YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Adli tatil gününde tebliğ edilen KYOK kararına adli tatilin bittiği günden itibaren 3 gün içerisinde itiraz edilebileceği hk.

Karar Özeti

(4) Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır." şeklindeki düzenleme uyarınca ve ayrıntıları idari yaptırım kararları yönünden inceleme yapan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.02.2022 tarihli ve 2021/19-290 Esas, 2022/111 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, şüpheli hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın adlî tatil süresi içerisinde 02.08.2023 tarihinde tebliğ edilmesini müteakip 15 günlük itiraz süresi adlî tatil içerisinde sona ermekle, 5271 sayılı Kanun'un 331 ... maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereği mağdur vekilinin 04.09.2023 tarihinde verdiği itiraz dilekçesinin süresinde olduğu dikkate alındığında merci tarafından itirazın süre yönünden reddine karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
 

Karar

 

 

1. Ceza Dairesi         2024/505 E.  ,  2024/1039 K.

 

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hâkimliği

 

... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 26.07.2023 tarihli ve 2023/12049 Soruşturma, 2023/4922 Karar numaralı evrakı ile şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara yönelik mağdur ... vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne dair merci ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 17.10.2023 tarihli ve 2023/6445 Değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271 ... maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin olmakla 17.10.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

 

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.01.2024 tarihli ve 2023/26022 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve KYB-2024/1624 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. İSTEM

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve KYB-2024/1624 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

 

“... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 02.08.2023 tarihinde müşteki ...'ya tebliğ edilmesi ve anılan karara karşı müşteki

tarafından 04.09.2023 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi karşısında, itiraz süresinin 17.08.2023 tarihinde sona erdiği anlaşılmakla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/1. maddesi uyarınca itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

 

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

 

 

II. GEREKÇE

 

1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160 ıncı maddesinde;

 

"1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar

vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

 

(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."

 

Kamu davasını açma görevi başlıklı 170 ... maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında;

 

"1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.

 

(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."

 

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172 nci maddesinin birinci fıkrasında;

 

"(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir."

 

Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173 üncü maddesinde;

 

"(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.

 

(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

 

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.

 

(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

 

(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.

 

(6) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/11 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/10 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır.

 

"

 

Şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172 nci maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmekle, bu karara yönelik tarafların itiraz hakkı bulunmaktadır.

 

2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin kızı olan yaşı küçük mağdur ...'ü yaraladığı iddiası ile başlayan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan kararın mağdurun babası şikâyetçi Muhammed ...'e 02.08.2023 tarihinde tebliğ edildiği, mağdur vekili tarafından 04.09.2023 tarihinde itiraz edildiği, itirazın da merci tarafından kabul edildiği anlaşılmıştır.

 

3. 5271 sayılı Kanun'un Adlî tatil başlıklı 331 ... maddesinde yer alan; "(1) (Değişik: 8/8/2011-KHK-650/27 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/25 md.) Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.

 

(2) Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.

 

(3) Tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapar.

 

(4) Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır." şeklindeki düzenleme uyarınca ve ayrıntıları idari yaptırım kararları yönünden inceleme yapan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.02.2022 tarihli ve 2021/19-290 Esas, 2022/111 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, şüpheli hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın adlî tatil süresi içerisinde 02.08.2023 tarihinde tebliğ edilmesini müteakip 15 günlük itiraz süresi adlî tatil içerisinde sona ermekle, 5271 sayılı Kanun'un 331 ... maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereği mağdur vekilinin 04.09.2023 tarihinde verdiği itiraz dilekçesinin süresinde olduğu dikkate alındığında merci tarafından itirazın süre yönünden reddine karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

 

III. KARAR

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

19.02.2024 tarihinde karar verildi.

 


Bu sayfa 957 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor