Dava, çeke dayalı alacak istemine ilişkin olup, davacı tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak tüm davalıların çek bedelinden sorumlu tutulmasını istemiş, mahkemece, gerçek kişi davalı ... dışındaki davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere TTK'daki sermaye şirketlerine ilişkin hükümler gözetildiğinde kural olarak sermaye şirketi ortaklarının şirket borçlarından dolayı şirket alacaklılarına karşı bir sorumluluğu bulunmamakta ise de, pay sahibinin şirket tüzel kişiliği ile özdeşmesi, şirket ortağının mal varlığı ile şirket tüzel kişiliğinin malvarlığının birbirlerine karışması, art niyetli ve hesaplı davranışlarla sırf sorumluluktan sıyrılmak amacıyla tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılması, ortağın şirketteki hakimiyetini kötüye kullanarak alacaklılara karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına saklanmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyeti taşıması, borçların ödenmesi sırasında şirket ortağı tarafından ayrılık prensibinin ileri sürülmesinin TMK'nın 2. ve 3. maddelerine aykırı olması gibi hallerin söz konusu olduğu durumlarda şirket ortağı aleyhine de tüzel kişilik perdesi aralanarak şirket borcundan dolayı sorumluluğuna gidilebilecektir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin özdeş kılınarak sorumlu tutulması mümkün olabilecektir. Bu durumda, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalı ...'nın durumu değerlendirilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davanın tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına dayandırıldığı, davalı ...'nın ise bir gerçek kişi olduğu gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
11. Hukuk Dairesi 2016/5148 E. , 2017/7084 K.
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2015 tarih ve 2014/794-2015/794 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Madencilik San. Nak. Haf. Tic. Ltd. Şti. ile imzaladığı faktoring sözleşmesine istinaden davalılardan... ... Maden. Yol Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin keşide ettiği çekin fatura karşılığı müvekkili tarafından temlik alındığını, çekin ibrazında karşılıksız çıkması üzerine keşideci ve lehdar aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, davalılardan ... Petrol Tic. Ltd. Şti.'nin adresine hacze gidildiğinde diğer davalı şirketlere ait sigorta poliçesi, Ulaştırma Bakanlığı taşıt ve yetki belgesi, çek tevdi bordrosu, kaşe örneklerinin tespit edildiğini, menkullerin haczedildiğini, ... Petrol Tic. Ltd. Şti.'nin istihkak iddiasının mahkemece reddedildiğini, haricen yapılan araştırmada davalıların mallarını, özellikle ... Petrol Tic. Ltd. Şti.'nin taşınmazını devredeceğinin öğrenildiğini, tüm davalı şirketlerin hakim ortağının davalı ... olduğunu, şirketler arasında organik bağın bulunduğunu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve tüm davalıların müvekkilinin alacağından sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek 66.919,52 TL'nin takip tarihi olan 14.09.2012 tarihinden itibaren 60.000 TL'ye işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 09.03.2015 harç tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 70.771,03 TL'ye çıkarmıştır.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketlerin tamamında ortak ve yetkili müdürün davalı ... olduğu, davalı şirketlerin ayrı tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte aynı gerçek kişinin pay sahibi olduğu diğer şirketler bakımından da perdenin aralanması teorisinin uygulanması mümkün görüldüğü, böylece ayrılık ilkesinin arkasına sığınarak hukuk düzenince korunmayan hakkın kötüye kullanımı yasağını ihlal eden davranışın sorumluluk müeyyidesine bağlanabileceği, davalı ... yönünden ise, dava konusunun tüzel kişiliklerinin perdesinin kaldırılması ve borçtan müteselsilen sorumlu olduklarının tespiti olması gözetildiğinde, ayrıca TTK'nın sermaye şirketlerine dair hükümleri ve gerçek kişilerin buna nazaran durumu dikkate alındığında gerçek kişi davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirketler yönünden davanın kabulüne, bu tüzel kişiler arasındaki perdenin kaldırılmasına, davaya konu borçtan müteselsilen sorumlu olduklarını tespitine, bu kapsamda davalı şirketler yönünden davanın toplam 70.771,03 TL üzerinden kabulüne, bu tutara dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle belirtilen 4 davalıdan tahsiline, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, çeke dayalı alacak istemine ilişkin olup, davacı tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak tüm davalıların çek bedelinden sorumlu tutulmasını istemiş, mahkemece, gerçek kişi davalı ... dışındaki davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere TTK'daki sermaye şirketlerine ilişkin hükümler gözetildiğinde kural olarak sermaye şirketi ortaklarının şirket borçlarından dolayı şirket alacaklılarına karşı bir sorumluluğu bulunmamakta ise de, pay sahibinin şirket tüzel kişiliği ile özdeşmesi, şirket ortağının mal varlığı ile şirket tüzel kişiliğinin malvarlığının birbirlerine karışması, art niyetli ve hesaplı davranışlarla sırf sorumluluktan sıyrılmak amacıyla tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılması, ortağın şirketteki hakimiyetini kötüye kullanarak alacaklılara karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına saklanmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyeti taşıması, borçların ödenmesi sırasında şirket ortağı tarafından ayrılık prensibinin ileri sürülmesinin TMK'nın 2. ve 3. maddelerine aykırı olması gibi hallerin söz konusu olduğu durumlarda şirket ortağı aleyhine de tüzel kişilik perdesi aralanarak şirket borcundan dolayı sorumluluğuna gidilebilecektir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin özdeş kılınarak sorumlu tutulması mümkün olabilecektir. Bu durumda, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalı ...'nın durumu değerlendirilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davanın tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına dayandırıldığı, davalı ...'nın ise bir gerçek kişi olduğu gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.a