YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Eğitim masrafı için düzenlenen bonoya ilişkin davanın, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğine örnek teşkil eden karar. (BAM)

Karar Özeti

Yerel mahkeme kararı gerekçesinde bonoların eğitim bedeli olarak düzenlendiği belirtilmiş olup, davacı tarafın istinaf dilekçesinde aksine bir iddia olmadığına göre davalı ile kapatılan eğitim kurumu arasında eğitim öğretim ilişkisi olduğu ve senedin bu nedenle düzenlendiği anlaşılmaktadır.6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.Somut olay değerlendirildiğinde, iddianın ileri sürülüş şekline göre taraflar arasındaki ilişki, eğitim sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmasına, bu durumda görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmasına göre, yerel mahkemece aynı nedenlerle davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığından, istinaf nedenleriyle bağlı inceleme sonucu davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Karar

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

6. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2020/867

 

Karar Numarası: 2020/2038

 

Karar Tarihi: 17.12.2020

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

İ S T İ N A F K A R A R I

 

İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

 

TARİHİ: 14/03/2019

 

NUMARASI : 2018/1125 Esas- 2019/312 Karar

 

DAVANIN KONUSU: Alacak

 

KARAR TARİHİ: 17/12/2020

 

Yerel mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda,

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Hazine vekili, kapatılan ... Tic. A.Ş tarafından alacaklı olarak bedeli ve vadesi belirtilen dört adet bononun tahsili için davalı aleyhine icra takibi yapılmış olup alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, davalıya ödeme yazısı gönderilmesine rağmen ödeme de yapılmadığını açıklayarak, kapatılan kurum malvarlığına dahil edilmesi için geri alınması gereken 10.000 TL toplam dört adet bono bedelinin vade tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alacağa konu bonoların eğitim bedelinden kaynaklı sıralı olarak davacı eğitim kurumuna verildiği, taraflar arasındaki ilişkinin eğitim öğretim ilişkisi şeklindeki tüketici ilişkisi olması gerekçesiyle, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğuna ve davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak, davada görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, bonodan kaynaklı sebepsiz zenginleşmeye davalı alacak istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki mi, yoksa tüketici ilişkisi mi olduğu noktasındadır. Yerel mahkeme kararı gerekçesinde bonoların eğitim bedeli olarak düzenlendiği belirtilmiş olup, davacı tarafın istinaf dilekçesinde aksine bir iddia olmadığına göre davalı ile kapatılan eğitim kurumu arasında eğitim öğretim ilişkisi olduğu ve senedin bu nedenle düzenlendiği anlaşılmaktadır.6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.Somut olay değerlendirildiğinde, iddianın ileri sürülüş şekline göre taraflar arasındaki ilişki, eğitim sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmasına, bu durumda görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmasına göre, yerel mahkemece aynı nedenlerle davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığından, istinaf nedenleriyle bağlı inceleme sonucu davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 

H Ü K Ü M :1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14/03/2019 tarih, 2018/1125 Esas, 2019/312 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nun 362 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17/12/2020


Bu sayfa 206 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor