YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İşçilerin tartışması sonucunda çıkan kavgada yaralanan işçinin, davalı işyerinden manevi tazminat da talep edebileceği hk.

Karar Özeti

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı şirkette inşaat işçisi olarak çalışmakta iken malzeme yüzünden sigortalı işçi ... ile tartıştığı bu tartışma sonrasında ...' ın davacıyı bıçakladığı, davalı şirketin işyerinde alınması gereken iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirini almadığı, bu konuda işçilere gerekli eğitimi vermediği, eğer eğitim verilseydi iş güvenliği ve iş sağlığı hakkındaki bilincin oluşacağı, birbirlerine zarar vermeyeceği, kavgayı saldırı boyutuna taşımayacakları, işçiler arasında gerekli diyalog ortamının kurulmadığı, gibi risk değerlendirmesinin de yapılmadığı, anlaşıldığından işverenin 1. derecede kusurlu olduğuna dair mahkeme kabulünün yerinde olduğu, verilen %35 kusur oranının dosya kapsamıyla örtüştüğü nitekim diğer işçi bıçaklayan ...'a % 35 kazalı davacı ...'e de %30 oranında kusur verdiği, kusura ilişkin itirazın yersiz olduğu, kaza tarihi olan 2017 tarihi itibarıyla davacının 42 yaşında olduğu olay nedeni ile %22 oranında malül kaldığı anlaşılmakla ,davacının manevi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede olayın oluş şekli, kusur oranlarına, elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.06.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve ön gördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, hak ve nesafet kurallarına göre davacı için takdir edilen manevi tazminatın normal olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Karar


 

10. Hukuk Dairesi         2023/9833 E.  ,  2023/8311 K.

 



İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi



Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
 

I. DAVA

 

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işyerinde çalışmakta iken 18.05.2017 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir.
 

Davacı vekili ıslah dilekçesiyle; maddi tazminat alacağını 116.564,81 TL olarak talep etmiştir.
 

 

II. CEVAP

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının başına gelen olayın davacı ile davalı işverenin diğer işçisi arasındaki kişisel husumetten kaynaklandığını, işin yürütülmesi ile herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, iş kazasının şartları oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı Consept Yapı Turizm San. ve Tic. A.Ş.'ne hizmet akdiyle bağlı çalışan kalıpçı işçi ...'in, aynı işyerinde kalıpçı işçi olarak çalışan ... ile aralarında yaşadıkları sözlü tartışma ve kavga etmeleri sebebi ile ...'ın davacıyı karnından bıçaklaması sebebi yaralandığı, ve bu kaza nedeniyle %22 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, kusur bilirkişi heyet raporuna göre olayda, davalı Consept Yapı Turizm San. ve Tic. A.Ş.'nin % 35 oranında, davalı işveren çalışanı ...'ın %35 oranında, davacı ...'in % 30 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüş, belirlenen kusur oranları gözönünde bulundurularak tanzim edilen hesap raporunda meydana gelen iş kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi zararın belirlendiği, alınan kusur raporu ve hesap bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hukuka uygun olduğu, davalı ve davacının belirlenen kusur oranları doğrultusunda davacıya ödenmesi gereken maddi tazminat miktarının 116.564,81-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikler gözetilerek yapılan değerlendirme neticesinde davaya konu iş kazası nedeniyle davacı yararına 40.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği gerekçesi ile ; davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile; 116.564,81-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
 

IV. İSTİNAF

 

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
 

B. İstinaf Sebepleri

 

1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının iş yerinde başka bir işçi ile kavga ettiğini kendi aralarında kişisel husumetten kaynaklanan davanın işin yürütülmesi ile alakalı olmadığını, işverenin kusuru bulunmadığını, işverene yüklenen kusur oranı kabul etmediklerini ayrıca 50.000 TL manevi tazminat talep edilen olayda 40.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin fazla olduğunu beyan ederek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
 

2.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacının davalı şirkette çalışmakta iken aynı işveren adına çalışan işçi ... tarafından bıçaklanması ile iş kazası geçirdiğini, hayati tehlikesinin oluştuğunu 3 gün yoğun bakım ünitesinde kaldığını, uzun süre iyileşemeyerek büyük bir acı çektiğini, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu beyan ederek kararın manevi tazminat yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
 

C. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı şirkette inşaat işçisi olarak çalışmakta iken malzeme yüzünden sigortalı işçi ... ile tartıştığı bu tartışma sonrasında ...' ın davacıyı bıçakladığı, davalı şirketin işyerinde alınması gereken iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirini almadığı, bu konuda işçilere gerekli eğitimi vermediği, eğer eğitim verilseydi iş güvenliği ve iş sağlığı hakkındaki bilincin oluşacağı, birbirlerine zarar vermeyeceği, kavgayı saldırı boyutuna taşımayacakları, işçiler arasında gerekli diyalog ortamının kurulmadığı, gibi risk değerlendirmesinin de yapılmadığı, anlaşıldığından işverenin 1. derecede kusurlu olduğuna dair mahkeme kabulünün yerinde olduğu, verilen %35 kusur oranının dosya kapsamıyla örtüştüğü nitekim diğer işçi bıçaklayan ...'a % 35 kazalı davacı ...'e de %30 oranında kusur verdiği, kusura ilişkin itirazın yersiz olduğu, kaza tarihi olan 2017 tarihi itibarıyla davacının 42 yaşında olduğu olay nedeni ile %22 oranında malül kaldığı anlaşılmakla ,davacının manevi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede olayın oluş şekli, kusur oranlarına, elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.06.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve ön gördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, hak ve nesafet kurallarına göre davacı için takdir edilen manevi tazminatın normal olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
 

 

V. TEMYİZ

 

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


B. Temyiz Sebepleri

 

1.Davacı vekili, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek temyiz etmiştir.
 

 

2.Davalı vekili, davacının iş yerinde başka bir işçi ile kavga ettiğini kendi aralarında kişisel husumetten kaynaklanan kavganın işin yürütülmesi ile alakalı olmadığını, işverene yüklenen kusur oranını kabul etmediklerini, ayrıca hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

 

C.A. Davacı vekilinin kısmen reddedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

 

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nu 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.
 

3.Dosya içeriğine göre davacı lehine manevi tazminatın 40.000 TL olarak hüküm altına alındığı, bu tazminat hükmünün Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davacının bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.
 

C.B Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

 

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nu 110 uncu maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.
 

3.Dosya içeriğine göre davacı lehine manevi tazminatın 40.000 TL olarak hüküm altına alındığı, bu tazminat hükmünün Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davalının bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.
 

C.C. Davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat istemine ilişkindir.
 

2. İlgili Hukuk

 

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
 

 

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 417 nci maddesi, 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4 üncü maddesi hükümleridir.


3. Değerlendirme

 

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
 

 

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından maddi tazminat talebine dair kurulan hükümle ilgili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle,

 

1. Davacı vekilinin, kısmen reddedilen manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,
 

 

2. Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,


3.Davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

 

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine,


Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,


Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
 

 

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

 


Bu sayfa 166 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor