28.02.2024

 

SAYISI : 2021/2037 E., 2022/1929 K.

 

DAVA TARİHİ : 09.10.2019-28.10.2019

 

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

 

TEMYİZ EDEN : Taraf vekilleri

 

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. Aile Mahkemesi

 

SAYISI : 2019/673 E., 2021/397 K.

 

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

 

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin, davacı-karşı davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

 

Belli edilen 28.02.2024 gününde temyiz eden davacı-davalı ... Ahmet Tekakan vekili Avukat Süha Topaloğlu ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... Tekakan vekili Avukat Gökçen Oktay Üstündağ geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2003 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, kıskanç olduğunu, duygusal şiddet uyguladığını, erkeğin ailesini istemediğini ve ailesine hakaret ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, erkeğe hakaret ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

II. CEVAP

 

Davalı-karşı davacı kadın cevap, karşı dava ve ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, tehdit ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesini engellediğini, aile mahremiyetine özen göstermediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, nafakanın TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının kıskanç olduğu, erkeğin ailesini istemediği, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ettiği; erkeğin ise kadına hakaret ettiği, ekonomik şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldıkları, alınan beyanları, sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk Seren yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 600,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 600,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, ortak çocuk Lina yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 450,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 450,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi hükmü uyarınca ortak konutun karar kesinleşinceye kadar kadına özgülenmesine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

 

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın gerekçesiz olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, iştirak nafakaları miktarlarının çok olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi, iştirak nafakaları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

 

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, asıl davada süresinde tanık deliline dayanılmadığı, erkeğin, ortak konuta dair abonelikleri iptal ettirdiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, nafaka miktarlarının ise az olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; kıskanç davranışlar sergileyen, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret eden, erkeği ve erkeğin ailesini ortak konutta istemeyen kadının hafif, güven sarsıcı davranışta bulunan, kadına hakaretler eden ve ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, her iki davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu ancak erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kabulüne karar verilmesi gerektiği, ağır kusurlu olan erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartlarının oluştuğu belirtilerek; davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesine dair karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, davalı-karşı davacı kadının diğer, davacı-karşı davalı erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

 

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, asıl davada usulünce tanık deliline dayanılıp dayanılmadığı noktasında toplanmaktadır.

 

2. İlgili Hukuk

 

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesi, 141 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

 

3. Değerlendirme

 

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kadına, erkeği ortak konutta istemediği vakıası kusur olarak yüklenmişse de bu vakıaya erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığının, usulüne uygun olarak dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceğinin, ancak yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az kusurlu; erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun ve ayrıca ortak çocuk 17.10.2004 doğumlu Seren'in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

 

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2015 doğumlu Lina yararına takdir edile iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle;

 

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk Lina yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarları yönlerinden BOZULMASINA,

 

2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma

kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'e verilmesine,

 

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'e iadesine,

 

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,

 

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 271 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor