Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkili adına kayıtlı bulunan davalı ... şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan hususi aracın kaza yaparak pert olduğunu, ancak davalı tarafın hasar bedelini karşılamadığını belirterek uğranılan zararın tazminini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava, sigortalı tarafından sigortacıya karşı açılan kasko trafik sigortasından kaynaklanan hasar bedelinin tahsili davasıdır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; davacı tarafın tüketici olduğu ve davalı ile arasındaki hususi araca ait kasko sigorta sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğu ve aralarında akdedilen bu sigorta sözleşmesinin de bir tüketici işlemi olduğu karşısında, davanın açıldığı tarih itibari ile davanın Tüketici Mahkemesinin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan ötürü görevsizlik kararı verilmesi amacıyla HMK'nın 353/1-a/3. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/562
Karar Numarası: 2020/3857
Karar Tarihi: 22.09.2020
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/562
KARAR NO: 2020/3857
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2018/801 Esas- 2019/943 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkili adına kayıtlı bulunan davalı ... şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan hususi aracın kaza yaparak pert olduğunu, ancak davalı tarafın hasar bedelini karşılamadığını belirterek uğranılan zararın tazminini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava, sigortalı tarafından sigortacıya karşı açılan kasko trafik sigortasından kaynaklanan hasar bedelinin tahsili davasıdır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; davacı tarafın tüketici olduğu ve davalı ile arasındaki hususi araca ait kasko sigorta sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğu ve aralarında akdedilen bu sigorta sözleşmesinin de bir tüketici işlemi olduğu karşısında, davanın açıldığı tarih itibari ile davanın Tüketici Mahkemesinin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan ötürü görevsizlik kararı verilmesi amacıyla HMK'nın 353/1-a/3. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile, 1-6100 sayılı HMK'nın 353/1-a/3. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin değişik gerekçe ile KABULÜNE, 2-İlk derece mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2020