YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Boşanma davasından önceki bir dönemde şiddet gören kadının, erkek olaydan ceza almış olsa dahi, birlikte yaşamaya devam etmesi halinde affetmenin gerçekleşeceği hk.

Karar Özeti

kadının dayandığı fiziksel şiddet eyleminin 2015 yılına ait olduğu, her ne kadar erkeğin bu eylem sebebiyle yargılanıp ceza aldığı sabit ise de bu olaydan sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettiği, bu durumda şiddet eyleminin kadın tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar hükme esas alınamayacağı gibi erkeğe atfı kabil başkaca bir kusurlu davranışın varlığı da ispatlanmamıştır. Hal böyleyken, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz olduğu anlaşılmakla davalı-karşı davacı kadının davasının reddi ne karar verilecek yerde yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Karar

YARGITAY

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2023/3505

 

Karar Numarası: 2024/1371

 

Karar Tarihi: 29.02.2024

 

SAYISI : 2020/848 E., 2022/1962 K.

 

DAVA TARİHİ : 12.10.2017-24.11.2017-12.01.2018

 

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

 

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi

 

SAYISI : 2018/390 E., 2019/829 K.

 

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

 

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

 

Vekâletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisi bulunan davalı-karşı davacı kadın vekili Av. ... 26.01.2024 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir.

 

Bu durumda, davalı-karşı davacı kadının vekilinin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekir.

 

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

1.Davacı-karşı davalı erkek asıl dava dilekçesinde; ekli protokol uyarınca tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

 

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının sözde komşuları Haki isimli kişiyle zina ettiğini, sadakate aykırı davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, mümkün değilse 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, çocuklar yararına aylık 250.00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faiziyle 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

 

II. CEVAP

 

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin eşine defalarca şiddet uyguladığını, her kavgada evden kovduğunu, ortak çocuk ...'e de şiddet uyguladığını, erkeğin ciddi psikolojik rahatsızlıkları olduğunu, zina nedeniyle açılan davadan sonra birlikte yaşamın bir ay kadar devam ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine çocuklar için aylık 500.00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, faiziyle 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan ve evlilik içinde giderlere harcanan ziynetlerin şimdilik 1.000.00 TL'sinin yasal faiziyle erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, güven sarsıcı sadakat yükümlülüğüne aykırı eylemlerinin, erkeğin ise şiddet eylemlerinin tespit edildiği, erkek tarafından anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de anlaşmalı boşanma şartları oluşmadığı, zina nedenine dayalı davanın da ispat edilmediği, tarafların aile sorumluluklarını taşımadıkları, eşit kusurlu hareketleri ile aile birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, çocukların doğum tarihleri, cinsiyetleri, eğitimleri alıştıkları ortam, uzman raporu ve çocukların beyanı dikkate alınarak velâyet hakkının anneye tevdii ile baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların kusur durumu dikkate alınarak tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile ziynetlerin toplam bedeli olan 26.407,00 TL 'nın ıslah tarihi olan 31.01.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

 

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davanın kabul edilmemesi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, kadın için hükmedilen tedbir nafakası, çocuklar için hükmedilen nafakalar, ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin "kusur belirlemesi, birleşen davada boşanma hukuki sebebi, reddedilen tazminat taleplerine ilişkin" istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kadının zinasının sabit olduğu, erkeğin ise şiddet uyguladığı, kararın hüküm fıkrasında yer alan "Davacı ...'nin Birleşen Davası (TMK 166/1,2)" bölümündeki hukuki sebebe dair" ibarenin kaldırılmasına, yerine erkeğin birleşen davasında boşanma hukuki sebebinin zina olduğunun tespitine, kararın kusur gerekçesinin boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin hafif, kadının ağır kusurlu olduğunun tespitine şeklinde düzeltilmesine, erkek yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren faizi ile 15.000,00'er TL maddî ve manevî tazminat takdirine, erkeğin sair istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

1.Davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadının karşı davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, kadın için hükmedilen tedbir nafakası, çocuklar için hükmedilen nafakalar, tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

 

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; zina nedenine dayalı davanın kabulü, kusur tespiti ve erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını istemiş ise de 26.01.2024 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden feragat etmiştir.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu bir davranışının ispat edilip edilmediği, buna göre kadının karşı davasının kabulünün yerinde olup olmadığı ile velâyet düzenlemesi, kadın yararına tedbir nafakası takdiri ile çocuklar için nafaka takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı ile davacı-karşı davalı erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

 

2. İlgili Hukuk

 

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü maddeleri, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 nci ve 51 inci maddeleri.

 

3. Değerlendirme

 

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davacı-karşı davalı erkek tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının zinasının sübut bulduğu, buna karşılık erkeğin de kadına şiddet uyguladığı, bu durumda erkeğin zinaya dayalı davasının kabulünün gerektiği, boşamaya neden olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin birleşen davasında boşanma hukuki sebebinin zina olduğunun tespiti ile kusur tespiti ve reddedilen tazminatlar yönünden istinaf talepleri kabul edilmiş, sair istinaf talepleri ise reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddet eylemi kabul edilerek kadının davasının kabulüne karar verilmiş ise de dava dilekçesinde anlatımlar ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, kadının dayandığı fiziksel şiddet eyleminin 2015 yılına ait olduğu, her ne kadar erkeğin bu eylem sebebiyle yargılanıp ceza aldığı sabit ise de bu olaydan sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettiği, bu durumda şiddet eyleminin kadın tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar hükme esas alınamayacağı gibi erkeğe atfı kabil başkaca bir kusurlu davranışın varlığı da ispatlanmamıştır. Hal böyleyken, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz olduğu anlaşılmakla davalı-karşı davacı kadının davasının reddi ne karar verilecek yerde yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle;

 

1.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle REDDİNE

 

2.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası ve kusur tespiti yönünden davacı-karşı davalı erkek lehine BOZULMASINA,

 

3.Davacı-karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

 

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 304 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor