YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İşçi tanıklarının işyerinde çalıştıkları dönemler tespit edilmeden, doğrudan beyanları esas alınarak fazla çalışmaya (mesai) hükmedilmesinin hatalı olduğu hk.

Karar Özeti

 

Davacı vekili dava dilekçesi ile fazla mesai ücreti ile milli bayram ve resmi tatil ücreti talebinde bulunmuş olup Mahkemece tanık beyanlarına göre hesap yapılarak karar verilmiştir. Mahkemece davacı tanığının davalı işyerinde çalıştığı sürelerin tespiti ile bu sürelerle sınırlı kalmak kaydıyla fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hesaplanması gerekirken tüm dönemin hesaplanması hatalıdır.

Karar

 

9. Hukuk Dairesi         2017/10469 E.  ,  2019/9523 K.

 

 

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

YARGITAY KARARI

 

A) Davacı İsteminin Özeti:

 

Davacı vekili, davalıya ait işyerinde muhasebe müdür yardımcısı olarak çalıştığını, milli bayramlarda çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, işçilik ücretlerinin ödenmediğini, ihtarname ile iş akdini İş Kanunu'nun 24. maddesine göre feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

 

B) Davalı Cevabının Özeti:

 

Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının muhasebe personeli olarak çalıştığını, devamsızlık yaptığını iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı nedenle feshedildiği savunarak davanın reddini talep etmiştir.

 

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:

 

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğinin ispatı davalı işverene ait olup, davalı işverence bu husus ispat olunamadığından davacı kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının çalıştığı dönemde genel tatillerde çalıştığı ve fazla mesai yaptığı tanıklarca beyan edilmiş olup, bu taleplerinin kabulüne, manevi tazminat talebine ilişkin ispat yükü davacıya ait olup iş akdinin manevi tazminat gerektirecek şekilde kötüniyetle feshedildiğinin ispatı davacı işçi tarafından yapılamadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

 

D) Temyiz:

 

 

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

 

E) Gerekçe:

 

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

 

2-Fazla çalışma ücreti ile milli bayram ve resmi tatilerde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.İşyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Tanıklar kendi dönemindeki çalışma düzenini kendi çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydıyla bilebilirler.

 

Davacı vekili dava dilekçesi ile fazla mesai ücreti ile milli bayram ve resmi tatil ücreti talebinde bulunmuş olup Mahkemece tanık beyanlarına göre hesap yapılarak karar verilmiştir. Mahkemece davacı tanığının davalı işyerinde çalıştığı sürelerin tespiti ile bu sürelerle sınırlı kalmak kaydıyla fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hesaplanması gerekirken tüm dönemin hesaplanması hatalıdır.

 

3-Davalının ıslaha karşı süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'i gözetilerek fazla mesai ücret alacağı bakımından Mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutulmalı, gerekirse bilirkişiden itirazı karşılayan ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken zamanaşımı def'i değerlendirilmeden fazla mesai ücret alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.

 

4-Manevi tazminat talep edebilmek için, bir kimsenin kişilik hakkına hukuka aykırı bir tecavüz yapılmalı, bir manevi zarar bulunmalı, tecavüz ile zarar arasında illiyet bağı olmalı ve davalının sorumlu olmasını gerektiren veya kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir hali bulunmalıdır.

 

Davacı vekili manevi tazminat talebinde bulunmuş olup manevi tazminat koşulları oluşmuştur. İşverenin mobbinge vb. davranışlara karşı önlem alma yükümlülüğü vardır.

 

İşyerinde işveren vekili gibi hareket eden şirket yetkilisi ...'in işçilere ve davacıya;"sizler insan mısınız? Ş.....ler, sizden bir şey olmaz, çıkın gidin gibi ağır hakaret ve aşağılayıcı tanımlamalar ve ithamlar içeren sözler sarfetmesi ve bunun tanığın anlatımında da geçtiği üzere 5 yıl gibi uzun bir zaman dilimi içinde tekrarı kişilik haklarının ihlali mahiyetindedir. Açıklanan nedenle davacının manevi tazminat talebinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

F) Sonuç:

 

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 204 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor