YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın polislerin üzerine silahla yürümesinin, birden fazla karşı tek fiil ile zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçuna sebebiyet verdiği hk.

Karar Özeti

 

Sanık savunmalarında suçlamayı kabul etmemiş ise de; dosyadaki olgular ve katılanların istikrarlı ve birbirlerini doğrular nitelikteki iddiaları itibari ile, olay tarihinde havaya ateş edildiği yönünde yapılan ihbar üzerine, polis memuru olan katılanların olay yerine gittikleri, yapılan araştırmalar ve görgü tanıklarının verdikleri eşgal bilgileri doğrultusunda sanığın, olayın şüphelisi olabileceğini değerlendirerek evine gittikleri, bunun üzerine sanığın cebinden çıkardığı bıçak ile katılanların üzerine yürüdüğü olayda, sanığın kendisini arayan polis memurlarının üzerine silahla yürümek sureti ile görevlerini yapmaya engel olduğu ve eyleminin birden fazla kişiye karşı tek fiil ile zincirleme şekilde işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Karar

 

8. Ceza Dairesi         2021/2741 E.  ,  2023/2533 K.

 

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

 

SUÇLAR : Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

 

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

 

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 2013/2609 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 125 inci maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca cezalandırılması talep olunmuştur.

 

2. İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2013/319 Esas, 2013/657 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaleti ile birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kamu görevlisine hakaret suçundan 125 inci maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaleti ile birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9.420.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan ise; 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

 

3. İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.02.2016 tarihli, 2015/626 Esas, 2016/137 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5 yıllık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeni ile geri bırakılan hükümlerin açıklanmasına ve sanığın aynı maddeler doğrultusunda cezalandırılmasına karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanık ...'ın Temyiz Sebepleri;

 

Sanık 19.02.2016 tarihli dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi bildirmemiştir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

1. Dava konusu olay, olay tarihinde sokak üzerinde av tüfekleri ile havaya rastgele ateş edildiği ihbarı üzerine olay yerine giden polislerin, teşhis amacıyla sanığın evine gitmeleri üzerine, sanığın, polis memurlarına hitaben "lan polisler herşeyi benden biliyorsunuz, birşey olsa benim evime geliyorsunuz" diye bağırarak hakaret ettiği ve cebinden çıkardığı bıçakla üzerilerine yürüyerek görevlerini yapmalarına engel olduğu iddialarına ilişkindir.

 

2. Sokakta rastgele ateş edildiği ihbarı üzerine olay yerine gidildiğinde, park halinde bulunan iki araçta ezik ve göçüklerin görüldüğüne ve görgü tanığının beyanları üzerine eylemi gerçekleştirmiş olabileceği değerlendirilen ve polislerce de tanınan sanığın evine gidildiğinde "siz de ne olsa benden biliyorsunuz" diyerek cebinden çıkardığı bıçak ile polis memurlarının üzerine yürüdüğüne, bunun üzerine polislerce havaya ateş açıldığına dair olay ve görgü tespit tutanakları dosyada mevcuttur

 

3. Olayın görgü tanıkları olan H.Ö. ve İ. Y.'ye yaptırılan teşhis işlemi sonrası, her ikisi de ateş eden kişi olarak sanığı ayrı ayrı teşhis etmişlerdir

 

4. Katılan polis memurları beyanlarında " Sarımazı'da Dutlu sokak üzerinde havaya ateş edildiğinde dair anons üzerine araştırma yaptıkların da sanığında olay anında olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine sanığın evine gittiklerini, kendilerini görünce sanığın bağırarak "lan polisler herşeyi benden biliyorsunuz bir şey olsa benim evime geliyorsunuz" diyerek sokağa çıktığını ve elindeki bıçak ile üzerilerine yürüdüğünü, korkutmak için havaya iki el ateş etmek zorunda kaldıklarını, bunun üzerine sanığın kaçtığını" belirtmişlerdir

 

5. Sanık alınan savunmasında "Olay anında evinde olduğunu, ateş etmediğini" beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

A. Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden

 

Sanık savunmalarında suçlamayı kabul etmemiş ise de; dosyadaki olgular ve katılanların istikrarlı ve birbirlerini doğrular nitelikteki iddiaları itibari ile, olay tarihinde havaya ateş edildiği yönünde yapılan ihbar üzerine, polis memuru olan katılanların olay yerine gittikleri, yapılan araştırmalar ve görgü tanıklarının verdikleri eşgal bilgileri doğrultusunda sanığın, olayın şüphelisi olabileceğini değerlendirerek evine gittikleri, bunun üzerine sanığın cebinden çıkardığı bıçak ile katılanların üzerine yürüdüğü olayda, sanığın kendisini arayan polis memurlarının üzerine silahla yürümek sureti ile görevlerini yapmaya engel olduğu ve eyleminin birden fazla kişiye karşı tek fiil ile zincirleme şekilde işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

 

Bu itibarla;

 

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.

 

B. Sanık Hakkında Kamu Görevlisine Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.

 

Bu bağlamda, sanığın polis memurlarını görünce, "lan polisler herşeyi benden biliyorsunuz, birşey olsa benim evime geliyorsunuz" diye bağırdığı olayda; lan kelimesinin hakaret niteliğinde olmadığı gözetilmeden, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür

 

C. Sanık Hakkında Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Suç tarihi, 5271 sayılı Kanun'un 250 inci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;

 

Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “”...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “...seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri yargılama usulüne tabi olması karşısında; sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde düzenlenen Seri Yargılama Usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdii edilmesinde zorunluluk bulunmuştur.

 

V. KARAR

 

A.Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.02.2016 tarihli, 2015/626 Esas, 2016/137 Karar sayılı sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

 

B. Sanık Hakkında Kamu Görevlisine Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle, İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.02.2016 tarihli, 2015/626 Esas, 2016/137 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

C. Sanık Hakkında Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

 

Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenlerle, İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16/02/2016 tarihli, 2015/626 E., 2016/137 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.04.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 71 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor