Davacı erkek vekilince evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlere ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı davalı kadın vekilince istinaf edilmiştir. Yapılan incelemede, davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinin ve devamında diğer bildirim ve kararların tebliğinin usulsüz olduğunu, kadının okuma- yazma bilmediğini, okuma yazma bilmeyenlere ilişkin tebligat usulünün uygulanmadığı, davadan haberdar edilmediğini, dolayısıyla adil yargılanma hakkı ile mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği itirazında bulunmasına karşın Bölge Adliye Mahkemesince, bu itirazları nazara alınmadan inceleme yapılarak karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş istinaf sebepleri ile sınırlı şekilde inceleme yaparak bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden hatalı istinaf incelemesi yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2023/3751
Karar Numarası: 2024/1442
Karar Tarihi: 04.03.2024
SAYISI : 2022/3180 E., 2023/44 K.
DAVA TARİHİ : 22.01.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/47 E., 2021/636 K.
Taraflar arasındaki davacı erkek vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının kıskandığını, ağır hakaretlere maruz kaldığını, davalının yemek yapmadığını, yardım etmediğini ve destek olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına dava dilekçesi usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe şiddet uyguladığı, aşırı derecede kıskandığı, kıskançlığı yüzünden davacı kiracılarının evden çıkmak zorunda kaldıkları, hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının okuma yazmasının olmadığını, yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe şiddet uyguladığı, aşırı derecede kıskandığı, kıskançlığı yüzünden erkeğin kiracılarının evden çıkmak zorunda kaldığı, erkeğe hakaret ettiği vakaıları kusur yüklenmiş ise de erkeğin şiddete yönelik kusura dayanmadığı, dayanılmayan vakıaların tanık beyanları esas alınarak taraflara yüklenemeyeceği belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre yine de kadının tam kusurlu olduğu; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorunda olduğu, 4721 sayılı Kanun’un 169 uncu, 185 inci ve 186 ncı maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına; davalı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, okuma yazması bilmeyen kişilere tebligatın nasıl yapılması gerektiği yasal olarak düzenlendiğini, buna uygun olmayan şekilde yapılan tebligatların usulüne uygun kabul edilmesinin doğru olmadığını, erkeğin kusurlu olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesi ve duruşma davetiyelerinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında
toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 24 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Davacı erkek vekilince evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlere ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı davalı kadın vekilince istinaf edilmiştir. Yapılan incelemede, davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinin ve devamında diğer bildirim ve kararların tebliğinin usulsüz olduğunu, kadının okuma- yazma bilmediğini, okuma yazma bilmeyenlere ilişkin tebligat usulünün uygulanmadığı, davadan haberdar edilmediğini, dolayısıyla adil yargılanma hakkı ile mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği itirazında bulunmasına karşın Bölge Adliye Mahkemesince, bu itirazları nazara alınmadan inceleme yapılarak karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş istinaf sebepleri ile sınırlı şekilde inceleme yaparak bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden hatalı istinaf incelemesi yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
2 .Bozma sebebine göre davalı kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.