YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Şirket faaliyeti sebebiyle alınan telefon hatlarıyla ilgili uyuşmazlıkta, hangi mahkemenin görevli olduğu hk. (BAM)

Karar Özeti

 

İleri sürülen istinaf sebeplerine göre, HMK.nun 353. maddesi gereğince, dava dosyası üzerinde yapılan incelemede; bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yasada tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin bulunması gerekir. Somut olayda, davacı bir şirket olup, ticari şirketler TTK.nun 16/1. maddesi uyarınca yasa gereği tacirdirler. Tacirin ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerinde, tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri uygulanmamaktadır.

 

6102 sayılı TTK.nun 3. maddesinde "ticari işler", 4. maddesinde "ticari davalar" tanımlanmış olup, bu şekilde ticari iş ve ticari dava ayrıştırılmıştır. TTK'nun ticari davaları düzenleyen 4. Maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 5. maddesine göre, tüm ticari davalara bakma görevi münhasıran Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.

6502 Sayılı Yasanın 3/l maddesinde "tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmış olup, bu tanıma göre tüketici sayılabilecek gerçek veya tüzel kişinin, mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında, özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Özel amaçtan kastedilen, kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan amaç olarak kabulü gereklidir. Dava konusu olayda, tacir olan taraflar arasında kurumsal abonelik sözleşmesi imzalanmıştır. Davacının, davalı şirketten aldığı 4 adet telefon hattının şirket faaliyeti sebebiyle ve mesleki amaçlı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

TTK.nun 4. maddesindeki "ticari davalar" tanımına uyan iş bu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, davanın Tüketici Mahkemesinin görevine girmediği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı, verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından bu sebeple 353/1/a-3 maddesine göre istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.

Karar

 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2016/17

 

Karar Numarası: 2016/16

 

Karar Tarihi: 29.11.2016

 

DAVA : Taraflar arasındaki Menfi Tesbit davasının yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararına yönelik olarak, süresi içinde davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, HMK.nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

KARAR : Davacı vekilince açılan davada; müvekkil şirket ile davalı şirketin 18.09.2014 tarihinde Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi akdettiklerini, müvekkili şirketin 22.09.2014 tarihli taahhütname ile 24 ay süreyle davalı şirketten GSM hizmeti almak amacıyla anlaştığını, şirketin taahhüdünün 2016 yılı eylül ayında sona erdiğini, sözleşme kapsamının 4 adet cep telefonu hattına ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin yurt dışı seyahat turları satması ve çalışanların yurt dışı seyahatlerinin fazlalığı sebebiyle, davalı şirket hizmetlerinin yurt dışında daha fazla avantajlı olduğu gerekçesi ile bu sözleşmeyi imzaladığını, davalı şirket tarafından düzenlenen faturalarda kullanım bedelinin abonelik sözleşmesinde belirtilen bedelin çok üzerinde olduğunu beyanla, sözkonusu faturaların iptali ile faturaların toplam bedelinden, yapılan ödemelerin mahsubu ile müvekkili şirketin 5.305,20 TL borcunun olmadığına, dava konusu her iki faturanın tahsilinin önlenmesi için, faturaların icraya konulmaması hususunda teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davanın görüldüğü İlk Derece Mahkemesince, dosya üzerinden verilen 05/09/2016 tarihli karar ile tüm dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlıkta, davacı şirketin ticari amaçlarla hareket eden bir tüzel kişi olduğu anlaşıldığından ,davacının tüketici tanımı kapsamında olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığı, davaya bakmanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.

 

Davacı vekilince bu görevsizlik kararı ile ilgili olarak, istinaf dilekçesinde sebepleri gösterilmek suretiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

 

İleri sürülen istinaf sebeplerine göre, HMK.nun 353. maddesi gereğince, dava dosyası üzerinde yapılan incelemede; bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yasada tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin bulunması gerekir. Somut olayda, davacı bir şirket olup, ticari şirketler TTK.nun 16/1. maddesi uyarınca yasa gereği tacirdirler. Tacirin ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerinde, tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri uygulanmamaktadır.

 

6102 sayılı TTK.nun 3. maddesinde "ticari işler", 4. maddesinde "ticari davalar" tanımlanmış olup, bu şekilde ticari iş ve ticari dava ayrıştırılmıştır. TTK'nun ticari davaları düzenleyen 4. Maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 5. maddesine göre, tüm ticari davalara bakma görevi münhasıran Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.

 

6502 Sayılı Yasanın 3/l maddesinde "tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmış olup, bu tanıma göre tüketici sayılabilecek gerçek veya tüzel kişinin, mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında, özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Özel amaçtan kastedilen, kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan amaç olarak kabulü gereklidir. Dava konusu olayda, tacir olan taraflar arasında kurumsal abonelik sözleşmesi imzalanmıştır. Davacının, davalı şirketten aldığı 4 adet telefon hattının şirket faaliyeti sebebiyle ve mesleki amaçlı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

 

TTK.nun 4. maddesindeki "ticari davalar" tanımına uyan iş bu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, davanın Tüketici Mahkemesinin görevine girmediği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı, verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından bu sebeple 353/1/a-3 maddesine göre istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

SONUÇ : HMK.nun 353/1/a-3 maddesine göre davacı tarafın İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

Karar şekline göre, İstinaf yolu ile talep edilen ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

 

Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

 

İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına, istinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa davacı tarafa ilgili İlk Derece

Mahkemesince iadesine,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.nun 353/1-a maddesi gereğince, 29.11.2016 tarihinde kesin olarak karar verildi.

 


Bu sayfa 54 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor