YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sigortadan kaynaklanan tazminat davasında, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ceza dosyasındaki kusur durumu netleşmeden karar verilemeyeceği hk. (BAM)

Karar Özeti

Bu durumda mahkemece, haksız fiilden kaynaklı davalarda kusur durumunun netleşmesi önemli olup, bu kapsamda davanın çözümünde etkili olduğu anlaşılan ceza davasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı, ceza dosyasındaki kusur raporları ve diğer deliller de değerlendirilerek kusur oranının netleştirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Karar

 

 

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1515 - 2023/1571

 

T.C.

 

ANKARA

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

35. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2022/1515

 

KARAR NO : 2023/1571

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

K A R A R

 

 

İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ : 20/01/2022

 

NUMARASI : 2020/506 Esas 2022/41 Karar

 

DAVANIN KONUSU : Tazminat

 

KARAR TARİHİ : 29/11/2023

 

GEREKÇELİ KARAR

 

YAZILMA TARİHİ : 04/12/2023

 

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

 

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI

 

Davacı vekili dava dilekçesinde; 19.04.2014 tarihinde, davalıya ZMMS ile sigortalı olup ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın yaya ...'ye çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası neticesinde, müvekkili ...'nin kalıcı şekilde sakatlandığını ve sürekli iş göremez hale geldiğini, söz konusu kazanın oluşumunda ... plakalı araç sürücüsü ...'ın asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine tazminatın ödenmesi ihtarının 8 adet ekiyle birlikte 18.07.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının, 02.08.2019 tarihli ek evrak talep dilekçesine, 09.08.2019 tarihinde cevap verilmiş olduğunu ancak davalının 8 iş günü içerisinde ödeme yapmayarak 29.08.2019 tarihinde temerrüde düşmüş olduğunu belirterek; müvekkili ...'nin meydana gelen kaza nedeni ile, HMK m.107 gereği artırılmak üzere şimdilik; sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olarak 1.000,00 TL; geçici iş göremezlik tazminat tutarı olarak 1.000,00 TL ve bakıma muhtaç kalması nedeniyle 100,00 TL olmak üzere toplam 2.100,00 TL'nin, temerrüt tarihi olan 29.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 29/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile bakıcı gideri tazminatını 1.353,60 TL'ye; geçici iş göremezlik tazminatını 4.284,35 TL'ye; sürekli iş göremezlik tazminatını 151.068,61 TL'ye yükseltmiştir.

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava öncesinde sigorta kuruluşuna yapılmış geçerli bir başvurunun olmadığını, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğradığını, bu nedenle başvuran tarafça ikame edilen başvurunun, zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğunu, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, yargılama sırasında, davacı tarafın kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların tespit edilerek, müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 19.04.2014 tarihinde meydana gelen kazada Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi'nden alınan kusur raporuna göre, sigortalı araç sürücünün %80 asli kusurlu, davacı yaya ...'nin tali %20 kusurlu olarak olduğunun belirlendiği, davacının, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan alınan maluliyet raporuna göre %15,2 malul kalacak, 6 ayda iyileşebilecek ve 2 ay bakıcı ihtiyacı olacak şekilde yaralandığı, Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı ve Yargıtay 17. HD'nin 14/01/2021 tarihli emsal kararı doğrultusunda 1,8 teknik faiz uygulanmadan TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak ve yapılan hesaplama ile davacının maddi zararının hesaplandığı, bu miktara talebin artırıldığı anlaşıldığından; “davanın kabulü ile 151.068,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.284,35-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.353,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam; 156.706,56-TL'nin 29/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

 

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

 

Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin dolduğunu, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun doğru olmadığını, hesap raporunun hazine müsteşarlığı tarafından kabul edilen aktüerden alınması gerekirken yetersiz bilirkişiden alınmasının doğru olmadığını, Emekli Sandığı, Bağ-Kur veya SGK ya resen müzekkere yazılarak yapılan ödemeler varsa mahsubu gerektiğini, ceza davası varsa sonucunun beklenmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, hem ATK hem de karayolları fen heyetinden rapor alınması gerektiğini, yolun yapısının kazaya etkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, genel şartlar gereğince geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE

 

İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

 

Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

 

Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

Kaza tarihi ile dava tarihi arasında uzamış 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.

 

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu kaza ile ilgili Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/515 E.- 2015/910 K. sayılı dosyasında sanık ... hakkında “…Mahkememizce katılan ve sanığın beyanları bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanığın kazanın oluşumunda kusurunun bulunduğu hususunun açık ve net bir şekilde ortada olması nedeni ile mahallinde keşif yapılmasına gerek görülmemiştir. Olay günü sanığın ... plakalı aracı ile seyir halinde iken yol kenarında bir kaç kişi ile sohbet eden müştekiye çarparak müştekinin kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebep olduğu anlaşılmış olup, sanığın eylemine uyan TCK'nın 89/1 ve 89/2. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanığın katılanın maddi zararını gidermemiş olması nazara alınarak CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, bununla birlikte sanığın sabıkasız geçmişi nazara alınarak verilen hapis cezasının TCK'nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine” karar verildiği, iş bu ceza kararının UYAP ortamında yapılan sorgulaması sonucunda YARGITAY 12 CD'nin 2017/9148 E. 2019/5098 K İLE sanığın aracında olduğu belirtilen kişinin tanık olarak dinlenmesi ve olay yerinde keşif yapılması için bozulduğu anlaşılmış, ancak bozma sonucu verilen karara dosya kapsamında rastlanmamıştır.

 

Bu durumda mahkemece, haksız fiilden kaynaklı davalarda kusur durumunun netleşmesi önemli olup, bu kapsamda davanın çözümünde etkili olduğu anlaşılan ceza davasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı, ceza dosyasındaki kusur raporları ve diğer deliller de değerlendirilerek kusur oranının netleştirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilip gerekirse yeniden kusur raporu alınarak sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma nedenine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

 

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 7. Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/01/2022 tarihli, 2020/506 Esas - 20221/41 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,

 

2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

 

3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,

 

4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,

 

5-İİK'nın 36.maddesi gereğince; Ankara 15. İcra Dairesinin 2022/2763 Esas sayılı dosyasına yatırılan 265.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,

 

5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

 

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 83 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor