YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

MAKALE: ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ (STJ. AV. MUSTAFA KOÇ)

Karar Özeti

 

 

              A. Genel Olarak

 

 

TBK’nin 611. ve devamı maddelerinde “Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi” düzenlenmiştir. Söz konusu TBK. m. 611. Maddede yer alan düzenlemeye göre “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.”. Bu tanımdan hareketle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğunu söylememiz mümkündür.

 

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, niteliği itibariyle sağlararası bir işlem olup, genellikle bakım alacaklısının ölümüyle sona erer. Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ölüme bağlı tasarrufların bazı unsurlarını da içermesi mümkündür. Nitekim Yasa koyucu TBK. m.611/2 hükmünde bakım borçlusunun, bakım alacaklısı tarafından mirasçı olarak atanması halinde, söz konusu ölünceye kadar bakma sözleşmesine, miras sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağını düzenlemiştir.

 

             B. Sözleşmenin Nitelikleri:

 

      Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Tam İki Tarafa Borç Yükleyen Bir Sözleşmedir:

 

Taraflardan her birinin üstlendiği edim, diğer tarafın üstlendiği edimin sebep ve karşılığını oluşturduğu için ölünceye kadar bakma sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.[2]

     

  Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İvazlı Bir Sözleşmedir:

 

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde her iki taraf da birbirine belirli bir edimi yerine getirmek zorunda olduğu için bu sözleşme niteliği itibariyle ivazlı bir sözleşmedir. Ancak tarafların üstlendikleri edimlerin birbirine eşit olması gerekmez. Buna karşın taraflardan biri üstlendiği edimi tamamen ivazsız yerine getiriyorsa, ortada bir bağışlama sözleşmesi vardır ve bu sözleşmeye ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin hükümler değil, bağışlama sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.(https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11823&Taraflardan-biri-ustlendigi-edimi-tamamen-ivazsiz-yerine-getiriyorsa-bu-iliskide-olunceye-kadar-bakma-sozlesmesinin-hukumleri-degil-bagislama-sozlesmesinin-hukumlerinin-uygulanacagi-hk)[3][4]

 

          Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Sürekli Bir Sözleşmedir:

 

Bakım borçlusu, bakım alacaklısına yaşadığı sürece bakmak zorunda olduğu için ölünceye kadar bakma sözleşmesi niteliği itibariyle sürekli bir sözleşmedir.

 

          Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Rızai Bir Sözleşmedir:

 

Kurulması tarafların borçlarını yerine getirmelerine ve iradelerine bağlı olduğu için ölünceye kadar bakma sözleşmesi rızai bir sözleşmedir.

 

        Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Talih ve Tesadüfe Bağlı Bir Sözleşmedir:

 

Bakım alacaklısının yaşayacağı sürenin ve yaşadığı sürede ihtiyaçlarının kapsamının önceden belirlenememesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin talih ve tesadüfe bağlı sözleşme olarak değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır.[5]

 

              C. Sözleşmenin Şekli:

 

Kanun ölünceye kadar bakma sözleşmesini özel bir şekle tabi tutmuştur. Geçerlilik şartı olan bu özel şekil, miras sözleşmesinin tabi olduğu şekildir. Söz konusu düzenleme olan TBK. m.612/1’de “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz.” denilmiştir. Sonuç olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesinin miras sözleşmesinin bağlı olduğu şekilde (TMK. M.545/1 miras sözleşmesinin geçerliliği resmi vasiyetname şeklinde yapılmasına bağlıdır.) yapılması gerekmektedir. Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesinin Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılması halinde, geçerliliği için yazılı şeklin yeterli olduğunu ifade etmek gerekir. (TBK m. 612/2)

 

            D. Tarafların Borçları:

 

         Bakım Alacaklısının Borçları:  

 

        Bir Malvarlığı Değerini Devretme Borcu

 

Bakım alacaklısının başlıca borcu, bir malvarlığının tamamını veya malvarlığına dahil bazı malları ya da tek bir malı devretme borcudur.

 

          2. Bakım Borçlusunun Borçları:

 

         Bakım Alacaklısını Aile Topluluğu İçine Kabul Borcu

 

Bakım alacaklısı, sözleşmenin kurulmasıyla bakım borçlusunun aile topluluğuna katılmış olur. (TBK m. 614/1) Bakım alacaklısı, bakım borçlusu ile birlikte, onun ailesi içinde yaşama hakkına sahip olduğundan kendisine ayrı bir konut tutularak orada tek başına yaşama talebinde bulunamaz.[6]

 

             Bakıp Gözetme Borcu

 

Bakım borçlusunun en önemli borcu bakım alacaklısını bakıp gözetme borcudur.[7](https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8273&Olunceye-kadar-bakma-sozlesmeleri-geregince-bakicinin-borclari-nelerdir) Taraflar bu borcun içeriğini istedikleri gibi düzenleyebilirler. Taraflarca böyle bir düzenleme yoksa tamamlayıcı hukuk kuralı niteliğindeki TBK. m.614 hükmü devreye girecektir. Söz konusu düzenlemeye göre “Bakım borçlusu, almış olduğu malların değerine ve bakım alacaklısının daha önce sahip olduğu sosyal durumuna göre hakkaniyetin gerektirdiği edimleri, bakım alacaklısına ifa etmekle yükümlüdür.”.

 

Burada belirtilmesi gereken en önemli hususlardan biri de bakıp gözetme borcunu yerine getiren çocuğa taşınmaz devir edilmesinin mal kaçırma (muris muvazası) olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususudur. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre hasta anne/babaya bakan çocuğa taşınmaz devredilmesi, mal kaçırma (muris muvazası) olarak değerlendirilememektedir.[8]https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=7741&Hasta-anne-babaya-bakan-cocuga--tasinmaz-devir-edilmesinin--mal-kacirma-muris-muvazasi-olarak-degerlendirilemeyecegi-hk

 

Yine önemle belirtmek gerekir ki, bakım borçlusunun yakın akraba olması gerekmemektedir. Yargıtay, kayınpederine uzun yıllar bakan geline düşük bedelle taşınmaz devrinin de, mal kaçırma (muris muvazaası) olarak değerlendirilemeyeceği yönünde bir içtihat geliştirmiştir.[9] https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11383&Kayinpederine-uzun-yillar-bakan-geline-dusuk-bedelle-tasinmaz-devrinin-mal-kacirma-muris-muvazaasi-olarak-degerlendirilemeyecegi-hk-HGK-Karsi-Oy-Icerir

 

Üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise mirasçı olmayan bakım yükümlüsüne, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile, elbirliğiyle sahip olunan taşınmazın vaad edilmesi halinde, tapu tescili yapılıp yapılamayacağı hususudur. Yargıtay elbirliğindeki payların mirasçı olmayan kişiye karşı vaadi halinde, vaadin geçerli olduğu kabul edilse de, ifa olanağının bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince tescil hükmü kurulmuş olmasının doğru görülmediğini belirtmiştir.[10]https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8308&Mirasci-olmayan-bakim-yukumlusune-olunceye-kadar-bakma-sozlesmesi-ile-elbirligi-ile-sahip-olunan-tasinmazin-vaad-edilmesi-halinde-tapu-tescili-yapilabilir-mi

 

           E.Sözleşmenin Sona Ermesi

 

          Edimler Arasında Önemli Ölçüde Oransızlık

 

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ilk sona erme sebebi TBK. m. 616/1’de düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre “Tarafların edimleri arasında önemli ölçüde oransızlık bulunur ve fazla alan taraf kendisine bağışta bulunulma amacı güdüldüğünü ispat edemezse diğer taraf, altı ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, sözleşmeyi her zaman feshedebilir.”

 

       Sözleşmenin Devamının Borca Aykırılık Nedeniyle Çekilmez veya Diğer Önemli Sebeplerle İmkânsız Hale Gelmesi Ya Da Aşırı Ölçüde Güçleşmesi

 

TBK m.617/1’de ise sözleşmenin devamının borca aykırılık nedeniyle çekilmez veya diğer önemli sebeplerle imkânsız hale gelmesi ya da aşırı ölçüde güçleşmesi yüzünden feshi düzenlenmiştir. İlgili hükme göre “Sözleşmeden doğan borçlara aykırı davranılması sebebiyle sözleşmenin devamı çekilmez hâle gelir veya başkaca önemli sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hâle getirir ya da aşırı ölçüde güçleştirirse, taraflardan her biri sözleşmeyi önel vermeksizin feshedebilir.”. Yargıtay söz konusu fesih hakkının her zaman kullanılabileceğini ifade etmiştir.[11]https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8273&Olunceye-kadar-bakma-sozlesmeleri-geregince-bakicinin-borclari-nelerdir

 

Yargıtay ölünceye kadar bakım sözleşmesine uyulmadığı takdirde, bakıma muhtaç kişinin devrettiği taşınmazlarını geri isteyebileceği hususunda bir içtihat geliştirmiştir.[12]https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8217&Olunceye-kadar-bakim-sozlesmesine-uyulmadigi-takdirde-bakim-muhtac-kisinin--devrettigi-tasinmazlarini-geri-isteyebilecegi-hk

 

Ayrıca bakım borcunun yerine getirilmemesinde (borca aykırılık halinde), bakıma muhtaç kişinin de kusuru var ise, mahkemece nasıl değerlendirme yapılacağı hususu önem arz etmektedir. Konuya emsal teşkil eden

 

Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/5394 E., 2022/5786 K. sayılı kararında;

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8352&Bakim-borcunun-yerine-getirilmemesinde-bakima-muhtac-kisinin-de-kusuru-var-ise-mahkemece-nasil-degerlendirme-yapilacagi-hakkinda-ornek-Kr5.6.Somut olaya gelince; (ölü) davacı ... ile davalı ...’e ilişkin boşanma davası olan Finike Aile Mahkemesinin 2019/480 Esas, 2020/321 Karar, 30.09.2020 karar tarihli ve 20.09.2021 tarihinde kesinleşen kararına göre, her iki tarafın da maddi konulardaki tutumunun evlilik birliğinin bozulmasında asıl sebep olduğu ve her iki tarafın da kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davalının bakım borcunu yerine getirememesinde davacının kusurunun da etkili olduğu; bakım yükümlülüğünün yerine getirilememesinin sadece davalının eylemlerinden kaynaklanmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, TBK’nın 617/son maddesi uyarınca davacı lehine irat bağlanması düşünülmeden tapu iptal ve tescil isteğinin kabul edilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, tapu iptal ve tescil isteğinin reddi ile davacı yararına kaydı hayat ile irat bağlanması, takdir edilecek iratın akde konu taşınmazın getireceği aylık gelir yönünden, davalıya sağlayacağı yarar ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözönünde tutulmak suretiyle, hak ve yarar dengesi sınırları içinde kalmak koşuluyla ve davacı ...’ün yargılama sırasında ölmüş olması da gözetilerek eldeki davanın açıldığı tarih ila davacı ...’ün ölüm tarihi aralığı ile sınırlı olacak şekilde belirlenmesi ve davacılar tarafından açılan Finike Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/52 Esas sayılı mirasçılık belgesinin iptali davasının sonucu beklenerek davacıların tespit edilecek miras payları oranında hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.” denilmek sureti ile, bakım borçlusunun kusuru da göz önünde bulundurularak, nasıl bir mal bölüşümü yapılacağı açıklanmıştır.

 

Yine belirtilmelidir ki ölünceye kadar bakım sözleşmesi akdedildikten ve taşınmazın devri gerçekleştikten hemen sonra bakım borçlusunun başka şehre taşınmasının bakım borunun yerine getirilmediğinin ispatı olduğu ve devrin iptalinin gerektiği Yargıtay tarafından kabul edilmiştir[13]. Yine Yargıtay’ın bir diğer içtihadında, hasta kişinin bakım vaadi ile kandırılıp taşınmazı edinilmesini hile olarak kabul etmiş ve tapunun iptaline karar vermiştir.[14]https://www.kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=7762&Hasta-kisinin-bakim-vadi-ile-kandirilip-malinin-elinden-alinmasinin-hile-olarak-kabul-edilecegi-hk 

 

            Bakım Alacaklısının Ölümü

 

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım alacaklısının yaşam süresi esas alınarak yapılmış ise sözleşme onun ölümü ile kendiliğinden sona erer. Ayrıca bakım alacaklısının ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapıldıktan kısa süre sonra ölmüş olmasının da sözleşmenin geçersiz kabul edilmesine yol açmayacağı Yargıtay tarafından kabul edilmiştir.[15]https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=7808&Olunceye-kadar-bakma-sozlesmesi-yapildiktan-kisa-sure-sonra-anne-babanin-olmus-olmasi-sozlesmenin-gecersiz-kabul-edilmesine-yol-acar-mi

 

Bakım borçlusunun ölümü ise sözleşmenin sona ermesini gerektirmez. Ancak bakım borçlusu ölürse bakım alacaklısı, bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. (TBK. m. 618).

             F. Devredilemezlik, İflas ve Haciz Hâlinde Bakım Alacaklısının Hakkı

 

Bakım alacağı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu nedenle bakım alacağının üçüncü kişiye devri hukuken caiz değildir. Nitekim TBK. m.619/1’e göre “Bakım alacaklısı, hakkını başkasına devredemez.”

 

Bakım borçlusunun iflası sözleşmeyi sona erdiren nedenlerden biridir. Bu ihtimalde bakım alacaklısı, borçlunun bakım borcunun paraya dönüştürülmesini isteme hakkına sahiptir. Bunun miktarı iflasın açıldığı tarihteki bakım alacağının kapitalize değeri kadardır.

 

Yine TBK. m.619/3 hükmüne göre bakım alacaklısı, alacağını karşılamak üzere, üçüncü kişilerce borçluya karşı yürütülmekte olan hacze katılabilecektir.

 

 

Kaynakça

 

EREN, Fikret, “Borçlar Hukuku Özel Hükümler”, Yetkin Yayınevi, 10. Baskı, Ekim 2022

 

YAVUZ Cevdet/ACAR Faruk/ÖZEN/Burak, “Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümler”, Beta Yayınevi, 18. Baskı, Eylül 2022

 


[2] Bauer-BSK OR Art. 521-529, N.4.

 

 

[3] Yavuz/Acar/Özen,

 

 

[4]   Yargıtay, 1. Hukuk Dairesi 2022/2423 E.  ,  2022/3584 K.sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11823&Taraflardan-biri-ustlendigi-edimi-tamamen-ivazsiz-yerine-getiriyorsa-bu-iliskide-olunceye-kadar-bakma-sozlesmesinin-hukumleri-degil-bagislama-sozlesmesinin-hukumlerinin-uygulanacagi-hk “Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.” denilmiştir.

 

 

[5] Tercier/Favre/Kamerzin, N.7355; Honsell, BT, sh.

 

 

[6] YİBK 13.03.1940 T., 26/59 sayılı karar.

 

 

[7]   Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/5364 E., 2022/6173 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8273&Olunceye-kadar-bakma-sozlesmeleri-geregince-bakicinin-borclari-nelerdir “2.7. Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakma akdinin kaydı hayat ile irat ilişkisine çevrilmesinde, ölünceye kadar bakanın mevcut borcu yerine bu edimlerin para ile değeri geçer. Sözleşmede ölünceye kadar bakanın borcu özel olarak belirlenmediği durumlarda, bu borcun kapsamını belirlemede 6098 sayılı TBK'nın 614. maddesi hükmü esas alınmalıdır. Bu hükme göre alacaklı, borçlunun ev topluluğuna girer; ayrıca borçlu olduğu malların kıymetine ve alacaklının evvelce haiz olduğu sosyal mevkiye göre hakkaniyetin gerektirdiği şeyleri, özellikle münasip gıda ve elbise vermeye, hastalığında gerekli ihtimam ile bakmaya ve hekim getirmeye mecburdur. Bu nedenle mahkemenin tahsis edilecek aylık irat miktarını tespit için bilirkişi marifetiyle, devredilen taşınmazların değerini, getireceği aylık geliri ve alacaklı davacının önceki sosyal mevkilerini göz önünde tutarak hakkaniyet üzere davalının yerine getirmekle yükümlü olduğu birlikte konut, beslenme, giydirme ve görüp gözetme edimlerinin kapsam ve parasal değerini belirlemesi gerekir. (Bkz. Y. 13 HD., 11.10.1982 T., E:5166, K:5821 sayılı ilamı).” denilmiştir.

 

 

[8] Yargıtay, 1. Hukuk Dairesi 2022/3666 E.  ,  2022/4656 K. sayılı ilamında;

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=7741&Hasta-anne-babaya-bakan-cocuga--tasinmaz-devir-edilmesinin--mal-kacirma-muris-muvazasi-olarak-degerlendirilemeyecegi-hk  “Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19/06/2020 tarihli ve 2020/143 Esas, 2020/667 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın bakımının davalı tarafından yapıldığı, davacının mirasbırakan ile ilgilenmediği, mirasbırakanın ihtiyaçlarının birlikte kaldığı davalı tarafından karşılandığı, muvazaanın olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.” denilmiştir.

 

 

[9] Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/5364 E., 2022/6173 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=11383&Kayinpederine-uzun-yillar-bakan-geline-dusuk-bedelle-tasinmaz-devrinin-mal-kacirma-muris-muvazaasi-olarak-degerlendirilemeyecegi-hk-HGK-Karsi-Oy-Icerir “35. Öncelikle belirtilmelidir ki, davacıların mirasbırakan tarafından yapılan bu temlikin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını kanıtladıklarını söyleme imkanı bulunmadığından davanın reddine karar verilmelidir. Mirasbırakanın, uzun yıllar boyunca kendisine ve eşine sağladığı bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu yanında ileride de kendisine bakacağı düşüncesi ve güveniyle hareket ettiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 28.04.2009 tarihli ve 2009/1-130 Esas, 2009/150 Karar sayılı kararı ile 16.06.2010 tarihli ve 2010/1-295 Esas, 2010/333 Karar sayılı kararında da bu nitelikte hizmetin semen olarak değerlendirilmesi gerektiği hususu benimsenmiştir.” denilmiştir.

 

 

[10] Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/5644 E., 2022/6425 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8308&Mirasci-olmayan-bakim-yukumlusune-olunceye-kadar-bakma-sozlesmesi-ile-elbirligi-ile-sahip-olunan-tasinmazin-vaad-edilmesi-halinde-tapu-tescili-yapilabilir-mi “6.3. Somut olaya gelince; ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım alacaklısı olan ...'un vaat konusu olarak belirlediği taşınmazlardan, 5699 ada 6 parsel ile 5288 ada 11 parseldeki hisselerinin iştirakli olduğu, iştirakli payların ise mirasçı olmayan kişiye karşı vaadi halinde, vaadin geçerli olduğu kabul edilse de, ifa olanağının bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince tescil hükmü kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.” denilmiştir.

 

 

[11] Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/5364 E., 2022/6173 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8273&Olunceye-kadar-bakma-sozlesmeleri-geregince-bakicinin-borclari-nelerdir “2.5. T.BK'nın 617. maddesinde, sözleşmeden ... ödevlere aykırılık nedeniyle ilişki çekilmez olmuşsa ya da başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan her birinin tek yanlı olarak sözleşmeyi feshetme, verdiği şeyi geri alma hatta karşı tarafın kusurlu olması halinde tazminat isteme ... tanınmıştır. O halde yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.” denilmiştir.

 

 

[12] Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/5358 E., 2022/6176 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8217&Olunceye-kadar-bakim-sozlesmesine-uyulmadigi-takdirde-bakim-muhtac-kisinin--devrettigi-tasinmazlarini-geri-isteyebilecegi-hkO halde yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı bakım alacaklısı her zaman fesih hakkını kullanabilmekte, fesih geçmişe etkili olmak üzere sözleşmeyi sona erdirdiğinden verdiği şeyi de geri isteyebilmektedir.” denilmiştir.

 

 

[13] Yargıtay, 7. Hukuk Dairesi 2021/ 2021/5353 E., 2022/5970 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=8214&Olunceye-kadar-bakim-sozlesmesine-istinaden-tasinmazin-devrinden-sonra-cocugun-baska-sehre-tasinmasinin-bakim-borcunun-yerine-getirilmediginin-ispati-oldugu-ve-devrin-iptali-gerektigi-hk “2.2.Somut olaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmediği hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bakım borçlusu davalının işi nedeniyle başka bir şehirde çalıştığı gerek cevap dilekçesindeki beyanları gerekse tanık beyanları ile sabittir. Bakım borcunun sözleşmenin yapılmasından sonra davalının farklı şehirde göreve başlaması nedeniyle yerine getirilmediği belli olduğu halde ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.

 

 

[14]Yargıtay, 1. Hukuk Dairesi 2022/3373 E.  ,  2022/4349 K. sayılı ilamında;

 

https://www.kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=7762&Hasta-kisinin-bakim-vadi-ile-kandirilip-malinin-elinden-alinmasinin-hile-olarak-kabul-edilecegi-hk “İlk Derece Mahkemesince, davacının yaşı, hastalığı, tedavi süreci nedeniyle bulunduğu güç durumdan yararlanmak suretiyle davalının amaç birliği içerisinde hareket ederek taşınmazın devrini ve hesabına havale yapılmasını sağladığı, amacının gerçekleşmesinden sonra söz verdiği bakım ve gözetim borcunu ifa etmediği, hileli davranışlarla davacıyı hataya düşürerek tasarrufta bulunmasına neden olduğu gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil ile 22.300,00 TL bedel isteğinin kabulüne, elden verildiği belirtilen 5.000,00 TL’nin ispat edilemediğinden, 1.000,00 TL ve küçükbaş hayvanlara yönelik isteğin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.” denilmiştir.

 

 

[15] Yargıtay, 1. Hukuk Dairesi 2022/2423 E.  ,  2022/3584 K. sayılı ilamında;

 

 

https://kararkutuphanesi.com/yazi.php?id=7808&Olunceye-kadar-bakma-sozlesmesi-yapildiktan-kisa-sure-sonra-anne-babanin-olmus-olmasi-sozlesmenin-gecersiz-kabul-edilmesine-yol-acar-mi “Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.” denilmiştir.

Karar

  


Bu sayfa 562 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor