Öte yandan; dava konusu havuz ve sahanlık hakkında bilirkişiler tarafından hiçbir ölçüm yapılmaksızın ve temel para cezasını etkileyecek şekilde yapı sınıf ve grubu yeniden değerlendirilerek, idarenin yerine geçmek suretiyle hesaplama yapıldığı, saha betonu imalatının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde belirtilen yapı kapsamında olmadığı yolunda yanlış değerlendirme yapıldığı (Danıştay Ondördüncü Dairesinin 19/04/2016 tarih ve E:2014/4363, K:2016/3009 sayılı kararı), 1969 yılında yapılan bina ile ilgili ruhsat hukuku bakımından kazanılmış hak bulunup bulunmadığı hususu Mahkemesince değerlendirilmeksizin, 3194 sayılı Kanunun 42/2-c bendinin 8. alt bendi yönünden iptal kararı verildiği, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesi hükümleri ve dava konusu taşınmazın ... Birliği'ne ait olması da dikkate alınarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 26. maddesi uyarınca taşınmazın kamuya ait bir yapı olup olmadığı ve anılan bu madde kapsamında ruhsatının bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmediği ve davacıların yapı sahibi olmadıkları yönündeki iddialarının karşılanmadığı görülmüştür
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/3162 E. , 2022/7418 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/3162
Karar No : 2022/7418
TEMYİZ EDENLER :1.(DAVACI) ... Eğitim Öğretim Hizmetleri Yayıncılık Taşımacılık Danışmanlık İnşaat Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
2.(DAVALI) ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF : 1-... Belediye Başkanlığı
2-... Eğitim Öğretim Hizmetleri Yayıncılık Taşımacılık Danışmanlık İnşaat Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
İSTEMİN ÖZETİ : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih, E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yalova İli, Merkez İlçe,... Mahallesi,... Sokak, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda ruhsatsız olarak yapıldığı iddia edilen 1617 m² alanlı ana yapıdaki güçlendirme, 1125 m²'lik saha betonu imalatı ile 220,5 m² havuz ve sahanlık imalatı nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca davacıya 343.070,66 TL para cezası verilmesine ilişkin Yalova Belediye Encümeninin ... tarih ve ... sayılı kararı ile anılan Kanunun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız imalatların 30 gün içinde imara uygun hale getirilmesi aksi takdirde yıkımına ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararının iptali talep edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda, yıkıma ilişkin dava konusu işlem yönünden yapılan değerlendirmede; ... ada, ... parselden başlamak ve ... ada ... parsele taşmak suretiyle imal edilen 1125 m² demirli saha betonunun 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesi anlamında yapı niteliğinde olmadığı, yapı niteliğinde olmayan bir inşai faaliyetin aynı Kanun'un 32. maddesi uyarınca yıkımına karar verilemeyeceği gerekçesiyle, bu kısım yönünden işlemin iptaline, yıkıma konu diğer imalatlar olan 1617 m² alanlı ana yapıdaki güçlendirme ile 220,5 m² havuz ve sahanlık imalatının ise ruhsat gerektirdiğinden, bu kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Para cezasına ilişkin dava konusu işlem yönünden yapılan değerlendirmesinde ise; 1125 m² demirli saha betonunun 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesi anlamında yapı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle, bu kısım nedeniyle verilen 23.536,25 TL para cezasının iptaline, idare tarafından havuz ve sahanlık imalatı yönünden IV. sınıf A grubu yapı nitelendirmesi yapıldığı, oysaki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, söz konusu imalatın III. sınıf A grubu yapı olduğu, bu nedenle bu kısım hakkında 27.678,62 TL yönünden davanın reddine, fazla hesaplanan 7.688,52 TL yönünden ise dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, 1617 m² alanlı ana yapıdaki tabliye betonunun, asmolen döşemeler yerleştirilmek ve güçlendirilmek suretiyle değiştirilmesi ile kolonların güçlendirilmesi ve betonarme perdeler eklenmesi suretiyle gerçekleştirilen tadilatın, esaslı tadilat niteliğinde olduğu, bu kısım yönünden 3194 sayılı İmar Kanununun 42/2. maddesinin (a) bendi uyarınca hesap edilen temel para cezası ile aynı maddenin (c) bendinin 5. alt bendi uyarınca verilen artırımın yerinde olduğu, somut tespit olmadığından temel para cezasının arttırıldığı anılan maddenin (c) bendinin 4. ve 13. alt bentlerinin ise yerinde olmadığı, 1969 yılında yapılan bina ile ilgili ruhsat hukuku bakımından kazanılmış hak bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilmeksizin tamamının ruhsatsız olduğu değerlendirmesinin yapıldığı gerekçesiyle, temel para cezasının 8. alt bent yönünden arttırılmasının da yerinde olmadığı belirtilerek, bu kısım hakkında 81.186,33 TL yönünden davanın reddine, fazla hesaplanan 202.980,93 TL yönünden ise dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, sonuç itibarıyla; 108.869,28 TL 'lik para cezası yönünden davanın reddine, para cezasının işleminin 234.201,38 TL'lik kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; istinaf incelemesine konu İdare Mahkemesi kararı ve gerekçesinin hukuka uygun olduğu, istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların ise kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek, istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; uyuşmazlığın çözümü için seçilen bilirkişi heyetinde bulanan mimar ve mühendislerin halen Bursa Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünde çalıştığı, idarede görevli personelin bu uyuşmazlıkta bilirkişi seçilemeyeceği, dava konusu yapı hakkında 3194 sayılı Kanuna eklenen Geçici 16. madde kapsamında yapı kayıt belgesi alındığı, bu nedenle dava konusu işlemlerin iptali gerektiği, uyuşmazlığa konu yapının maliki bulunan ... Birliği'nden taşınmazın kiralandığı, dava konusu imalatların kira bedeline mahsup edilmek üzere taşınmaz malikinin verdiği onay üzerine 3. bir firmaya yaptırıldığı, dolayısıyla yapı sahibinin kendileri olmadığı belirtilerek, temyize konu kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı tarafından; dava konusu imalatların ruhsata tabi olduğu, verilen para cezasının da hukuka uygun hesaplandığı belirtilerek, temyize konu kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Yalova İli, Merkez İlçe, ... Mahallesi,... Sokak, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda ruhsatsız olarak yapıldığı iddia edilen 1617 m² alanlı ana yapıdaki güçlendirme, 1125 m²'lik saha betonu imalatı ile 220,5 m² havuz ve sahanlık imalatı nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca davacıya 343.070,66 TL para cezası verilmesine ilişkin Yalova Belediye Encümeninin ... tarih ve ... sayılı kararı ile anılan Kanunun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız imalatların 30 gün içinde imara uygun hale getirilmesi aksi takdirde yıkımına ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararının tesis edilmesi üzerine, bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde; '' Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, davanın ihbarı Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır. Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bilirkişiler hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.'' hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Bilirkişiye başvurulması gereken haller" başlıklı 266. maddesinin 1. fıkrasında, " Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." hükmüne, "Bilirkişilerin görevlendirilmesi" başlıklı 268. maddesinin 3. fıkrasında, " Kanunların görüş bildirmekle yükümlü kıldığı kişi ve kuruluşlara görevlendirildikleri konularda bilirkişi olarak öncelikli başvurulur. Ancak kamu görevlilerine, bağlı bulundukları kurumlarla ilgili dava ve işlerde, bilirkişi olarak görev verilemez." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanununun 271. maddesinde; bilirkişilere bilirkişilik görevini sadakat ve özenle, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsız ve objektif bir biçimde yerine getirileceğine yönelik yemin verdirileceği düzenlenmiştir.
6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 3. maddesinin 1. fıkrasında, "Bilirkişi, görevini dürüstlük kuralları çerçevesinde bağımsız, tarafsız ve objektif olarak yerine getirir" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; bilirkişinin görevini yerine getirirken tarafsız olması gerektiği, bu nedenle bilirkişiye tarafsız davranacağına dair yemin ettirileceği düzenlenmiş, ayrıca tarafsızlığın sağlanabilmesi için kamu görevlilerinin görevli bulundukları kurumlar ile ilgili dava ve işlerde görev alamayacakları anlaşılmaktadır. Bütün bu düzenlemeler ile bilirkişilerin tarafsız, objektif ve her türlü etkiden uzak şekilde görevlerini ifa etmeleri ve bu şekilde uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayacak teknik ve uzmanlık görüşü içeren raporun hazırlanmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
Davacı tarafından temyiz dilekçesinde ise; uyuşmazlığın çözümü için seçilen bilirkişi heyetinde bulanan mimar ve mühendislerin halen Bursa Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünde çalıştığı iddia edilmiş, bilirkişilerin tarafsızlığı konusunda şüpheler dile getirilmiştir.
Bu durumda; bahsi geçen davacı iddiaları araştırılarak, sonucuna göre, dava konusu taşınmazın ... Birliği'ne ait olması da dikkate alınmak suretiyle, bilirkişilerin tarafsızlığı konusunda davanın taraflarında hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde yapılacak değerlendirme üzerine, yeni bir bilirkişi heyeti teşekkül ettirilerek rapor alınıp alınmaması hususunda yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; dava konusu havuz ve sahanlık hakkında bilirkişiler tarafından hiçbir ölçüm yapılmaksızın ve temel para cezasını etkileyecek şekilde yapı sınıf ve grubu yeniden değerlendirilerek, idarenin yerine geçmek suretiyle hesaplama yapıldığı, saha betonu imalatının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde belirtilen yapı kapsamında olmadığı yolunda yanlış değerlendirme yapıldığı (Danıştay Ondördüncü Dairesinin 19/04/2016 tarih ve E:2014/4363, K:2016/3009 sayılı kararı), 1969 yılında yapılan bina ile ilgili ruhsat hukuku bakımından kazanılmış hak bulunup bulunmadığı hususu Mahkemesince değerlendirilmeksizin, 3194 sayılı Kanunun 42/2-c bendinin 8. alt bendi yönünden iptal kararı verildiği, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesi hükümleri ve dava konusu taşınmazın ... Birliği'ne ait olması da dikkate alınarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 26. maddesi uyarınca taşınmazın kamuya ait bir yapı olup olmadığı ve anılan bu madde kapsamında ruhsatının bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmediği ve davacıların yapı sahibi olmadıkları yönündeki iddialarının karşılanmadığı görülmüştür.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih, E:... , K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.