YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kira sözleşmede verilen depozito değerinden fazlasının talep edilemeyeceği açık bir biçimde düzenlenmiş ise ,güncel değerin talep edilemeyeceği hk.

Karar Özeti

Her ne kadar mahkemece davalı/karşı davacının talebi doğrultusunda güvence bedeli, iki aylık kira bedeli karşılığı olarak güncellenerek iadesi ile teminat çekinin iadesine karar verilmiş ise de; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 15/11/2011 tarihli sözleşmenin açık hükmü gereği, verilen depozitodan fazlalık talep edilemeyeceğinin kararlaştırılmış olması karşısında, depozito bedelinin güncellenen değerin hesaplanması doğru olmadığı gibi, depozito ve teminatın kiracının taşınmaza verebileceği zararlara karşılık olarak alındığı ve noksansız tahliye anında iade edilebileceği hususları da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

4-Bozma nedenine göre davacı tarafın faiz başlangıç tarihi ve türü ile hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacılar/karşı davalılar yararına BOZULMASINA, dördüncü bentte belirtilen nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Karar

 

3. Hukuk Dairesi         2021/5500 E.  ,  2021/10204 K.

 

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen tazminat ve alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar/karşı davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacılar; dava konusu taşınmazın 1998 yılından bu yana davalı tarafından kullanılmakta olduğunu, en son 15/11/2021 tarihli sözleşmenin imzalandığını ancak davalının 15/08/2012 tarihinde kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek taşınmazı tahliye ettiğini, yaptırdıkları tespit ile taşınmaza verilen zararların tespit edildiğini ileri sürerek; şimdilik 62.668,00TL hor kullanımdan kaynaklı zarar bedelinin ve 5.000,00TL onarım süresine ilişkin tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı; taraflar arasında birden fazla sözleşme imzalandığını, en son imzalanan sözleşme ile de önceki sözleşmelerin feshedildiğini, yaptırdığı tespit sonucunda taşınmaza herhangi bir zarar verilmediğinin tespit edildiğini savunarak; davanın reddini dilemiş, karşı davada ise; taraflar arasında imzalanan ilk kira sözleşmesi ile iki aylık kira bedeli karşılığı 2.800 TL depozito bedeli ile 3.600 TL bedelli teminat çeki verdiğini ancak bunların kendisine iade edilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.800 TL depozito bedelinin 15/11/1998 tarihinden itibaren ortalama faiz getiren bir bankaya yatırılması durumunda güncel değerinin hesaplanması suretiyle iadesi ile teminat çekinin iadesine karar verilmesini istemiş, 21/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 125.000 TL'ye yükseltmiştir .

 

Mahkemece; asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, her iki tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 18/03/2019 tarihli ve 2017/6380 Esas 2019/2182 Karar sayılı kararla; asıl dava yönünden; uyuşmazlığı aydınlatan, denetime açık rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiği, karşı dava yönünden ise; depozito talebi konusunda esastan karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

 

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın kısmen kabulü ile asıl dava yönünden; zarar açısından 7.820 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, onarım süresine ilişkin tazminat açısından 14.800 TL’nin dava tarihi olan 13/01/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı dava yönünden; güvence bedeli açısından 74.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, 3.600 TL bedelli teminat çekinin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar/karşı davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

 

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2-Davacı tarafın asıl davada faiz istemine ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;

 

Davacılar vekili dava dilekçesinde, talep edilen tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece hüküm fıkrasında kabul edilen 7.820 TL hor kullanım tazminat bedeli ile ilgili talep edilen faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.

 

Bu durumda, mahkemece faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK'nın 297. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

 

3- Davacı tarafın karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

 

Taraflar arasında dava konusu yere ilişkin ilk olarak, 15/11/1998 tarihinde 6 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmış, sözleşmenin 11. maddesinde; kiracının vereceği zararlara karşılık 2.800 TL depozito bedelinin, kiraya verene teslim edildiği ve noksansız tahliye anında iade edileceği belirtilmiştir. Yine aynı taşınmaza ilişkin, çekme ve bodrum kat için ayrıca düzenlenen 01/06/2002 tarihli ve 1 yıl süreli ikinci kira sözleşmesiyle; kiracının vereceği zararlara karşılık 3.600 TL bedelli teminat çekinin kiraya verene teslim edildiği ve aynı şekilde noksansız tahliye anında iade edileceği hükme bağlanmıştır. Son olarak, taraflar arasında imzalanan 15/11/2011 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile de; dava konusu taşınmaza ilişkin taraflar arasında daha önce imzalanan tüm sözleşmelerin feshedildiği ve kiracının verdiği peşinat ve depozitodan faiz veya herhangi bir fazlalık talep edilemeyeceği, sözleşmenin 12 ve 22. maddelerinde kararlaştırılmış olup, taraflar arasında bu hususlarda ve kiralananın tahliye edildiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

 

Her ne kadar mahkemece davalı/karşı davacının talebi doğrultusunda güvence bedeli, iki aylık kira bedeli karşılığı olarak güncellenerek iadesi ile teminat çekinin iadesine karar verilmiş ise de; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 15/11/2011 tarihli sözleşmenin açık hükmü gereği, verilen depozitodan fazlalık talep edilemeyeceğinin kararlaştırılmış olması karşısında, depozito bedelinin güncellenen değerin hesaplanması doğru olmadığı gibi, depozito ve teminatın kiracının taşınmaza verebileceği zararlara karşılık olarak alındığı ve noksansız tahliye anında iade edilebileceği hususları da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

4-Bozma nedenine göre davacı tarafın faiz başlangıç tarihi ve türü ile hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacılar/karşı davalılar yararına BOZULMASINA, dördüncü bentte belirtilen nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 


Bu sayfa 23 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor