YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Ortaklığın giderilmesi davasında, dava masraflarının (harç) nasıl paylaşılması gerektiği hk.

Karar Özeti

Kabule göre de; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması, davalı ... davada vekille temsil edildiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi; karar tarihi itibariyle satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 9 harcın paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda tahsiline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, hüküm sonucunun 3. bendinde, taşınmazın inşaat bilirkişisi tarafından belirlenen değeri üzerinden karar ve ilam harcı hesaplanmak suretiyle taraflardan tahsiline karar verilmesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ortaklığın giderilmesi davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.

Karar

 

 

14. Hukuk Dairesi         2018/3375 E.  ,  2021/3072 K.

 

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

 

 

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/11/2004 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/03/2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... mirasçıları ... ve ... vekili ile davalı ... mirasçısı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

 

_ K A R A R _

 

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

 

Davacılar vekili, dava konusu 15 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiş; 16.09.2009 tarihli duruşmada davadan feragat etmiş, ancak bir kısım davalı davaya devam etmek istemiştir.

 

Davalı ..., dava konusu 15 ve 24 parsel sayılı taşınmaza yönelik muhdesat iddiasında bulunmuş; davalı ... ise dava konusu 24 parsel sayılı taşınmaza yönelik muhdesat iddiasında bulunmuştur.

 

Bir kısım davalı, dava konusu taşınmazın satılmasını istemediğini beyan etmiş; bir kısım davalı ise dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesini istemiştir.

 

Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu 24 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.

 

Hükmü, davalı ... mirasçıları ... ve ... vekili ile davalı ... mirasçısı ... temyiz etmiştir.

 

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

 

Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.

 

Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.

 

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.

 

Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.

 

Öte yandan, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

 

Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)

 

Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalı ... ve davalı ... dava konusu taşınmazlara yönelik muhdesat iddiasında bulunmuştur. Bir kısım davalı, adı geçen davalıların muhdesat iddiasını kabul etmiştir. Dava konusu 24 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, taşınmaz üzerinde bulunan çay bahçesi ve ahşap evin ..., ... ve ...’a ait olduğu yönünde şerh bulunmaktadır. Kayıt maliki ... tarafından muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılmış ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2011 tarih, 2010/460 Esas, 2011/147 Karar sayılı ilamıyla dava konusu 15 parsel sayılı taşınmazda “A” harfi ile gösterilen bina ile 24 parsel sayılı taşınmazda “C” harfi ile gösterilen binanın ...’a aidiyetine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme yapılarak taşınmazın satışından elde edilecek bedelin muhdesat iddiasında bulunan paydaşlar lehine belirlenecek muhdesat oranı doğrultusunda, öncelikle muhdesat sahibi davalıya ödenmesi, kalan bedelin payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler gözetilmeden, mahkemece satış bedelinin paydaşlara tapu kayıtları ve hisseleri oranında paylaştırılması doğru olmamıştır.

 

Bunun yanı sıra; davacı taraf dava dilekçesinde, 15 parsel sayılı taşınmazın da ortaklığının giderilmesini talep ettiği halde mahkemece, söz konusu taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.

 

Kabule göre de; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması, davalı ... davada vekille temsil edildiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi; karar tarihi itibariyle satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 9 harcın paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda tahsiline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, hüküm sonucunun 3. bendinde, taşınmazın inşaat bilirkişisi tarafından belirlenen değeri üzerinden karar ve ilam harcı hesaplanmak suretiyle taraflardan tahsiline karar verilmesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ortaklığın giderilmesi davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.

 

Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... mirasçıları ... ve ... vekili ile davalı ... mirasçısı ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 27.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 83 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor