YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Taksirle öldürme suçundan yargılanan sanığın cezasından, yargılama sürecindeki davranışları nedeni ile ne kadar takdiri indirim yapılacağı hk. (BAM)

Karar Özeti

Yargılama sürecindeki davranışları sanık lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek verilen ceza TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Karar

 

 

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2017/2371

 

Karar Numarası: 2018/301

 

Karar Tarihi: 16.02.2018

 

Sanıklar M. E. B., Y. S. ve İ. S. hakkında ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama suçundan kurulan hükmün sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede CMK'nın 280/1-e maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verilmiş, yapılan duruşma sonucunda iddia, savunma ve dosyadaki deliller değerlendirilmiştir.

 

I. İDDİA

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2016 tarih, 2016/44370 esas sayılı iddianamesi ile, sanıklar M. E. B., Y. S. ve İ. S.'ın maktul Y. D.yi iştirak halinde kasten öldürme suçundan TCK'nın 37/1, 81/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmıştır.

 

Katılan Z. Y. ilk derece mahkemesindeki ifadesinde; "ölen Y. D. benim babamdır. Ben olayı görmedim. İ. S. ile babam arasında bu borcu ödemediği için sorun yaşanıyordu. İ. S. babamı oyalıyordu. Babamın hiçbir rahatsızlığı yoktu. Hastaneye gitmişliği dahi yoktu, çok sağlıklıydı, tüm sanıklardan şikayetçiyim." şeklinde,

 

Katılan S. D. ilk derece mahkemesindeki ifadesinde; "maktul benim eşimdir. Ben olayı görmedim. Tüm sanıklardan şikayetçiyim." şeklinde,

 

Katılan M. D. ilk derece mahkemesindeki ifadesinde; "maktul babamdır. Sanıklardan şikayetçiyim. Cezalandırılmalarına istiyorum." şeklinde,

 

Katılan E. D. Dairemizde yapılan yargılama sırasında alınan ifadesinde; "ben olayı görmedim, ölen babamdır, olayla ilgili şikayetim devam etmektedir, sanıkların cezalandırılmasını talep ederim." şeklinde,

 

Beyanda bulunmuşlardır.

 

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/05/2017 tarih, 2016/462 esas ve 2017/161 sayılı kararı ile, sanıklar M. E. B., Y. S. ve İ. S.'ın maktul Y. D.’yi ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama suçundan TCK'nın 37/1, 86/1, 87/4, 62/1, 53/1.maddeleri uyarınca ayrı ayrı 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

 

III. İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN VE NEDENLERİ

 

Sanık M. E. B. müdafi istinaf talebinde; müvekkili hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği,

 

Sanık Y. S. müdafi istinaf talebinde; müvekkilinin olaya karışan diğer iki sanıkla birlikte maktule vurmadığı, müvekkilinin eyleminin basit yaralama düzeyinde kaldığı ve hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği,

 

Sanık İ. S. müdafi istinaf talebinde; temel cezanın alt sınırdan uygulanması ve müvekkili hakkında haksız kışkırtma hükümlerinin uygulanması gerektiği,

 

Katılanlar vekili istinaf talebinde; sanıkların nitelikli kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği,

 

Gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.

 

IV. SAVUNMA

 

Sanık M. E. B. ilk derece mahkemesindeki savunmasında; "olay yerine gittiğimde Y.'in gömleğinin yırtılmış olduğunu gördüm. Ben o ana kadar kavgada yoktum. Oraya gittiğimde Y. D. ve yanında A. Y., Y. arkadaşımızı dövmeye çalışıyorlardı. Ben aralarına girdim. Y.'i ittirdim. Arkasından A. Y.'ı ittirdim. A. Y.'da Y. D. ile birlikte ayakları sendeleyip Y. D. altta A. Y. üstte olacak şekilde yere düştüler. Daha sonra A. Y. ayağa kalktı. Halen Y. arkadaşımıza kötü sözler söyleyerek onun yanına gitmeye çalıştı. Y. D. yerde yatarken bana karşı küfür ediyordu. Bende Y. D.'nin yanına gittim. Küfür etmemesini söyledim. Ancak çok kötü küfürler ediyordu. Y. D.'nin sol yanağına elim ile 3 kez vurdum. Daha sonra A. Y., Y. arkadaşımız ile 20-25 metre aşağıya gitmişti. Onlar orda kavga ediyorlardı. Ben onların yanına doğru koştum. Y. D. ben ordan ayrılırken oturmaya çalışıyordu. Ben A. Y.'ın yanına gittim. Y. ile kavga etmelerini engellemek için gittim. A. küfür ediyordu. Gücünden dolayı zapt edemiyorduk. Daha sonra geriye dönüp baktığımda İ. S.'ın, Y. D.'nin yanına geldiğini gördüm. Orada Y. D. ile tartışıyorlardı. Birkaç kez İ.. bey yumruk ile Y. D.'nin göbek kısmına doğru vurdu. Y. D. o anda yerde yatıyordu. O da alttan vuruyordu. Ayağıyla da İ. S.'a tekme atıyordu. Biz A. Y. ile kavga etmeye devam ettik. Tekrar döndüğümüzde İ.. bey'in su getirin diye sesini duydum. Y. D. o anda yerde yatıyordu. Su getirmesi için güvenlik görevlisine söyledik. Güvenlik su getirdi. Yüzüne serptik. Su yetersizdi. İ.. bey su alıp getirdi. Onu da döktük. Ondan sonra araç geldi. Y., ben, İ.. bey ve güvenlik görevlisi Y. D.'yi hep beraber araca bindirip hastaneye gönderdik." şeklinde,

 

Dairemizde yapılan yargılama sırasında SEGBİS yöntemi ile alınan savunmasında; "S…. Turizm Şirketinde servis sorumlusu olarak görev yapmaktaydım. Olay tarihinde 15.30-16.00 sıralarında Y. D. şirkete geldi, daha önceden servis hizmeti yaparken araca kesilen trafik cezalarının İ. S.'dan ödemesini istedi. İ.. Bey cezaların yapılandırıldığını ve ödeyeceğini söyledi, buna rağmen Y. küfür etti, Y. S. maktulün koluna girerek nizamiye çıkışına kadar maktulü götürdü. Güvenlik görevlisi dışarda kavga olduğunu söylemesi üzerine ben dışarı çıktım. Arkadaşım Y.'in üzeri yırtıktı, sorduğumda şahıslarla kavga ettiğini söyledi. Maktulün yanında daha sonradan adının A. olduğunu öğrendiğim şahısta vardı, o da bana ve Y.'e saldırdı, Y. D. bana küfür ettiğinde ben de sol yanağına elimle üç kez vurdum, bu sırada maktul düşmüştü, yerdeydi. Ben ve Y. A.'ı tutmaya çalıştığımız sırada İ..'de geldi "niye kavga ediyorsunuz, burayı terk edin" dedi. Y. D. fenalaşınca binek arabası ile ben Y. D.'yi Dışkapı SGK hastanesine götürdüm, benim öldürme kastım yoktur." şeklinde,

 

Sanık Y. S. ilk derece mahkemesindeki savunmasında; "maktul ile İ. S. ofiste tartışırlarken içeriye girdim. Tartışmaya tanık oldum. Tartışmanın konusu trafik cezasının ödenmesi, yapılandırılması ile ilgiliydi. İ. S. ile maktul arasında hararetli bir tartışma yaşanıyordu. Hatta ikisi de ayağa kalktı. Birbirlerinin üzerine yürüdüler, o ana kadar herhangi bir vurma, itme gibi fiziki bir temas yaşanmadı. İşin daha da büyüyeceğini düşündüm. Araya girdim. Y.'un koluna girip dışarıya çıkarttım. Ofiste M. E. de vardı. O da benim gibi sözle İ.. ve Y.'a yapmayın etmeyin ayıptır gibi söylemlerde bulundu. O da ayırmak için İ..'i engelledi. Ben de Y.'un koluna girdim. Dışarıya çıkarttım. Dışarıya çıkartınca kendisi bana sen ne karışıyorsun deyip İ. S.'dan söz ederek önceden olanlardan haberin var mı. Bu adam beni defalarca getirip götürdü. Deyip bana bir dirsek attı. Akabinde bu kez araya girmemi kabullenmemiş olacak ki ağza alınmayacak küfürler etmeye başladı. Bunun üzerine kendisinin omzundan itekleyip, bacağına ve kalçasına tekme attım. Yumrukla vurmadım. Bu şekilde bizim tartışma ve kavgamızı gördüğünü sonradan fark ettiğim ve anladığım kadarıyla Y. ile birlikte oraya gelen ve daha önceden tanımadığım ve olay nedeniyle tanıdığım A. Y.'ın araçtan inip bize doğru geldiğini gördüm. Y., A.'ın geldiğini görünce bu sefer cesareti de arttı. Ana avrat küfür etmeye devam etti. Bende bunu kabullenemedim. Ancak Y.'a biraz önce söylediğim şekilde iki kez tekme atmış ve omzundan da iteklemiştim. Bunun dışında fiziki temasım olmadı. Bu kez A. gelerek müdahale etti. Y.'dan söz edip "neden itekliyorsun yaşlı adamı" dedi. A. da bana küfür edince bu kez A. ile kavga etmeye başladık. Yaka paça birbirimize girdik. hatta A. gömleğimden yapıştı. Gömleğim yırtıldı. A. ile olan bu arbedemiz sırasında Y. da yakınımızdaydı. Bu şekilde A.'la boğuşmamız sırasında yere düştük. Bu yere düşerken Y. da yakınımızda olacak ki herhalde ona da temas etmiş olacağız ki o da bizim ile birlikte yere düştü. Ancak Y. ile herhangi bir boğuşma olmadı. Bu arada İ. S. ve M. E. B.'da oraya geldiler. Biz A. ile kavga ederken Y. zıt istikamete düştü. Ben A. ile kavga ederken İ.. ve M.'in Y. ile arka taraftan bir boğuşma, arbede ve kavga seslerinin geldiğini duydum. Onların Y.'a olan temaslarını görmedim. A. ile ben bir süre kavgaya devam ettik. Bu esnada İ. S.'ın "adam bayıldı galiba" diye bağırdığını duydum. Onun üzerine hemen kalktım. Bu sırada A. Y. da aynı sahneyi görmüş olacak ki "yardım eden adamı öldürdünüz lan" şeklinde küfürler ederek bağırıyordu." şeklinde,

 

Dairemizde yapılan yargılama sırasında SEGBİS yöntemi ile alınan savunmasında; "Ben konu ile ilgili soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında ifade vermiştim, o ifadelerim doğrudur, aynen tekrar ederim, o ifadelerimde de belirttiğim üzere Seyhan Turizm işletmesinde kendi aracımla servis işletmeciliği yapmaktaydım. Olay günü saat 16:00 sıralarında yazıhaneye girdiğimde daha önceden tanımadığım Y. D.'nin İ. S.'la tartıştığını ve küfür ettiğini gördüm, servislerden sorumlu M. E. B.'ta oradaydı, ben ve M. Y. D.'yi dışarı çıkardık. Dışarıda bana da küfür etti, ayrıca bana vurdu, ben de bunun üzerine baldırına doğru iki tekme vurdum, tartışma ve kavga devam ederken, daha sonradan maktulün arkadaşı olduğunu öğrendiğim A. Y. bize doğru geldi "neden yaşlı adamı itekliyorsun" şeklinde sözler söyledi ve bana küfür etti. Biz A.'la boğuşurken yere düştük. Y.'un ne şekilde düştüğünü bilmiyorum, ancak düştüğünü sonradan gördüm, benim öldürme kastım yoktur." şeklinde,

 

Sanık İ. S. ilk derece mahkemesindeki savunmasında; "biz oraya ayırmak için gittik. Y., M. E. ve Y. D.'nin kavga etmekte olduklarını gördüm. Bir anda üçü birden yere düştü. Ben yapmayın etmeyin derken yere düştüler. Ben ayırmaya çalıştım. Bu arada Maktul Y. ile birlikte oraya geldiğini anladığım adının A. olduğunu öğrendiğim şahıs küfür edince bu kez Y. ve M. E. ikisi birden A.'a döndüler. Ben baktığımda A. oradan kaçmaktaydı. Hem M. E. hem de Y. A.'ın peşine gittiler. Ben o arada yerde yatan Y. bey ile ilgileniyordum. Yerde yatmakta iken devamlı bana hakaret ediyordu. Yerde yatarken karnıma yumrukla vurdu. Bende onun karın boşluğuna iki üç kere vurdum. Kaç kez vurduğumu hatırlamıyorum. Y.'un kötüleştiğini anladım. Bin arabana git dedim. Yattığı yerden bana küfür etmeye devam etti. Bunun hesabını soracağım diye bana hakaret ediyordu. Gittim su getirdim. Elini yüzünü yıkadım. Daha sonra M. ve Y. geldiler. Onlara arabayı getirin dedim. Hafif yamaç gibi bir yerdeydi. Giysilerinden tutup aşağıya doğru çektim. Halen küfür ediyordu. Ordan arabayı getirin dedim. Ambulans çağırın dedim. Ambulans geç gelir dediler. Arabayı getirin dedim. Y. arabayı getirdi. O arada Y. bana tekrar tekme vurdu. Y. yapma hastaneye yetiştireceğiz dedim. Arabaya bindirdik. Kapıyı kapatırken ayaklarını büktüm. Y. tekrar bi tekme daha attı. Ancak bana gelmedi. Arabanın döşemesini ezdi. A.'ın üstü yırtıktı. Kimin yırttığını bilmiyorum. Y. mu A. mı bilmiyorum. Y. üstünü değiştirdi. Ondan sonra hastaneye gittik. ifadem de belirttiğim şekilde bana ait serviste şoför olarak çalışırken usulsüzlük nedeniyle kullanmakta olduğu araç ile ilgili düzenlenen para cezasının ödenmesini yapılandırmıştık. Ödeme ile ilgili makbuzu da elinden aldım. Ödeyeceğim diyerek cebine koydum. Ancak aşırı derecede sarhoş olduğu için mutlaka bana para vereceksin ben yatıracağım dedi. Kavganın çıkış nedeni budur." şeklinde,

 

Dairemizde yapılan yargılama sırasında alınan savunmasında; "konu ile ilgili soruşturma aşamasında ve ilk derece mahkemesinde ifade vermiştim, o ifadelerim doğrudur, aynen tekrar ederim, İlk önce maktül bana vurdu, ayrıca bana küfür de ediyordu, ben de elimle 3-4 kere karın bölgesine vurdum, amacım öldürmek değildi, bana vurması ve küfür etmesi sebebi ile bende vurmak zorunda kaldım, ben Y. D.'nin kalp rahatsızlığı olduğunu bilmiyordum." şeklinde,

 

Beyanda bulunmuşlardır.

 

V. DELİLLER

 

A) BELGELER

 

1-Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün 25/10/2016 tarih ve 020928.1 sayılı olay yeri inceleme raporu,

 

2-25/10/2016 tarihli görüntü izleme tutanağı,

 

3-26/10/2016 tarihli otopsi tutanağı,

 

4-Ankara Morg İhtisas Dairesi Başkanlığının 15/02/2017 tarih ve 37121003/101.02/2016/16923/2682/1800 sayılı raporu,

 

5-Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 29/03/2017 tarih ve 1649 sayılı kararı,

 

6-23/03/2017 tarihli bilirkişi raporu,

 

B) TANIK BEYANLARI

 

Tanık K. Y. ilk derece mahkemesindeki beyanında; "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Saray Köy Çocuk sitesinde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum. Olay benim olduğum yere yaklaşık bi 500 metre mesafede oldu. Ben bir çocuk kaçıyor zannettim. Araçların yanına doğru gittim. Orda huzurdaki sanıklardan Y.'i göstererek o vardı. Birde tanımadığım uzun boylu bir şahıs vardı. Bunlar itişiyorlardı, münakaşa yapıyorlardı. Bende paylaşamadığınız ne var bırakın bu işi dedim. Küfür edip etmediklerini hatırlamıyorum. Y.'in karşısındaki arkadaş biz ne yaptık ki diyordu. Ben bunları ayırdım. Tekrar nöbet yerine geldim. Ben birinin birine vurduğunu görmedim. Sadece Y. ve kavga ettiği kişiyi ayırdım. Benden adam bayılmış su getir dediler. Ben de tas ile su getirdim. Yerde yatan kimse olup olmadığını hatırlamıyorum. Görmedim. Bizim bir arkadaş vardı. Suyu ona verdim. Herhangi bir yumruklaşma görmedim." şeklinde,

 

Tanık H. S. ilk derece mahkemesindeki beyanında; "olayın olduğu yerde güvenlik görevlisi olarak bulunuyordum. Sanıkları da daha önceden tanıyorum. Y. S., maktülü nizamiye kapısının orda itekleyip arkasından tekme attı. Ben Çocuk Evleri Sitesinin nizamiye kulübesinin içindeydim. Bu şekilde yaptıklarını camdan gördüm. Bana 25 metre mesafede olay oldu. Sonra Y. D. tekmeyi yedikten sonra arkasını dönüp bir şey söyledi. Uzak olduğum için ne dediğini duyamadım. Daha sonra Y. S. biraz daha şiddetli saldırdı. Bende nizamiyenin içinden çıkarak bunlara doğru yöneldim. Sonra Y. D.'nin gelmiş olduğu aracın arkasına doğru itişerek geçtiler. Orda Y. D.'nin gelmiş olduğu araçtan bir kişi daha indi. Onu ben ilk kez gördüm. Bu arada Y. D. arabanın arkasında Y. ile kavga ediyordu. Tanımadığım şahısta araçtan inip Y.'e saldırdı. Sonra ben de kavgayı ayırma amaçlı o tarafa doğru yöneldim. Ben giderken benim ile birlikte M. B.'da olay yerine geldi. M. kurum içinde şoförler odası var kulübemize yakın o da ordan geldi. Ben ayırmaya çalıştım. Ancak 4 kişi oldukları için kalabalık oldukları için tam müdahale edemedim. Sonrasında Y. D.'yi kimin iteklediğini hatırlamıyorum ancak yamaca doğru düştü. Tekrar kalktı. Tekrar kalktıktan sonra oraya bizden sonra İ. S. geldi. Sonrasında Y. D.'yi tekrar iteklediler. Sanırım İ. S. ve M. B. Y. D.'yi karşılıklı birbirleri ile itiş kakış yaparken itekleyip yere düşürdüler. O sırada Y., A. Y. ile kavga ediyordu. Y. D. yamaca doğru düştükten sonra M. B., Y. D.'nin yüzüne doğru yumrukla vurdu. O sırada İ. S.'ın da Y. D.'nin bacaklarına doğru tekme attığını gördüm. Sonrasında Y. D.'yi bıraktılar. Diğer şahısa saldırdılar. Y. D. orda yattı kaldı. Bir daha da kalkmadı. Daha sonra diğer şahıs A.'ı da Y. D.'nin yanına yatırdılar. A.'ı İ.., M. ve Y. birlikte vurarak yere yatırdılar. Ben tam hatırlamıyorum ancak birisini çektim. A. o sıra ordan kaçarak biraz aşağıya doğru gitti. Peşinden de Y. gitti. Orda biraz daha kavga ettiklerini gördüm. Tekrar döndüğümde M. B.'ı ordan çektim. İ. S.'da Y. D.'nin başındaydı. Kolundan tuttum. Yüzüne doğru vuruyordu. Kolunu çektim. Ancak ayırmak için değil darp etmek amaçlı vuruyordu. O sırada Y. D. hareketsizdi hiç hareket etmiyordu. Sonrasında ben İ. S.'ı kolundan biraz çekince orda kavga etmeyi bıraktılar. Bende idarecilerimize bilgi vermek için Nizamiyeye gittim. Ondan sonra İ. S. ve M. B. da içeriye girdi. Sonra A. isimli şahıs oradan bu iyi değil ölüyor gibisinden bağırdı. Öyle deyince bende tekrar Y. D.'nin yanına gittim. Baktığımda hareketsiz yatıyordu." şeklinde,

 

Beyanda bulunmuşlardır.

 

VI. ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAA

 

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında; "sanık İ. S.'ın yanında servis şoförlüğü yaptığı dönemde, usulsüz taşımacılık nedeniyle maktül Y.'a trafik para cezası kesildiği; bu paranın İ.. tarafından ödenmesi konusunda anlaştıkları, ancak ödeme yapılmadığı gerekçesi ile sanık İ..'in bürosuna alkollü bir şekilde giden maktül ile aralarında tartışma çıktığı, maktülün İ..'e küfürler etmesi üzerine, sanık Y.'in maktülü bürodan çıkardığı ve maktülün ona da küfür edip, tekme attığı; sanık Y.'in de maktüle vurduğu, büroda bulunan sanıklar İ.. ile M. E.'in bağırtılar üzerine dışarıya çıkıp yanlarına gittikleri; üç sanığın beraberce maktüle tekme ve yumruklarla vurmaları sonucunda, baygınlık geçiren maktülün, sanıklarca götürüldüğü hastahanede öldüğü; maktül hakkında Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulunca düzenlenen 29/03/21017 günlü raporda "kişide tespit edilen travmatik değişimlerin; tek başına ölüm meydana getirecek nitelikte olmadığı, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmadığı ve BTM ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu; kronik kalp damar hastalığı bulunan kişinin ölümünün, maruz kaldığı darp olayının efor ve stresin tetiklediği, ani kardiyak sonucu meydana geldiğinin, darp olayı ile ölüm arasında tıbben illiyet bağının bulunduğu"nun açıklanmış bulunması ve maktülün yakınlarının "maktülün hastalığının bulunmadığı, sağlıklı olduğu, hiç doktora gitmediği"ne ilişkin anlatımları karşısında; maktülde olan kalp damar hastalığını bilmedikleri anlaşılan sanıkların, iştirak halinde BTM ile giderilebilir şekilde kasten yaralamaları şeklindeki eylemlerinin taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hükme varılmış olmakla; katılanlar vekili ile sanıklar savunmanlarının istinaf başvurularının esastan kabulü ile CMK'nun 280/2 maddesi uyarınca Zonguldak1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/237 esas, 2017/45 sayılı hükmünün kaldırılması, sanıkların eylemlerine uyan TCKnun 37/1, 86/2, 22/2 yollamasıyla 85/1, 53/1, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına; sanıklar İ.. ve Y. hakkında ayrıca TCK nun 29/1 maddesinin de uygulanmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur." demiştir.

 

VII. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE DAİRENİN KABULÜ

 

Sanıkların savunmaları, katılanların beyanları, tanık anlatımları, düzenlenen adli rapor ve tüm dosya kapsamına göre; sanık İ. S.'ın, S.. Turizm isimli taşımacılık işi yapan şirketin sahibi olduğu, olay tarihinden önce bu şirkette aracı ile birlikte çalışan maktul Y. D.’nin aracı ile servis taşımacılığı yaparken "c" plakasının olmaması nedeniyle hakkında trafik para cezası uygulandığı, bu cezayı şirket sahibi sanık İ. S.'ın ödemeyi kabul ettiği, ancak ödemediği, sonradan trafik cezalarının ödemesinde getirilen kolaylıktan faydalanılarak yapılandırma yoluna gidildiği, maktulün bu cezayı ödemesi için sanık İ. S. ile konuşmak amacıyla, servis taşıma işinin yapıldığı kız yetiştirme yurduna gittiği, servis odasında sanık İ.. ve maktul Y. bu konuyu konuşurlarken gerginlik oluşması nedeniyle odada bulunan diğer sanıklar Y. S. ve M. E. B.'ın araya girdiği, sanık Y.'in maktülün koluna girerek yurttan çıkarmak istediği, nizamiye kapısından çıktıktan sonra maktul Y.'un sanık Y.'e kendisini götürmemesi konusunda çıkışması üzerine sanık Y.'in maktule tekme attığı, maktülün de sanık Y.'e tekmeyle karşılık vermesi üzerine sanık Y.'in daha da şiddetli bir şekilde karşılık verdiği, aracının içinde otururken bu durumu gören maktulün arkadaşı A. Y.'ın kavgaya müdahil olduğu, kavga bu şekilde devam ederken her üç şahsında birlikte yere düştüğü, sanık M. E. B.'ın çalışma arkadaşı sanık Y.'in dövüldüğü düşüncesi ile kavga yerine geldiği sanık Y. ile birlikte maktulün arkadaşı A. ile kavga ettikleri, olay yerine yakın mesafede olan güvenlik görevlilerinin kavgayı ayıramadığı, sonradan gelen sanık İ..'in de kavgaya dahil olduğu, maktulün arkadaşı A.ın kaçması üzerine Y.'in peşinden gittiği, diğer sanıklar İ.. ve M. Emin'in maktulü tekme tokat darp ettikleri, maktulünün baygınlık geçirerek yerde kaldığı, güvenlik görevlisinin müdahalesi ve bu durumu gören A.'ın "adamı öldürdünüz diye" bağırması üzerine kavganın son bulduğu, maktulün kendine gelmemesi üzerine sanıkların, sanık İ..'e ait araçla maktulü hastaneye götürdükleri hastanede yapılan müdahalelere rağmen maktulün yaşamını yitirdiği, sanıkların darp eylemleri sonucu Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 29/03/2017 raporuna göre, "maktulde tespit edilen travmatik gelişmelerin tek başına ölüm meydana getirecek nitelikte ve maktulün hayati tehlikeye geçirmesine neden olacak nitelikte olmadıkları, basit tıbbi müdahale ile giderilecek nitelikte oldukları. Kronik kalp damar hastalığı bulunan maktulün ölümünün maruz kaldığı darp olayı ve yaşadığı stresin tetiklediği ani kardiyag sonucu ölüm meydana geldiği ve maktulün maruz kaldığı darp olayı ile ölümü arasında tıbben illiyet bağının bulunduğu," anlaşılmıştır.

 

Açıklandığı şekilde meydana geldiği kabul edilen olayda, olayın oluşu ve kabulü hususunda ilk derece mahkemesi ile Dairemiz arasında bir görüş farklılığı bulunmamakta olup, uyuşmazlık hukuki nitelendirmeye ilişkindir.

 

Sanıkların aralarında çıkan tartışma ve kavgada maktulü Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapora göre basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları, maktülün bu yakalamanın etkisi ile kendisinde mevcut olan ancak sanıkların bilmedikleri kronik kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdiği anlaşılmakla sanıkların eylemlerine uyan TCK'nın 86/2 delaletiyle 85/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

 

İlk tartışma sırasında maktul ile sanık İ..'in birbirlerine hakaret etmesi ve maktulün kendisini olay yerinden uzaklaştırmaya çalışan sanık Y.'e tekme atması nedeniyle, bu sanıklar yönünden haksız tahrik hükümleri uygulanmasına karar verilmiştir, tahrikin ulaştığı boyut dikkate alınarak haksız tahrik hükümlerine göre bu sanıkların cezasından asgari oranda indirim yapılmıştır.

 

Maktülün, sanık M. E. B.'a yönelik herhangi bir haksız fiili tespit edilemediğinden, sanık M. E. B. hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmamıştır.

 

Dairemizin bu kabulü ve değerlendirmesi doğrultusunda, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/05/2017 tarih, 2016/462 esas ve 2017/161 karar sayılı hükmünün sanıklar İ. S., Y. S. ve M. E. B.'ın maktul Y. D.'yi ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama suçuna ilişkin kısmının CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1-Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/05/2017 tarih, 2016/462 esas ve 2017/161 karar sayılı hükmünün, sanıklar İ. S., Y. S. ve M. E. B.'ın maktul Y. D.de'yi ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama suçuna ilişkin kısmının CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına,

 

2-Sanık İ. S.'ın, maktul Y. D.'yi kasten yaralaması sonucu taksirle ölümüne neden olduğu sabit olduğundan eylemine uyan TCK'nın 86/2. maddesi delaletiyle 85/1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi ve meydana gelen yaralamanın niteliği gözetilerek takdiren 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Sanığın yüklenen suçu haksız tahrik altında işlediği anlaşıldığından, verilen ceza TCK'nın 29. maddesi uyarınca tahrikin ulaştığı boyut gözetilerek takdiren 1/4 oranında indirilerek 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Yargılama sürecindeki davranışları sanık lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek verilen ceza TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Yasal koşulları bulunmadığından verilen cezadan başkaca artırım veya indirim yapılmasına yer olmadığına,

 

Sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durum ile suçun işlenme şekli ve yargılama dosyası içeriğine göre sanığın tekrar suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından CMK'nın 231, TCK'nın 51 ve 50. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,

 

3) Sanık Y. S.'un, maktul Y. D.'yi kasten yaralaması sonucu taksirle ölümüne neden olduğu sabit olduğundan eylemine uyan TCK'nın 86/2. maddesi delaletiyle 85/1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi ve meydana gelen yaralamanın niteliği gözetilerek takdiren 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Sanığın yüklenen suçu haksız tahrik altında işlediği anlaşıldığından, verilen ceza TCK'nın 29. maddesi uyarınca tahrikin ulaştığı boyut gözetilerek takdiren 1/4 oranında indirilerek 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Yargılama sürecindeki davranışları sanık lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek verilen ceza TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Yasal koşulları bulunmadığından verilen cezadan başkaca artırım veya indirim yapılmasına yer olmadığına,

 

Sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durum ile suçun işlenme şekli ve yargılama dosyası içeriğine göre sanığın tekrar suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından CMK'nın 231, TCK'nın 51 ve 50. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,

 

4) Sanık M. E. B.'ın, maktul Y. D.'yi kasten yaralaması sonucu taksirle ölümüne neden olduğu sabit olduğundan eylemine uyan TCK'nın 86/2. maddesi delaletiyle 85/1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi ve meydana gelen yaralamanın niteliği gözetilerek takdiren 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Yargılama sürecindeki davranışları sanık lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek verilen ceza TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

 

Yasal koşulları bulunmadığından verilen cezadan başkaca artırım veya indirim yapılmasına yer olmadığına,

 

Sanığın sosyal ve ekonomik durum ile suçun işlenme şekli ve yargılama dosyası içeriğine göre sanığın tekrar suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından CMK'nın 231, TCK'nın 51 ve 50. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,

 

Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanetinin 2016/16343 sırasında kayıtlı olay yeri güvenlik kamera kayıtlarını içerir 1 adet CD'nin dosya delil olarak saklanmasına,

 

Bir çift kahverengi renkli 40 numara olduğu belirtilen ayakkabı'nın sahibine iadesine, 1 adet Efes ibareli teneke kutu'nun imhasına,

 

Sanıklar İ. S., Y. S., M. E. B.'ın tutuklulukta geçirdiği süre ve verilen cezanın süresi dikkate alınarak tahliyelerine,

 

Başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadıkları taktirde derhal salıverilmeleri için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,

 

Sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürenin TCK'nun 63. maddesi gereğince cezalarından mahsubuna,

 

Katılanlar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.960 TL, Dairemizde yapılan yargılama nedeniyle 1.090 TL olmak üzere toplam 5.050 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılanlara verilmesine,

 

İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan 448 TL ve Dairemizce yapılan 11 davetiye gideri 138.6 TL olmak üzere toplam 586.60 TL yargılama giderinin sanıklardan eşit olarak tahsiline,

 

Dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

 

Sanıklar İ. S., Y. S., M. E. B. ile sanıklar müdafilerinin ve katılan E. D. ile katılanlar vekilinin yüzüne karşı Cumhuriyet Savcısı N. N. A.'ın katılımı ve mütalaya uygun olarak, hazır bulunanlar yönünden tefhim yokluğunda karar verilenler yönünden tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak veyahut da bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmesi; tutuklu veya hükümlü bulunanlar bakımından ise cezaevi idaresine bir dilekçe verilmesi veyahut zabıt katibine veyahut ceza ve tutukevi müdürüne beyanda bulunup tutanak tutulması suretiyle, Yargıtay ilgili Ceza Dairesinde incelenmek ve temyiz yolu açık olmak üzere 16.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 39 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor