2-Kabule göre de,
Kabahatlinin, itiraz dilekçesinde, üzerine kayıtlı herhangi bir araç olmadığını ve herhangi bir araç da kullanmadığını belirttiğinin anlaşılması, söz konusu idarî para cezasına konu 07/03/2019 tarihli tutanak içeriğinde de, cezaya konu araç plakası yazmadığı gibi, araç marka ve modelinin de belirtilmemiş olması ve bu nedenle anılan idari para cezası tutanağının usulüne uygun şekilde düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında, başvurunun kabulü ve anılan idari para cezasının iptali yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
7. Ceza Dairesi 2021/29302 E. , 2021/17321 K.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na muhalefet etmek eyleminden kabahatli ... hakkında 451,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair ... Trafik Denetleme Büro Amirliğinin 07/03/2019 tarihli ve ... sayılı idari para cezası tutanağına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/10/2019 tarihli ve 2019/463 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 13.07.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.09.2021 tarihli ve KYB. 2021-94605 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1-Hüküm gerekçesinde, ... Trafik Denetleme Büro Amirliğince düzenlenen 07/03/2019 tarihli ve .... sayılı idari para cezası tutanağının kabahatlinin yüzüne karşı yazıldığı, ancak imzadan imtina ettiği, karara karşı yasal itiraz süresinin 15 gün olduğu, itiraz edenin ise yasal süre dolduktan sonra 22/07/2019 tarihinde itiraz ettiği gerekçesi ile itirazın süreden reddine karar verildiği gibi, hüküm fıkrasında da, kabahatlinin dilekçesinde göstermiş olduğu gerekçeler yerinde görülmediği gibi, süresinde itiraz edilmediği, itirazın kabulünü gerektirir bir delil de bulunmadığı gerekçeleri ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; itiraza konu idari para cezası tutanağına dair kararın kabahatliye tebliğ edilmediği, 07/03/2019 tarihinde kabahatlinin imzadan imtina ettiği, ancak tebligattan imtina ettiğine dair bir ibarenin yer almadığı anlaşıldığından, kabahatliye yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmadığı, bu nedenle itirazın süresinde olduğu gözetilmeden, itirazın esastan değerlendirilmesi yerine, hem süre yönünden hem de esastan reddine karar verilmesinde,
2-Kabule göre de,
Kabahatlinin, itiraz dilekçesinde, üzerine kayıtlı herhangi bir araç olmadığını ve herhangi bir araç da kullanmadığını belirttiğinin anlaşılması, söz konusu idarî para cezasına konu 07/03/2019 tarihli tutanak içeriğinde de, cezaya konu araç plakası yazmadığı gibi, araç marka ve modelinin de belirtilmemiş olması ve bu nedenle anılan idari para cezası tutanağının usulüne uygun şekilde düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında, başvurunun kabulü ve anılan idari para cezasının iptali yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 31.10.2019 tarih, 2019/463 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli hakkında uygulanan idari para cezasının kaldırılmasına, 15.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.