1-İş kazasının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı ...... ve Genel Sağlık Sigortası Yasası; iş kazası nedeniyle işverenin sigortalısına karşı, işe Kurumca el koyuncaya kadar sağlık yardımlarını yapma ve vizite kağıdı düzenleme dışında bir yükümlülüğünü hükme bağlamamıştır. Aksine, iş kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Sözü edilen Yasanın iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolunun getiriliş amaç ve nedeni; sigortalıların belirtilen türde bir zararla karşılaşmaları halinde, onları doğrudan koruma altına alma ve kendilerine yardım yapacak Kuruluşu belirlemektir. Bu duruma göre, bir iş kazası nedeniyle, sigortalının başvuracağı mercii kendisini bu yönden güvenceye alan, Kurum ve onların sağlık kuruluşlarıdır. İşveren, bu tür zararlandırıcı olayların meydana gelmesi durumlarında; artık sigortalısına karşı muhatap olmaktan çıkar, kurum doğrudan devreye girer. Esasen işveren de belirtilen sigorta kolu nedeniyle Yasanın belirlediği orandan prim ödemek ve ayrıca koşulları varsa, Kurumun yaptığı harcamaları kuruma geri vermekle sorumlu tutulmuştur. Bu nedenle, gerek sigortalı ve gerekse işveren, iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan birbirlerine karşı değil, doğrudan Kuruma karşı sorumludurlar.
Belirtilen nedenlerle, protez giderlerinden davalı işveren sorumlu değildir, bu talep Kurum‘a yöneltilmelidir. Ancak, yerel mahkemece davacının protez gideri talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olmuştur.
2-Öte yandan, davacılardan sadece sigortalı kendisi için maddi tazminat talebinde bulunmuş ve mahkemece hüküm altına alınmıştır. Diğer davacıların maddi tazminat talepleri olmamasına rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2018/4141
Karar Numarası: 2019/2763
Karar Tarihi: 09.04.2019
Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davalı vekilinin temyizin reddine dair 11/05/2018 tarihli ek kararın temyizi bakımından yapılan incelemede;
...... 2. İş Mahkemesi'nce verilen 24/03/2016 tarihli hükmün davalı vekili tarafından temyiz harcı yatırılarak 26/03/2016 tarihinde temyiz edildiği, eksik nispi temyiz harcının ödenmesi için davalı vekiline 16/03/2018 tarihinde muhtıra tebliği ile 1 hafta kesin süre verildiği, davalı vekilince; harcın ölüm ve cismani neden olarak 1/20 olarak yatırıldığını ve ayrıca vekillikten istifa ettiğini ve tebligatın davalı asile yapılmasını istediğini belirtir 19/03/2018 tarihli dilekçe sunduğu, mahkemece, davalı vekilinin, geçen süre zarfında davalı asilin tebligata salih adresini bildirmediği, istifa eden vekilin, vekalet görevinin istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam edeceğinden verilen kesin süre içerisinde temyiz harcı yatırılmadığından davalı yönünden temyiz isteminin reddine karar verildiği, temyizin reddine dair bu kararın davalı vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı asil .......... Tic. Ltd. Şti.' nin ... ...... Memurluğundaki adresinin; “...... Cad. No:30 ......“ olmasına rağmen, Mahkemece, vekillikten istifa dilekçesi ile nispi temyiz harcının tamamlanması için muhtıra içerir tebligatın başka bir adrese yapıldığı ve tebligatın iade edildiği, böylelikle mahkemece, davalı şirketin ... ...... Memurluğunda kayıtlı adresine usulüne uygun şeklide tebliğ yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının bozularak kaldırılmasına ve asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava, zararlandırıcı iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi, yakınlarının ise manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı sigortalı, ıslah dilekçesi ile toplam, 94.135,32 TL maddi tazminat, 345.113,65 TL protez gideri talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, da......ın kısmen kabulüne, sigortalı lehine 94.135,32 TL maddi ( fazlaya ilişkin talebin reddine), 20.000,00 TL manevi, eş lehine 3.000,00 TL manevi, çocuklar, anne ve baba lehine ayrı ayrı 2.000,00 er TL manevi, çocuk Raife lehine 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu % 34,2 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve iş kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının % 25, davalının % 75 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
1-İş kazasının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı ...... ve Genel Sağlık Sigortası Yasası; iş kazası nedeniyle işverenin sigortalısına karşı, işe Kurumca el koyuncaya kadar sağlık yardımlarını yapma ve vizite kağıdı düzenleme dışında bir yükümlülüğünü hükme bağlamamıştır. Aksine, iş kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Sözü edilen Yasanın iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolunun getiriliş amaç ve nedeni; sigortalıların belirtilen türde bir zararla karşılaşmaları halinde, onları doğrudan koruma altına alma ve kendilerine yardım yapacak Kuruluşu belirlemektir. Bu duruma göre, bir iş kazası nedeniyle, sigortalının başvuracağı mercii kendisini bu yönden güvenceye alan, Kurum ve onların sağlık kuruluşlarıdır. İşveren, bu tür zararlandırıcı olayların meydana gelmesi durumlarında; artık sigortalısına karşı muhatap olmaktan çıkar, kurum doğrudan devreye girer. Esasen işveren de belirtilen sigorta kolu nedeniyle Yasanın belirlediği orandan prim ödemek ve ayrıca koşulları varsa, Kurumun yaptığı harcamaları kuruma geri vermekle sorumlu tutulmuştur. Bu nedenle, gerek sigortalı ve gerekse işveren, iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolundan birbirlerine karşı değil, doğrudan Kuruma karşı sorumludurlar.
Belirtilen nedenlerle, protez giderlerinden davalı işveren sorumlu değildir, bu talep Kurum‘a yöneltilmelidir. Ancak, yerel mahkemece davacının protez gideri talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olmuştur.
2-Öte yandan, davacılardan sadece sigortalı kendisi için maddi tazminat talebinde bulunmuş ve mahkemece hüküm altına alınmıştır. Diğer davacıların maddi tazminat talepleri olmamasına rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.