Mağdur ile sanığın evli olup birlikte pazarcılık yaptıkları, olay günü de pazarda tezgahı açtıkları, sebze satışından toplamda 750,00 TL para kazandıkları, bu parayı mağdurun göğsünde muhafaza ettiği, konutlarına döndüklerinde sanığın, mağdurdan ortak olarak kazandıkları parayı istediği, mağdurun vermek istememesi üzerine onu darp edip basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralamak suretiyle mağdurun üzerindeki birlikte kazandıkları toplam 750,00 TL’ nin tamamını alarak evden ayrılması şeklinde gerçekleşen eylemde, kazanılan paranın evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, suça konu pazarcılık yaparak elde ettikleri 750,00 TL paranın sanık ile mağdur arasında alacak hakkı doğuran bir hukuksal ilişkinin bulunduğu ve bu haliyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun' un 150 maddesinin birinci fıkrasının delaleti ile aynı Kanun' un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca hukuki alacağı tahsil amacı ile eşe karşı yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken sanık hakkında nitelikli yağma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
6. Ceza Dairesi 2021/23793 E. , 2023/9610 K.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Dinar Cumhuriyet Başsavcılığının 11.01.2018 tarihli ve 2018/78 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ( 5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Dinar Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2018 tarihli ve 2018/9 Esas, 2018/17 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. ... Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Ceza Dairesinin, 01.06.2018 ttarihli ve 2018/936 Esas, 2018/1091 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılığınca tanzim olunan, 02.11.2021 tarihli ve 2018/63343 sayılı, sanığın aldığı para ailenin ortak edinilmiş malı olduğundan, yağma suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle bozma görüşlü Tebligname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Yağma suçun unsurlarının oluşmadığına, suçun eşe karşı yaralama suçu olarak nitelendirilmesi gerektiğine ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ve mağdurun evli oldukları, birlikte pazarcılık yaparak geçimlerini sağladıkları, olay günü sebze satışından toplamda 750,00 TL para kazandıkları, sonrasında da evlerine geri döndükleri saat 15.30 sıralarında sanığın cep telefonuna mesaj geldiği, mağdurun mesajın kimden geldiğini sorduğu, sanığın soruya cevaben de mesajın dost hayatı yaşadığı kadından geldiğini söylediği, bu sebepten dolayı sanık ile mağdur arasında tartışmanın çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştü, sanığın, mağdurda bulunan 750,00 TL parayı istediği, mağdurun da parayı vermek istemediği, bu duruma sinirlenen sanığın eşi mağdurdan parayı almak için kafasına ve vücudunun değişik bölgelerine yumruk vurmak suretiyle darp ettiği, mağdurun 750,00 TL parayı göğsünde muhafaza ettiği, bunu bilen sanığın parayı almak için darp etmeye devam ettiği, mağdurunda göğüs bölgesini tırnaklamak suretiyle parayı zorla alarak evden gittiği anlaşılmıştır.
2. Dinar Devlet Hastanesince düzenlenen mağdurun sol bölgesinde şişlik, göğüs sağ koltuk altı hizasından sol koltuk altına kadar kızarıklık ve çiziklerin bulunduğu, mevcut yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğuna ilişkin adli muayene raporu dosya içerisinde mevcuttur.
3. Mağdurun, olayın hemen sonrası sıcağı sıcağına alınan ve sanığın eylemini Olay ve Olgular bölümünün 1 numaralı paragrafında belirtildiği şekilde gerçekleştiğine ilişkin beyanda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
4. Sanığın üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği belirlenmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Mağdur ile sanığın evli olup birlikte pazarcılık yaptıkları, olay günü de pazarda tezgahı açtıkları, sebze satışından toplamda 750,00 TL para kazandıkları, bu parayı mağdurun göğsünde muhafaza ettiği, konutlarına döndüklerinde sanığın, mağdurdan ortak olarak kazandıkları parayı istediği, mağdurun vermek istememesi üzerine onu darp edip basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralamak suretiyle mağdurun üzerindeki birlikte kazandıkları toplam 750,00 TL’ nin tamamını alarak evden ayrılması şeklinde gerçekleşen eylemde, kazanılan paranın evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, suça konu pazarcılık yaparak elde ettikleri 750,00 TL paranın sanık ile mağdur arasında alacak hakkı doğuran bir hukuksal ilişkinin bulunduğu ve bu haliyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun' un 150 maddesinin birinci fıkrasının delaleti ile aynı Kanun' un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca hukuki alacağı tahsil amacı ile eşe karşı yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken sanık hakkında nitelikli yağma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 01.06.2018 tarihli ve 2018/936 Esas, 2018/1091 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Dinar Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
28.03.2023 tarihinde karar verildi.