YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Öldürme fiilinin, sanığa birçok kez mesaj gönderilerek cinsel birliktelik teklifinde bulunulması (cinsel taciz – haksız tahrik) nedeni ile gerçekleştirilmesi halinde, cezadan ne kadar indirim yapılacağı hk. (BAM)

Karar Özeti

 

Maktulün olaydan önce bir çok kez mesaj göndermek suretiyle sanık Ş.'ye cinsel birliktelik teklifinde bulunmak suretiyle ona cinsel tacizde bulunduğu tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan sanık Ş.'nin yüklenen suçu haksız tahrik altında işlediği kabul edilerek, haksız tahrikin ulaştığı boyut gözetilerek takdiren makul oranda olmak üzere sanık Ş.'nin cezasından 1/3 oranında indirim yapılmıştır. Ancak, sanık A. yönünden, maktulden kaynaklanan bir haksız tahrik nedeni bulunmadığından bu sanık lehine haksız tahrik hükümleri uygulanmadığı gibi sanığın geçmişi ve suç işleme konusundaki eğilimi ile dosya kapsamından anlaşılan olumsuz sosyal ilişkileri gözetilerek hakkında TCK'nın 62. maddesi de uygulanmamıştır.

 

Dairemizin bu kabulü ve değerlendirmesi doğrultusunda, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/09/2017 tarih, 2017/66 esas ve 2017/331 karar sayılı hükmünün, sanıklar A. Y. ve Ş. G.'un cezalandırılmalarına ilişkin kısımlarının CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

Karar

 

 

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/2346

 

Karar Numarası: 2018/348

 

Karar Tarihi: 23.02.2018

 

Sanık A. Y. hakkında kasten öldürme, sanık Ş. G. hakkında kasten öldürmeye yardım etme suçlarından kurulan hükümlerin sanık A. Y. müdafii, sanık Ş. G. müdafii ve katılan N. M. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede CMK'nın 280/1-e maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verilmiş, yapılan duruşma sonucunda iddia, savunma ve dosyadaki deliller değerlendirilmiştir.

 

I.İDDİA

 

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 18/01/2017 tarih ve 2017/604 Esas sayılı iddianamesi ile, sanık A. hakkında maktulü kasten öldürme suçundan TCK'nın 81/1. maddesi, sanık Ş. G. hakkında ise kasten öldürme suçuna azmettirmekten TCK'nın 38. maddesi yollamasıyla TCK'nın 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

 

Katılan N. M. ilk derece mahkemesinde, "Ben maktulün eşi olurum, olaydan yaklaşık 45 gün önce bana sen çok güzel bir bayansın, seni beğeniyorum şeklinde mesaj geldi, ben bu gelen mesajdaki numarayı aradım, ancak açmadı, eşime de bu mesajı gösterdim, o da sinirlendi, aradan bir gün geçtikten sonra farklı bir numaradan bana eşin kadınları rahatsız ediyor şeklinde mesaj geldi, ben bu mesajı M.'a söyleyince, biz esnafız, bizim dostumuzda olur düşmanız da olur dedi. Yine sonrasında M.'a bayan ismiyle mesaj geldi, bu kadın ağzından erkeği övücü mesajlardı, ben bu mesajı da görünce eşimle aramızı açmaya çalıştıklarını anladım, ancak kimin gönderdiğini bilmiyordum, M.'ın benim telefonumdan mesaj gönderdiğini görmedim, olay gününe kadar da başka bir konuşma veya mesajlaşma olmadı, biz bakkal işletiyoruz, onlar taşınalı bir sene olmadı, bu 1 senedir de kayınvalidesinin evlerine geldikleri gibi bakkala alışverişe de geliyorlardı, Ş. veya başkası M.'la ilgili bana herhangi bir rahatsız ettiğine dair bir şey söylemediler. Bu olaydan sonra öğrendiğim kadarıyla T. Y. isimli arkadaşıma M., Ş.'nin kredi kartı borcu için 3.000 TL istediğini söylemiş, bana T. bunu eşimle aramız bozulmasın diye söylememiş, ancak olay günü söyledi, olay günü İ. bana mesaj göndermiştir, bu mesajı zaten sunmuştum, şikayetçiyim, katılma talebim vardır, benim kullandığım cep telefonu numarası 0545-255 23 .., eşim M.'ın kullandığı cep telefonu numarası 0530-978 10 ..'dir." şeklinde,

 

Katılan T. M. ilk derece muhakemesinde; "M.'ın kardeşi olurum, olaydan 3-4 ay önce abimin marketine gittiğimde Ş.'yi orada görmüştüm, alışveriş yapıyordu, o çıktıktan sonra maktul bana bu Adanalı'ların borcu var, ödemeyemiyorlar dedi. Bende istersen konuşayım dedim, o da yok komşumuz, yazın öderler dedi. Şikayetçiyim, katılma

talebim vardır." şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2017 tarih, 2017/66 esas ve 2017/331 sayılı kararı ile, sanık A.'ın kasten öldürme suçundan TCK'nın 81/1, 62. maddeleri uyarınca 25 yıl, sanık Ş.'nin kasten öldürme suçuna yardım etmekten TCK'nın 81/1, 39/2-c, 62.maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

 

III. İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN VE NEDENLERİ

 

Sanık A. Y. müdafii, sanığın öldürme kastının bulunmadığını, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğini,

 

 

Sanık Ş. G. müdafii, sanık hakkında kasten öldürme suçuna yardım etmenin koşullarının bulunmadığını, diğer sanık A.'ın silahından haberinin olmadığını,

 

Katılan N. M. vekili, sanık A.'ın tasarlayarak kasten öldürme suçundan, sanık Ş.'nin ise TCK'nın 37. maddesi uyarınca iştirak halinde suçu işlediğinin kabulü ile cezalandırılmaları gerektiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.

 

V. SAVUNMA

 

Sanık A. Y. ilk derece muhakemesinde ve Dairemizde yapılan yargılama sırasında; "Ş.'nin aramızda gönül ilişkisi olduğu, cinsel birliktelik yaşadığımız şeklindeki beyanları doğrudur, bundan İ.'in haberi yoktu, ben bu olaydan 40-45 gün önce Ş.'nin bana söylemesi üzerine M.'ın onu rahatsız ettiğini öğrendim, Ş.'den almış olduğum maktulün eşi olan N.'in cep telefonuna mesaj gönderdim, bu mesajda, kocan kendi ve senin numarandan başka kadınları rahatsız ediyor diye yazdım, sonrasında M. beni aradı, telefonda tartıştık, karşılıklı küfürleşme oldu, sonrasında maktul, Ş.'nin facesinden yazmaya devam etti, onun şifresi bende olduğu için ben yazılanları görüyordum, bende Ş.'nin ağzından rahatsız etmemesi şeklinde mesajlar yazıyordum, bir süre rahatsız etmedi, ancak yine yılbaşı gecesi Ş.'nin facebook hesabına cinsel içerikli yazı yazdı, ben ve Ş. karşılık vermedik, olaydan bir gün önce Ş.'nin evinde arkadaşım olan B.'de bulunduğu halde birlikteydik, İ., M.'la ilgili konuyu açtı, İ., Ş.'yi rahatsız ediyormuş, gidip kafasını gözünü kıracağım şeklinde bir söz söyledi, B.'in herhangi bir bu konuda konuşmasını duymadım, instagram hesabına ekleyeyim şeklinde bir konuşmasını duymadım, M.'ın Ş.'yi rahatsız ettiğinden İ.'i haberi vardı ancak bunu kendisine Ş. söylemişti, M. mesaj gönderdiğinde bu mesajları ben, Ş.'nin facebook şifresi olduğu için görüyordum, ben sık sık Ş.'lerin evine gidiyordum, o gece 3-4 sıralarında B.'le birlikte evden ayrıldık, sabahleyin ben Ş.'nin evine kahvaltıya geldim, birlikte çarşıya çıkacaktık, M., Ş.'nin facesine yazmaya devam ediyordu, bende Ş.'nin ağzından M.'ın kahvaltıya geleyim şeklindeki mesajı üzerine gel şeklinde karşılık verdim, ancak M. gelmedi, M., çocukları okula bırakayım, sonra geleyim dedi. Ben mesajla face üzerinden M.'a Ş.'nin yeni telefon numarasını verdim, Ş., M.'ın gelmesinden korktu, ben zaten gelmez dedim, M., Ş.'yi yeni numarasından aradı, sessiz bir yerde buluşma teklifinde bulundu, ben Ş.'ye Beştepeler'e gel demesini söyledim, Ş.'de bunu iletti, o da kabul edince ben ve Ş., Beştepeler'e gittik, Beştepeler parkında ben araçta durdum, Ş. 5-6 metre mesafede dışarıda bekledi, bu sırada M., araçla geldi, ben Ş.'nin aracı ile oraya gitmiştim, Ş.'yi ve aracı görünce Ş.'nin yanında durdu, 8-10 saniyelik bir konuşma oldu, sonra kapısını açtı, ben aracı yolun ortasına doğru sürdüm, sonra araçtan konuşmak amacıyla indim, bu sırada maktulün torpidoya doğru uzandığını gördüm, bunu görünce nasıl olduysa belimde bulunan tabancayı çıkarttım, bu tabancayı bir gün önce belime koymuştum, evde büyük oğlum vardı, o almasın diye evden çıkarken yanıma almıştım, o şekilde belimde kalmıştı, silahı çıkarttıktan sonra maktulün aracının sağ ön tekerine doğru 2 el ateş ettim, bunun üzerine maktul aracının kapısını kapattı, geriye doğru manevra yaparak oradan ayrıldı, ben Ş.'ye ona bu yeter dedim, araca binmesini istedim, araca bindi, Ş. bana ateş ettiğim için kızdı, öncesinde bana yanında silah var mı diye sorduğunda ben yok demiştim, maktul kendi yoluna gitti, ben Ş.'yi evine bırakmak için giderken evine yakın bir yerde karşıdan araçla gelen maktulle karşılaştık, ben Ş.'yle tartıştığım için yavaş sürüyordum, maktul hızlı bir şekilde geliyordu, bizi fark edince aracı üzerimize doğru sürdü, tam karşılaşma anında o aracını sağa doğru, ben sola doğru kırdım, ben araçtan indim, o yanımızdan geçtiği sırada ben yine sağ tekere doğru 3 el ateş ettim, o yoluna devam etti, ben vurulduğunu anlamadım, araca bindim, oradan eve gittik, ben İ.'le Beştepeler'e gittim de, M. gelmeden önce telefonla görüştüm, durumu ilettim, o da ben izin alamam, sen görüş dedi. Başka bir şey söylemedi, ben gitmeden önce Ş.'ye M.'la görüşürüz, en fazla ben ona o da bana vurur, kavga ederiz dedim, benim amacım sadece onu korkutmaktı, ateş ederken öldürme kastım yoktu, iki olayda da ateş ettiğim mesafe 1,5-2 metredir, öldürme kastım olsa onun bulunduğu yukarı doğru ateş ederdim, ancak ben tekerlere doğru ateş ettim ." şeklinde beyanda bulunmuş olup, sanığın 03/01/2017 tarihli kolluk ifadesi okunup, çelişki sebebiyle sorulduğunda:" B.'in M.'ı instagram hesabıma eklerim şeklindeki konuşmasını hatırlamıyorum, İ.'in bu adamı öldüreceğim, dükkanını yağma edeceğim dediğini hatırlıyorum, Ş., M.'ı beklerken araçtan çok uzaklaşmamıştı, 5-6 metre mesafesi vardı, ben M.'ı tam olarak görmedim, torpidoya doğru uzandı, ben tabanca alacağını düşünmüştüm, ancak görmedim, ben ilk olayda kendi soluma doğru aracın sağ tekerine doğru ateş ettim, ikinci olayda ben tekere doğru ateş ettim, polisler kapıya gelmiş deyince bende kapıya doğru ateş ettim dedim." şeklinde,

 

Sanık Ş. G. ilk derece muhakemesinde ve Dairemizde yapılan yargılama sırasında; "İ. benim eşim olur, biz yaklaşık 10 sene maktulle beraber aynı binada komşu olarak oturuyorduk, ancak yaklaşık 1 sene önce o binadan ayrılıp başka bir mahalleye taşındık, 1 senedir o binada oturmuyoruz, M.'la oturduğumuz binadan taşınma aşamasında M. tarafından taciz şeklinde rahatsız edilmeye başlanmıştı, benimle illa görüşmek, konuşmak istediğine dair mesajlar atıyordu, ben karşılık vermiyordum ancak aynı şekilde mesajlarına devam ediyordu, bana mesajlarında şu kadar para vereyim, birlikte olalım şeklinde sözler yazıyordu, beni yüzyüze değil de telefonda, faceden rahatsız ediyordu, onun bakkalı vardı, beni rahatsız ettiği için bakkala da gitmiyordum, beni ilk rahatsız ettiği dönemde ben bunu eşim İ.'e söyledim ancak İ. bunu önemsemedi, mahkemeye vermeyi düşünmüştüm ancak kayınvalidem komşumuz olduğunu söyleyip buna engel oldu, bu gönderdiği cinsel içerikli mesajlar facebook hesabımda ve telefonda mesaj olarak kayıtlıdır, benim o dönemde kullandığım cep telefonu numarası 0543-334 16 ..'dur. Bu telefon benim adıma kayıtlıdır. Olaydan 2 hafta öncesinde bu numarayı değiştirdim, çünkü maktul tarafından rahatsız edildiğim için o numarayı değiştirdim, yeni numaramı olaydan 2 hafta önce aldığım için ezbere bilmiyorum, olay gününe kadar beni facebook hesabımdan rahatsız etmeye devam etti, benim A. ile aramda gönül ilişkim vardı, cinsel birlikteliğimiz olmuştur, bundan İ.'in haberi yoktu, ben M.'ın beni rahatsız etmesini A.'a da söylemiştim, hatta o facebooktan benim adıma onunla yazışıyordu, ona mesaj yazma şeklinde mesajlar gönderiyordu, olay gününe kadar M.'la herhangi bir yüzyüze görüşmemiz olmadı, olaydan bir gün önce bizim evde bütün sanıklar olarak bir arada olduğumuz, uyuşturucu kullandığımız doğrudur, İ., M.'la ilgili beni kastederek Ş.'yi rahatsız ediyor, onu dövelim şeklinde bir görüş iletti, B.'de bu hususta M.'ı instagram hesabıma ekleyeyim, benimle görüşsün, benimle görüşürse Ş.'yi rahatsız etmez şeklinde fikir söyledi, bu kabul edildi, o da instagramdan istek atmış, ancak cevap gelmemiş, olay günü sabahleyin A. geldi, onunla ile birlikte İşçi Bulma Kurumuna gidecektim, öncesinde bizim evde ikimiz kahvaltı yaptık, eşim İ. işe gitmişti, kahvaltı yaparken M. benim facebook hesabıma gel birlikte kahvaltı yapalım diye mesaj gönderdi, bu mesajı gören A., facebooktan benim adıma ona tamam evdeyim, birlikte kahvaltı yapalım şeklinde mesaj gönderiyor, M.'ta mesaj olarak 12.30'da çocukları okula bırakacağım, sonrasında geleceğim dedi. Ben korktum, gelmesini istemedim, A.'da o zaten gelmez dedi. Sonra 11.30 sıralarında A. ile birlikte İşçi Bulma Kurumuna gittik, ancak öğle tatili olduğu için oraya gitmekten vazgeçtik, biz dışarıda dolaşırken M. beni telefonumdan aradı, A. benim adıma mesaj gönderirken M.'a yeni numaramı söylemişti, bu şekilde yeni numaramı o gün öğrenmişti, M. bana telefonda, otel ya da başka sessiz bir yere gidelim dedi, ben kabul etmedim, bu sırada A. onu Beştepeler'e çağır diye bana söyleyince bende M.'a Beştepeler'e gel dedim, A. ile birlikte onun kullandığı araçla Beştepeler'e gittik, ben araçtan indim, 2-3 metre kadar araçtan uzaklaştım, bu sırada M., kamyonet tipi araçla bulunduğum yere doğru geldi, yanımda durdu, bana arabaya bin dedi, ben kabul etmedim, o arada kendi bulunduğu kapıyı açtı, M. bizim geldiğimiz aracı gördü, tedirgin olduğunu anladım, ancak buna rağmen A.'ın görmediği için yanımda durdu, o kapıyı açtığında A., aracı onun aracının önüne doğru sürdü, onun aracının ön lastiklerine doğru 2-3 el ateş etti, benim A.'ın yanındaki silahtan haberim yoktu, bende korktum, ateş edilince M. aracı arka arka sürerek oradan ayrıldı, A. bana arabaya bin dedi. Ben araca bindim, biz arka taraftan bizim evimize doğru giderken evin yakınlarında bulunan A…Marketin ilerisinde M.'ın kullandığı araçla karşılaştık, o karşı yönden geliyordu, her iki araç yavaş yavaş yanyana geçerken A., tekrar silahını çıkarttı, lastiklere doğru ateş etti, kaç el ateş ettiğini hatırlamıyorum, ben o an şoktaydım, herhalde 2-3 el ateş etti, M. yoluna devam etti, bizde yolumuza devam ettik, evimize gittik, ben M.'ın yaralandığını o an fark etmedim, benim onun vurulduğu aklımdan dahi geçmedi, araca isabet ettiğini düşündüm, ben M.'ın bu olaylar esnasında elinde veya üzerinde silah görmedim, ilk Beştepeler'deki olayda elinde herhangi bir silah görmedim, ikinci karşılaşmamızda ben o anki şokla yüzümü kapattım, bakamadım, M. olay günü beni aradığında ona Beştepeler'e gel dedikten sonra ben İ.'i aradım, bu konuşmaları söyledim, o da uğraşmayın, gidin işinizi halledin dedi. İ. ile A.'ın konuşup konuşmadığını bilmiyorum, bütün bu olaylar bittikten sonra da eve gidince İ.'i aradım, yine olanları anlattım, A.'ın M.'ın aracına doğru sıktığını söyledim, kötü bir şey oldu mu diye sordu, bende yok sadece araca sıktı dedim, M.'ın beni rahatsız ettiği dönemde bana hangi numaradan mesaj gönderdiğini hatırlamıyorum, ben N.'i 10 yıl boyunca komşum olması sebebiyle tanımama rağmen M.'la araları bozulmasın diye kendisine bu durumu söylemedim, biraz önce söylediğim gibi kayınvalidemin beni engellemesi sebebiyle herhangi bir resmi makama şikayetimde olmadı, A. bana Beştepeler'e gitmeden önce ve giderken bu hususta konuşuruz, eğer vazgeçmezse en fazla döverim demişti, ben bu amaçla gittiğimizi düşünmüştüm, A.'ın yanındaki silahtan da haberim yoktu, ben bilerek veya bilmeyerek kimsenin canına kastedilmesini istemedim, tahliyemi istiyorum ." şeklinde beyanda bulunmuş olup, sanığın 02/01/2017 tarihli kolluk ifadesi okunup, çelişki sebebiyle sorulduğunda:" Benim okuduğunuz ifadem doğrudur, beni rahatsız etmeye başlamadan önce markete alışveriş için gittiğimde, aldığımız ev için maddi yardımda bulunmayı teklif etti, bende eşimle görüşmesini söyledim, M. hem kendi telefonundan, hem de eşi N.'e ait cep telefonundan mesajlar gönderiyordu, onun telefonundan gönderdiği zaman eşim yanımda yok diyordu, A., M.'ın eşini arayıp M.'ın benim ismimi vermeden bir kadını rahatsız ettiğini söylüyor, sonrasında M.'ta bunu öğrenince telefonda A.'la tartıştılar. Bu tartışmadan sonra bir süre bana mesaj göndermedi, ancak sonra devam etti, A., M.'ın beni rahatsız etmesi sona ermediği için bu adama gereken neyse yapılacak demişti, bunu derken dövmeyi kastetmişti, Merve olarak bildiğim B., olaydan bir gün önce bizdeyken, okuduğunuz ifademdeki sözleri kullandı, yine İ.'de okuduğunuz ifademdeki sözleri söylemiştir, A., Beştepeler'e gitmeden önce okuduğunuz ifademdeki gibi M.'ı kastederek onu sopa ile bir güzel döveyim dedi. İ.'le Beştepeler'e gitmeden önce görüştüğüm doğrudur, bu konuşmada İ. bana, A. dövüyorsa dövsün dedi. Gereğini yapsın diye bir cümle kullanmadı, zaten sonrasında bize kızdı, A.'da daha önce bu tabancayı ben görmüştüm, ancak olay günü görmemiştim, A.. Marketin orada karşılaştığımızda A., araçtan inmedi, tam kapısını açtı, ateş etti, ancak araçtan inmedi, sonra kapıyı geri kapadı, bizim M.'ın işlettiği markete sadece 40 TL borcumuz vardı, diğer borç bizle alakalı değildir, kaynımın borcudur, ancak bu para ile ilgili görüşme ve tartışmamız olmamıştır " şeklinde,

 

Hakkında verilen hüküm davanın yeniden görülmesine konu yapılmayan sanık İ. G. ilk derece muhakemesinde; "Benim Ş. ve A. arasındaki ilişkiden haberim yoktu, ben sabah işe gider akşam gelirdim, ben ilk M. rahatsız ettiğinde Ş.'nin söylemesi üzerine haberdar oldum, onun marketinden alışveriş yapıyordum, onu kestim ve evimizi oradan taşıdık, ancak M.'la bu konuda telefonla ve yüzyüze konuşmam olmadı, M.'ın sürekli rahatsız ettiğini söyledi ve mesajları gösterdi, hatta bu mesajlardan bir kısmının fotoğrafını kendi cep telefonuma çektim, eşimle buluşma teklifine ilişkin mesajlardı, ben uğraşmak istemediğim için şikayetçi de olmadım, eşimin telefon hattını değiştirdim, ona da mesaj gelince şikayet etmeyi düşündüm, ancak bu olay yaşandı, bu bahsettiğim mesaj olaydan bir gün önce gece A. ve B. bizdeyken geldi, ben bu mesaja sinirlendim, mesajı eşim bana gösterdi, ben bakale bu kendini bana öldürtecek dedim, sonra bu muhabbet kapandı, bu hususta başka bir muhabbet geçmedi, olay günü sabah işe gittim, sabahleyin A.'ın eşimi benim araçla İş ve İşçi Bulma Kurumuna götüreceğini biliyordum, işsizlik maaşı için gideceklerdi, sonra benim yanıma geleceklerdi, sabahleyin 08.30 sıralarında ben A.'ı aradım, ona Ş.'yi al, İş ve İşçi Bulma Kurumuna götür dedim, Ş.'ye de hazırlanmasını söyledim, ancak sonradan Ş. beni arayıp, Beştepeler'e gittiklerini, buradan A.'ın M.'la konuşacağını söyledi, bende Ş.'ye kızdım, ben size ne diyorum, siz ne yapıyorsunuz dedim, A.'la bu hususta konuşup konuşmadığımı hatırlamıyorum, olaydan sonra Ş. beni aradı, A.'ın silah sıktığını söyledi, ben bunu duyunca yine sinirlendim ve telefonu kapattım, sonra gaza gelip N.'e sıkacam şeklinde mesaj gönderdim, ben M.'ın rahatsız ettiğine sinirlendiğim için bu mesajı gönderdim, kesinlikle ben A.'dan bu şekilde eylemde bulunmasını istemedim" şeklinde,

 

Hakkında verilen hüküm davanın yeniden görülmesine konu yapılmayan sanık B. U. ilk derece muhakemesinde; "A. benim normal arkadaşımdır, aramızda bir gönül ilişkisi yoktur, M.'ın Ş.'yi rahatsız ettiğini en baştan beri biliyorum, mesajları da bana göstermişti, cinsel içerikli mesajlardı, ne kadar da nazlandı, bir kereden bir şey olmaz şeklindeki mesajlarını hatırlıyorum, başka mesajları da vardı, bu mesajlardan bir kısmı benim telefonumda da mevcuttur, benim olaydan bir gün önce Ş.'lere gitme amacım, başka bir şahıs tarafından tehdit edilmiştim, aracıma zarar vermişti, o gün bu tehditten dolayı Ş.'nin evine aracımı götürmüştüm, o gece M., Ş.'ye mesaj gönderince bunu gören İ. çok kızdı, onun dükkanını dağıtacağım, onu döveceğim, bizde mi aynısını yapalım, karısına mesaj mı gönderelim dedi. Ben onu sakinleştirmek için M.'ı instagram hesabıma ekleyim bu hususta onunla görüşeyim dedim, hem onu sakinleştirmek için bunu söyledim, hem de o an kullandığım uyuşturucunun etkisindeydim, ancak onu düşüreyim şeklinde bir söz söylemedim, ona istek attım, ancak kabul etmedi, sonra A. ile evden ayrıldık, ben istek atmadan dolayı sabahleyin pişman olunca özür dilerim yanlışlıkla istek attım şeklinde mesaj attım, ben M.'ı hiç görmedim, olay günü neler olduğunu bilmiyorum, benim Ş. ile A. arasındaki ilişkiden son 1,5-2 aydır haberim vardı, bunu İ.'e söylemedim." şeklinde savunma yapmışlardır.

 

VI. DELİLLER

 

A) BELGELER

 

1-02/01/2017 tarihli otopsi tutanağı,

 

2-Kayseri İl Emniyet Müdürlüğünün 02/01/2017 tarihli olay yeri inceleme raporu,

 

3-Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 01/01/2017-06/01/2017 inceleme tarihli uzmanlık raporu,

 

4-03/01/2017 tarihli görüntü izleme, inceleme ve tespit tutanağı,

 

5-Tanık beyanı.

 

B) TANIK BEYANLARI

 

Tanık T. Y. ilk derece muhakemesinde, "Ben M. M., N. M., Ş. G. ve İ. G.'u komşum olmaları sebebiyle tanırım, Ş. ve eşiyle yakın olmasak da M. ve N. ile komşuluk ilişkimiz vardır, ben M.'ın ölümünden birkaç ay önce Ş.'in M.'tan borç para istediğini M.'tan öğrendim, kendisine sen bilirsin ama istersen verme geri alamayabilirsin dedim, daha sonra eşinden gizli olarak 3,000 TL parayı Ş.'ye borç olarak verdiğini biliyorum, M.'ın Ş.'ye veya eşinden başka herhangi bir kadına karşı yanlış bir hareketi olmamıştır, bahsedilen mesaj olayları gerçek olduğunu düşünmüyorum, ekleyecek başka bir husus bulunmamaktadır, olay hakkında bilgim görgüm bundan ibarettir." şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

VII. ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAA

 

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında; Maktul M. M.'in eski komşusu olan, sanık Ş. G.'a, birlikte olmak isteğini içeren birden çok mesaj göndererek cinsel yönden rahatsız ettiği, sanığın bu durumu eşi İ.'e ilettiği ancak onun bu konuyla çok ilgilenmediği; bunun üzerine 3 yıldır cinsel birlikteliği olan sanık A.'a söylediği, maktul ile A.'ın bu nedenle telefonda tartıştıkları; maktulün mesajlarına ara verdiği, ancak olay tarihinden önce tekrar mesaj attığını sanık A.'ın gördüğü, olay sabahı iki sanık Ş.'nin evinde iken, maktulün yine mesaj atıp eve gelmek istediğini belirtmesi üzerine, sanıklar A. ve Ş.'nin maktule randevu verip, buluşma yerinde dövmek üzere fikir birliğine vardıkları; bu kararı uygulamak üzere, sanık Ş.'nin maktulü arayıp, buluşma yeri belirttiği; sanık A.'ın yönetiminde ki Ş.'nin eşi İ.'e ait olan araç ile sanıkların buluşma yerine gittikleri; sanık Ş.'nin araçtan inerek beklemeye başladığı, kendi aracı ile gelen maktulün Ş.'yi yanına çağırıp, araca binmesini söylediği sırada, sanık A.'ın tabanca ile maktulün aracının lastiklerine doğru iki el ateş ettiği, ancak maktulun yara almaksızın, aracı ile hemen uzaklaştığı; sanıkların maktulü araçları ile takip ettikleri ve karşı karşıya geldikleri sırada A.'ın yeniden maktulün aracına 3 el ateş ettiği, bunlardan bir tanesinin sağ kapıdan girip şoför mahallinde bulunan maktulün, sağ uyluğuna isabet edip, sağ popliteal arter ve veni lasere ederek vücudunu terk ettiği , büyük damar yaralanmasına bağlı olarak dış kanama sonucu, olay yerinde öldüğü olayda; atışların isabet yerleri, maktülde ki yaranın yer ve niteliği dikkate alındığında; sanık A.'ın öldürme kastı ile hareket etmediği kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığı halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş olması ve sanık Ş.'nin A. ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği, en azından ilk karşılaşmada A.'ın tabanca ile ateş etmesi üzerine, tabancadan haberdar olduğu ve tabanca ile ateş edilmesi sonucunda maktulün yaralanıp ölebileceğini öngörebilecek durumda bulunduğu gözetilerek TCK'nun 37/1 maddesi uyarınca suça katıldığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde yardım eden olarak kabulü ile hükme varılmış olmakla; katılan vekili ve sanıklar A. savunmanı ile sanık Ş. savunmanının istinaf başvurularının esastan kabulü ile CMK'nun 280/2 maddesi uyarınca Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/66-331 sayılı hükmünün kaldırılması ve sanıkların eylemlerine uyan TCK'nun 37/1, 87/4. maddesinin ikinci cümlesi ve 53/1, 63, 54. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına, sanık A. hakkında TCK'nın 58/6-7. maddesinin, sanık Ş. hakkında ayrıca TCK'nın 2/1. maddesinin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

VIII. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE DAİRENİN KABULÜ

 

Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Maktül M. M.'in, sanıklar İ. G. ve eşi sanık Ş. G. ile aynı apartmanda komşu oldukları, maktül M. Memiş'in, suç tarihinden önceki günlerde sanık Ş. G.'a cinsel birliktelik amacıyla mesajlar gönderdiği, sanık Ş. G.'un eşine bu olayı anlattığı ancak eşinin bu konu ile ilgilenmediği, bunun üzerine sanık Ş.'nin bu durumu 3 yıldır cinsel birliktelik yaşadığı sanık A.'a söylediği, sanık A.'ın araması üzerine maktul ile A.'ın telefonda tartıştıkları, maktulün mesajlarına ara verdiği, 01.01.2017 tarihinde sanıklar Ş. G., İ. G., A. Y. ve B. U.'ın birlikte Ş.'nin evinde oturup beyanlarına göre, uyuşturucu aldıkları esnada, İ. G.'un, M. Memiş ile ilgili konuyu açtığı, "benim eşimi rahatsız ediyor, ne yapalım" dediği, sanık B. U.'ın "ben bu M. denen adamı instagram hesabıma eklerim ve kendisine arkadaşlık isteği gönderirim, bu şahsı istediğiniz yere getirtirim, siz ne yaparsanız yapın" dediği, A. Y.'in de bunu onayladığı, sanık B.'in instagramdan maktüle istek attığı ancak cevap gelmediği, bilahare sanıklar A. Y. ve B. U.'ın evden ayrıldıkları, A. Y.'in Ş.'nin evine sabah saat 09:00 sıralarında gelerek kahvaltı yaptıkları sırada, maktülden Ş.'ye gelen mesajı sanık A.'ın gördüğü, sanık A.'ın, maktule sanık Ş. adıyla "ben evdeyim, gel birlikte kahvaltı yapalım" diye mesaj gönderdiği, maktul ile sanık Ş.'nin telefonda görüştükleri, sanık Ş.'nin A. ile birlikte kararlaştırdıkları şekilde maktule Beştepeler parkı içerisine gelmesini istediği, bu şekilde sanıklar A. ve Ş.'nin maktule randevu verip, buluşma yerinde dövmek üzere fikir birliğine vardıkları, bu kararı uygulamak üzere, sanık Ş.'nin maktulü arayıp, buluşma yeri belirttiği, sanık A.'ın yönetimindeki Ş.'nin eşi İ.'e ait olan araç ile sanıkların buluşma yerine gittikleri, sanık Ş.'nin araçtan inerek beklemeye başladığı, kendi aracı ile gelen maktulün Ş.'yi yanına çağırıp, araca binmesini söylediği sırada, sanık A.'ın tabanca ile maktulün aracının lastiklerine doğru iki el ateş ettiği, ancak maktulün yara almaksızın, aracı ile hemen uzaklaştığı, sanıkların maktulü araçları ile takip ettikleri ve karşı karşıya geldikleri sırada A.'ın yeniden maktulün aracına 3 el ateş ettiği, bunlardan bir tanesinin sağ kapıdan girip şoför mahallinde bulunan maktulün, sağ uyluğuna isabet edip, sağ popliteal arter ve veni lasere ederek vücudunu terk ettiği, büyük damar yaralanmasına bağlı olarak dış kanama sonucu, olay yerinde öldüğü anlaşılmış ve olayın bu şekilde meydana geldiği kabul edilmiştir.

 

Sanık A. ile Ş.'nin Beştepeler parkında bekledikleri sırada maktulün olay yerine gelmesi üzerine sanık A.'ın yakın mesafeden arabanın lastiklerine ve alt kısımlarına ateş etmesi, bir süre sonra yeniden karşılaştıklarında aynı şekilde araç içerisinde oturan maktule doğru ancak aracın yine alt kısımlarına ateş etmesi, olay yeri inceleme rapor ve tutunakları ile otopsi raporuna göre atışların isabet yerleri, maktüldeki yaranın yer ve niteliği dikkate alındığında; sanık A.'ın öldürme kastı ile hareket etmediği, kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşılmakla, sanığın TCK'nın 87/4. maddesi uyarınca kasten yaralama sonucunda ölüme sebebiyet verme suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

 

Sanık Ş.'nin, sanık A.'a maktulün kendisine yönelik mesajlarını göstermesi ve rahatsızlığını anlatması, olay sabahı birlikte bulundukları sırada maktulün sanık Ş. ile buluşmak istediğine ilişkin mesajı sanık A.'ın görmesi ve birlikte maktul ile buluşmayı kararlaştırmaları ve hatta onu korkutmak ya da dövmeyi planlamaları, sanık Ş.'nin araması üzerine maktulün olay yerine gelmesi, sanık A.'ın maktulü tanımasını sağlaması ve olay yerine giderken sanık A.'ın tabancasının bulunduğunu bilmesi hususları gözetilerek, sanık Ş.'nin sanık A.'ın maktülü kasten yaralaması hususunda TCK'nın 39/2. maddesi kapsamında sanık A.'a yardımcı olduğu anlaşılmaktadır. Sanık Ş.'nin bilgisi dahilinde tabanca ile olay yerine gelen sanık A., maktülün ölümcül olmayan bölgelerini hedef almasa bile vücudun hayati olmayan bölgelerine isabet eden ateşli silah mermilerinin meydana getirdiği yaralanma sonucu da ölüm neticesinin meydana gelmesi öngörülebilir bir durum olduğu ve sanık Ş.'nin bu durumu öngörmemesi sebebiyle meydana gelen ölüm sonucu bakımından özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği ve böylece taksir düzeyinde bir kusuru bulunduğu anlaşıldığından sanık Ş.'nin TCK'nın 87/4 ve 39/2-c maddesi uyarınca cezalandırılması yoluna gidilmiştir.

 

Sanıkların yüklenen suçu işleyiş biçimleri, kastlarının ağırlığı ile meydana gelen sonucun ağırlığı gibi hususlar gözetilerek, sanıkların TCK'nın 87/4. maddesi uyarınca takdiren üst sınırdan cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

 

Maktulün olaydan önce bir çok kez mesaj göndermek suretiyle sanık Ş.'ye cinsel birliktelik teklifinde bulunmak suretiyle ona cinsel tacizde bulunduğu tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan sanık Ş.'nin yüklenen suçu haksız tahrik altında işlediği kabul edilerek, haksız tahrikin ulaştığı boyut gözetilerek takdiren makul oranda olmak üzere sanık Ş.'nin cezasından 1/3 oranında indirim yapılmıştır. Ancak, sanık A. yönünden, maktulden kaynaklanan bir haksız tahrik nedeni bulunmadığından bu sanık lehine haksız tahrik hükümleri uygulanmadığı gibi sanığın geçmişi ve suç işleme konusundaki eğilimi ile dosya kapsamından anlaşılan olumsuz sosyal ilişkileri gözetilerek hakkında TCK'nın 62. maddesi de uygulanmamıştır.

 

Dairemizin bu kabulü ve değerlendirmesi doğrultusunda, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/09/2017 tarih, 2017/66 esas ve 2017/331 karar sayılı hükmünün, sanıklar A. Y. ve Ş. G.'un cezalandırılmalarına ilişkin kısımlarının CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

 

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1) Sanık İ. G. müdafiinin istinaf dilekçesinin kapsamına göre; beraat kararının gerekçesine yönelik bir istinaf talebinin olmadığı ve beraat kararının istinaf edilmesinde sanığın hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, sanık İ. G. müdafiinin istinaf başvurusunun CMK'nn 276/1. maddesi uyarınca REDDİNE,

 

2) Sanıklar B. U. ve İ. G. hakkında kurulan hükümler ile sanık A. Y. hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;

 

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;

 

Sanık A. Y. müdafii ile katılan N. M. vekilinin istinaf başvurusunda ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,

 

3) Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/09/2017 tarih, 2017/66 esas ve 2017/331 karar sayılı hükmünün, sanıklar A. Y. ve Ş. G.'un cezalandırılmalarına ilişkin kısımlarının CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına,

 

4) Sanık A. Y. hakkında, maktul M. M.'i kasten öldürme suçundan dava açılmış ise de, sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan TCK'nın 87/4. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi ile kastının ağırlığı gözetilerek sanığın takdiren ve teşdiden 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Koşulları bulunmadığından TCK'nın 29. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,

 

Sanığın geçmişi ve sosyal ilişkileri gözetilerek takdiren TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,

 

Sanığa verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararıyla iptal edilen hususlar gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3 maddesinin uygulanmasına,

 

Sanığın Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/49 esas ve 2013/51 karar sayılı ilamıyla mükerrir olduğu anlaşıldığından, hükmolunan cezanın TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

 

5) Sanık Ş. G. hakkında, maktul M. Memiş'i kasten öldürme suçundan dava açılmış ve sanığın kasten öldürme suçuna yardım etmekten cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan TCK'nın 87/4. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi ile sanığın kastının ağırlığı gözetilerek takdiren ve teşdiden 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Sanığın eyleminin diğer sanık A.'ın eylemine yardım etme niteliğinde olduğu anlaşıldığından verilen ceza TCK'nın 39/2-c maddesi uyarınca yarı oranında indirilerek 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Sanığın yüklenen suçu haksız tahrik altında işlediği anlaşıldığından verilen ceza TCK'nın 29. maddesi uyarınca tahrikin ulaştığı boyut gözetilerek takdiren 1/3 oranında indirilerek 5 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdiri indirim nedeni olarak kabul edildiğinden verilen ceza TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilerek sanığın 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Sanığa verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilen hususlar gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3 maddesinin uygulanmasına,

 

Sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçen sürelerinin TCK'nın 63. maddesi uyarınca cezalarından mahsubuna,

 

Hükmolunan cezanın süresi ve suçun niteliği gözetilerek sanık A. Y.'in tutukluluk halinin devamına,

 

Sanık hakkında düzenlenecek hüküm özetinin Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine,

 

Adli Emanetin 2017/2742 sırasında kayıtlı;

 

Sanık B. U.'a ait 1 adet Samsung marka GT-İ9500 model, 355799052966234 imei numaralı cep telefonu (ekranı kırık), bir adet Vodafone marka, 8990029300880589903 seri numaralı sim kart, bir adet micro cd kart, bir adet Turkcell marka T70 model, 35727707168193 imei numaralı cep telefonu'nun iadesine,

 

Sanık İ. G.'a ait bir adet Samsung marka SM-A300HQ model, 356520060991293 imei numaralı cep telefonu ve bir adet Avea marka kesik sim kartın iadesine,

 

A. Y.'e ait bir adet Asus marka Z00D model, 352259071728287- 352259071728295 imei numaralı cep telefonu, bir adet Türk Telekom marka, 4.5G ibareli 89902860394209590170 seri numaralı sim kartı, sanık Ş. G.'a ait bir adet Asus marka Z00VD model, 359490069860286-359490069860294 imei numaralı ceo telefonu, bir adet Avea marka kesik sim kartının sahiplerine iadesine,

 

Maktul M. Memiş'e ait adet Samsung marka, SM-J700F model, 351808080888036 imei numaralı cep telefonu ile bir adet Türk Telekom marka, 89902860394232723152 seri numaralı sim kartın maktulün yasal varislerine iadesine,

 

Adli emanetin 2017/251 sırasında kayıtlı sol yüzeyinde MOD. ITALY, sağ yüzeyinde MOD İTALY MAGNUM ibareli suçta kullanılmadığı anlaşılan av tüfeği ile ilgili 2521 sayılı Kanun uyarınca gereğince işlem yapılması için idareye yazı yazılmasına,

 

Adli emanetin 2017/251 sırasında kayıtlı, üzerinde herhangi bir rakam ve ibare bulunmayan, 9x19 çap ve tipinde fişek atan, el yapısı, 1 adet yarı otomatik tabanca ve 1 adet şarjörün, 9x19 çapında, MKE yapısı 4 adet fişeğin, MKE Yapımı, 9x19 mm. çapında 4 adet kovanın, 9 mm. çapında, deforme vaziyette 1 adet mermi çekirdeğinin, 1 adet 9 mm çapında mermi çekirdeği parçasının, 1 adet mermi çekirdeği gömlek parçasının, 2 adet 12 numara fişeğin ve 2 adet nüvenin TCK'nın 54. maddesi gereğince müsaderesine,

 

Adli emanetin 2017/251 sırasında kayıtlı, sol yüzeyinde "b3989" ibareleri bulunan, 9.5 cm uzunluğunda, tek ağızlı, sivri uçlu el yardımıyla açılıp, sapı içerisine el yardımıyla kapanabilen bir adet bıçağın bizzatihi bulundurulmasının suç oluşturmadığı ve suçta kullanılmadığı anlaşıldığından sahibine iadesine,

 

Adli ementin 2017/253 sırasında kayıtlı - 1 Adet KMY 00063 bez torba içerisinde Hassas Terazinin sahibine iadesine,

 

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında sarf edilen 11 adet çağrı gideri 121,00 TL, posta gideri 7,50 TL, otopsi ve ölü muayene gideri 399,25 TL, bilirkişi gideri 750,00 TL, Adli Tıp Kurumu gideri 2.930,00-TL olmak üzere toplam 4.207,75 TL yargılama giderinin sanıklar A. Y. ve Ş. G.'tan eşit şekilde tahsiline,

 

Dairemizde yapılan yargılama sonucunda verilen kararın sanıklar lehine olması nedeniyle bu aşamada yapılan yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına,

 

Katılan N. M. vekil ile temsil edildiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama nedeniyle 3.960,00 TL, Dairemizde yapılan yargılama nedeniyle 1090,00 TL olmak üzere toplam 5.050,00 TL vekalet ücretinin sanıklar A. Y. ve Ş. G.'tan alınarak katılana verilmesine,

 

Sanık A. Y. ve müdafii, sanık Ş. G. ve müdafii ile katılan N. M. ve vekilinin yüzüne karşı, katılan T. M.'in yokluğunda, Cumhuriyet Savcısı Nazife Nazlı Atılgan'ın katılımı ve mütalaaya kısmen uygun olarak,

 

Sanık A. Y.'in tutukluluk halinin devamına ilişkin karar yönünden, tefhim tarihinden itibaren 7 gün içinde dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak veyahut da bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmesi, tutuklu veya hükümlü bulunanlar bakımından ise cezaevi idaresine bir dilekçe verilmesi veyahut zabıt katibine veyahut ceza ve tutukevi müdürüne beyanda bulunup tutanak tutulması suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ne itiraz kanun yolu,

 

Sanık İ. G. müdafiinin istinaf istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar yönünden, kararın tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak veyahut da bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmesi, tutuklu veya hükümlü bulunanlar bakımından ise cezaevi idaresine bir dilekçe verilmesi veyahut zabıt katibine veyahut ceza ve tutukevi müdürüne beyanda bulunup tutanak tutulması suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ne itiraz kanun yolu,

 

Sanık A. Y. hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar yönünden, CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca kesin olarak,

 

Sanıklar A. Y. ve Ş. G. hakkında kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan kurulan hükümler ile sanık İ. G. hakkında kasten öldürme suçuna azmettirme ve sanık B. U. hakkında kasten öldürme suçuna yardım etmekten verilen hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararlar bakımından;

 

Sanık A. Y., sanık Ş. G. ile katılan N. M. yönünden tefhim, katılan T. M., sanıklar İ. G. ve B. U. yönünden tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak veyahut da bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmesi; tutuklu veya hükümlü bulunanlar bakımından ise cezaevi idaresine bir dilekçe verilmesi veyahut zabıt katibine veyahut ceza ve tutukevi müdürüne beyanda bulunup tutanak tutulması suretiyle, Yargıtay ilgili Ceza Dairesinde incelenmek ve temyiz yolu açık olmak üzere 23/02/2018 tarihinde, Üye Hakim Mehmet Hanifi Yalçınkaya'nın sanık Ş.'nin eyleminin TCK'nın 37. maddesi yollamasıyla TCK'nın 87/4. maddesi kapsamındaki suçu oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nın 39/2-c maddesinin hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığına ilişkin karşı oyu ve oy çokluğu ile diğer yönlerden oybirliği ile karar verildi. Karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, şekli ve süresi anlatıldı.

 

MUHALEFET ŞERHİ:

 

Oluşa ve dosya kapsamına göre; maktul M. M.'in eski komşusu olan sanık Ş. G.'a, birlikte olmak isteğini içeren birden çok mesaj göndererek cinsel yönden rahatsız ettiği, sanığın bu durumu eşi İ.'e ilettiği ancak onun bu konuyla ilgilenmediği, bu konuyu 3 yıldır cinsel birlikteliği olan sanık A.'a söylediği, maktul ile sanık A.'ın bu nedenle telefonda tartıştıkları, maktulün mesajlarına ara verdiği, ancak olay tarihinden önce tekrar mesaj attığını sanık A.'ın gördüğü, olay sabahı sanık A., Ş.'nin evinde iken, maktulün yine mesaj atıp eve gelmek istediğini belirtmesi üzerine, sanıklar A. ve Ş.'nin maktule randevu verip, buluşma yerinde dövmek üzere fikir birliğine vardıkları, bu kararı uygulamak üzere, sanık Ş.'nin maktulü arayıp, buluşma yeri belirttiği, sanık A.'ın yönetimindeki Ş.'nin eşi İ.'e ait olan araç ile buluşma yeri olan Beştepeler Parkı'na gittikleri, sanık Ş.'nin araçtan inerek beklemeye başladığı, aracı ile olay yerine gelen maktulün Ş.'yi yanına çağırıp, araca binmesini istediği sırada, sanık A.'ın tabanca ile maktulün aracının kaportasına doğru iki el ateş ettiği, maktulün yara almaksızın, aracı ile olay yerinden uzaklaştığı, sanıkların maktulü araçları ile takip ettikleri ve karşı karşıya geldikleri sırada sanık A.'ın yeniden maktulün aracına 3 el ateş ettiği, bunlardan bir tanesinin sağ kapıdan girip şoför mahallinde bulunan maktulün sağ uyluğuna isabet edip, sağ popliteal arter ve veni lasere ederek vücudunu terk ettiği, maktulün büyük damar yaralanmasına bağlı olarak dış kanama sonucu olay yerinde öldüğü olayda; atışların isabet yerleri, ilk olay yerinde ve ikinci olayda sanık A.'ın hedef aldığı yerler ile maktuldeki yaranın yer ve niteliği dikkate alındığında, sanık A.'ın öldürme kastı ile hareket ettiği hususunda delil bulunmadığı, eyleminin TCK'nın 87/4. maddesi kapsamında kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçunu oluşturduğu sabit olup;

 

Sanık Ş.'nin maktulü telefon ile arayıp görüşmek üzere olay yerine gelmesini ve maktulü tanımayan sanık A.'ın onu tespit etmesini sağlaması, sanık A.'ın silahlı olduğunu bilmesi ve dövmek üzere olay yerine gittikleri halde suçta kullanılan silahın niteliği de gözetildiğinde ölüm sonucunun meydana gelebileceğini de kolaylıkla öngörmesi karşısında, suçun işleniş biçimi ile sanığın olaydaki konumu gözetildiğinde, sanık Ş.'nin diğer sanık A.'ın eylemine asli fail olarak iştirak ettiği ve böylece TCK'nın 37. maddesi yollamasıyla TCK'nın 87/4. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, olayda uygulama yeri bulunmayan TCK'nın 39/2-c maddesinin uygulanmasına ilişkin çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.


Bu sayfa 83 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor