2- Sanığın, 22.07.2014 günü başlatılan operasyon sonucu yakalanmasının hemen ardından etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söylemek suretiyle, hakkında arama kararı alınan yerler dışındaki bir depoda sakladığı uyuştucu maddeyi kolluğa teslim ederek aleyhine delil bulunmadığı aşamada kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
10. Ceza Dairesi 2020/6543 E. , 2020/7565 K.
Mahkeme : İSTANBUL Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
22.07.2014 (sanıklar ... yönünden)
Hükümler : 1-Mahkumiyet: Sanıkar ... ... hakkında
2-Beraat: Sanık ... hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 04.04.2016 tarih, 2016/283 esas ve 2016/3506 karar sayılı bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonrası kurulan hükmün incelenmesinde:
1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde,
Bozmaya uyulduğu,yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığına ilişkin vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar Mehmet ve Murat hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde,
a)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanıklar yönünden “30.06.2014” yerine ''26.05.2014'' olarak yazılması mahkemesince düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
b)Sanıklar hakkında TCK'nın 188/3. maddesi uyarınca "5000 gün" olarak belirlenen temel gün para cezaları, ele geçen maddenin eroin olması nedeniyle TCK'nın 188/4. maddesi uyarınca yarı oranında artırılarak ayrı ayrı "7500 gün"olarak belirlendikten sonra suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olması nedeniyle TCK'nın 188/5. maddesi uyarınca yarı oranında artırım yapılırken gün para cezalarının "11.250 gün" yerine hesap hatası sonucu "11.000 gün", devamında da TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında ayrı ayrı takdiri indirim uygulanırken gün para cezalarının "9.375 gün" yerine hesap hatası sonucu "9.166 gün" ve buna bağlı olarak sonuç adli para cezalarının "187.500 TL" yerine "183.320 TL" olarak eksik belirlenmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
c)TCK'nın 53. maddesi uygulanırken 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişikliklerin, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde,
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK'nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından asli fail olarak birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, somut olayda sanıklar ... ve Iveta Ilıeva Nikolava’nın beraatlerine karar verildiğinin, mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği üzere 30.06.2014 tarihli olay ile sanığın ilgisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK'nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
2- Sanığın, 22.07.2014 günü başlatılan operasyon sonucu yakalanmasının hemen ardından etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söylemek suretiyle, hakkında arama kararı alınan yerler dışındaki bir depoda sakladığı uyuştucu maddeyi kolluğa teslim ederek aleyhine delil bulunmadığı aşamada kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4-Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “22.07.2014” yerine hatalı olarak ''26.05.2014'' yazılması,
5-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
16.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.