YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı erkeğin ise hırsızlık suçundan kesinleşmiş mahkumiyetinin bulunması halinde, her iki eş de eşit kusurlu olduğundan tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

3. Her iki tarafın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, birleşen dosyalarda delillerin ve kusurların birlikte değerlendirilmesi gerekirken her bir dosyada ayrı ayrı kusur belirlemesi yapılmasının hatalı olduğu belirtilerek mahkemece belirlenen kusurlu eylemlerin yanında erkeğin, kadının başka bir erkekle olan fotoğraflarını onun izni olmadan kadının yakınlarına gönderdiği, bu durumda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının istinaf talebi kabul edilmiş ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden, ... kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, erkeğin ise hırsızlık suçundan kesinleşmiş mahkumiyetinin bulunduğu, ayrıca kadının başka erkekle olan fotoğraflarını onun izni olmadan kadının yakınlarına gönderdiği sabit olup, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğrudur. Ne var ki, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Bu durumda ... kadının da maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, sadece erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

Karar

 

YARGITAY

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2023/3629

 

Karar Numarası: 2024/1379

 

Karar Tarihi: 29.02.2024

 

...

 

SAYISI : 2023/107 E., 2023/146 K.

 

DAVA TARİHİ : 03.09.2020-30.04.2021

 

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

 

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

 

SAYISI : 2020/503 E., 2022/472 K.

 

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, erkeğin zinaya dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir.

 

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilinin kızkardeşinin evinde hırsızlık yaptığını ve kendisini ailesinin karşısında mahçup duruma düşürdüğünü belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, çocuklar için 250,00'şer TL tedbir, iştirak nafakasına, 10.000,00 TL manevî, 10.000,00TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

2. ... kadın vekili birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; zina olayının iftiradan ibaret olduğunu, bu fotoğrafları müvekkilinin ailesine gönderdiği için şikayet ettiklerini, soruşturma dosyasında fotoğrafları 08.10.2020 tarihinde öğrendiğini, bu durumda davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı, erkeğin baskıcı davranıp hakaret ettiğini, flört sitelerinden kadınlarla arkadaşlıklar yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

 

II. CEVAP

 

1.Davalı erkek cevap dilekçesinde hırsızlık iddiasının iftira olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sürekli telefonla uğraştığını, hakaret ve küfür ettiğini, müvekkile haber vermeden sürekli kardeşlerine gidip geç vakitte eve geldiğini belirterek boşanma talebinin kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir.

 

2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cep telefonuna Whats app uygulamasından eşinin ve yanındaki adamın fotoğrafının gönderilmesi, gönderen kişinin 'bu fotoğrafa bak' şeklinde uyarısından sonra araştırma yaptığını, kadının müvekkilini aldattığı konusunda 2020 yılı son aylarında kesin kanaati oluştuğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 161 inci, olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadının bu eylemiyle ağır kusurlu olduğu, bunu kanıtlayan fotoğrafın 03.11.2020 tarihinde delil listesinde asıl dava içerisinde sunulduğu, zinaya dayalı boşanma davasının ise 30.04.2021 tarihinde açıldığı, dosya içerisindeki tanık anlatımlarında erkeğin bu fotoğrafı daha önceden bildiğinin anlaşıldığı, erkeğin bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş mahkeme kararıyla hükümlü olduğu, erkeğin de bu eylemiyle ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin zinaya dayalı davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, erkeğin davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, kadının davasının ise 4721 sayılı Kanunun 163 üncü maddesi uyarınca kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, velâyetin anneye tevdiine, ortak çocuklardan Samet için aylık 400,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak, İrem için aylık 150,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 70.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

 

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aldattığına dair HTS kayıtlarının getirtilmediğini, fotoğrafların hukuka aykırı delil olduğunu, belirterek erkeğin birleşen davanın kabulü, kusur, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davanın reddi, kusur tespiti, kadının davasının kabulü ve ferileri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların arasında uzun zamandır geçimsizlik bulunduğu, erkeğin küçük düşürücü bir suç işlediği, kadına ait bir başka erkekle olduğuna ilişkin elde ettiği fotoğrafları kadının yakınlarına onun izni olmadan gönderdiği, kadının ise sadakatsiz olduğu, tarafların eşit kusurlu olduğu, kadının 4721 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine, erkeğin 166 ncı maddesine dayalı davalarının kabulünde, erkeğin zinaya dayalı davasının reddinde isabetsizlik bulunmadığı, çocuklar için hükmedilen nafakalarda talebin aşıldığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, eşit kusurlu eş yararına manevî tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle kadının "kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası yönünden ve resen çocuklar lehine hükmedilen nafakalar yönünden istinaf talebinin kabulü ile bu konularda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk; İrem için aylık 150,00 TL tedbir, 250,00 TL iştirak, Samet için aylık 250,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

Davalı- davacı erkek vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek zinaya dayalı davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti ve ferileri yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, erkeğin zinaya dayalı davasının kabulünün gerekip gerekmediği, erkeğin kusurlu bir davranışının ispat edilip edilmediği, kadının 4721 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine dayalı boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, velâyet, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

 

2. İlgili Hukuk

 

6100 sayılı Kanunun 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 161 inci maddesi, 163 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri.

 

3. Değerlendirme

 

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

2.... kadının 4721 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı; erkeğin ise 4721 sayılı Kanunun 161 inci, kabul edilmediği takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açtıkları ve birleştirilerek yargılamasına devam edilen boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince her davada ayrı ayrı kusur değerlendirilmesi yapılmış, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, erkeğin ise hırsızlık suçundan kesinleşen mahkumiyet hükmünün bulunduğu, her iki tarafın bu eylemleri nedeniyle ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek, yargılama sonunda ... kadının 4721 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine, erkeğin ise 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davaları kabul edilmiş, kadın yararına maddî ve manevî tazminat, erkek yararına ise manevî tazminat takdiri yoluna gidilmiştir.

 

3. Her iki tarafın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, birleşen dosyalarda delillerin ve kusurların birlikte değerlendirilmesi gerekirken her bir dosyada ayrı ayrı kusur belirlemesi yapılmasının hatalı olduğu belirtilerek mahkemece belirlenen kusurlu eylemlerin yanında erkeğin, kadının başka bir erkekle olan fotoğraflarını onun izni olmadan kadının yakınlarına gönderdiği, bu durumda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının istinaf talebi kabul edilmiş ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden, ... kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, erkeğin ise hırsızlık suçundan kesinleşmiş mahkumiyetinin bulunduğu, ayrıca kadının başka erkekle olan fotoğraflarını onun izni olmadan kadının yakınlarına gönderdiği sabit olup, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğrudur. Ne var ki, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Bu durumda ... kadının da maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, sadece erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle;

 

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden, erkek yararına BOZULMASINA,

 

2.Davalı- davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

 

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.


Bu sayfa 144 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor