2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." denilmiş, aynı Kanun'un 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanun'un 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
ZMMS tarafından zarar görene yapılan ödemeler, sigortalı işletenin de ödeme kadar sorumluluğunu kaldırır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1536 - 2023/1575
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1536
KARAR NO : 2023/1575
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI : 2020/46 Esas - 2021/855 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 29/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/12/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden ...'nın müşterek çocuğu...'ın 03.11.2019 tarihinde ... adresi önünde davalılardan ...'in üzerine kayıtlı olan ve davalı ...'nın sevk ve iradesinde ki ... plakalı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağına göre, kazaya karışan davalı ...'nın sevk ve yönetimindeki ... plakalı aracın 59585047 poliçe numarası davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, 2918 sayılı yasanın 85/1 maddesi gereğince diğer davalılar ile birlikte maddi zarardan mesul olduğunu, kazaya davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiğini, Arabuluculuk başvurusu sonrası davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından17.618,00 TL yatırılmış olduğunu, bedelin maddi tazminattan düşümünün gerektiğini, bu bedel uyarınca davalı sigorta şirketinin ibra edilmediğini, ancak sigorta limitleri dahilinde eksik ödeme yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilleri ... ile ... için her biri adına 100,00'er TL olmak üzere toplamda 200,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kazanın vuku bulduğu 03.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber (davalı sigorta yönünden 22.11.2019 temerrüt tarihinden itibaren) tahsiline, müvekkilleri ... adına 50.000,00'er TL ile müvekkilleri ... ve Muhammed adına 25.000,00'er TL olmak üzere toplamda 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen kazanın vuku bulduğu 03.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ... için 30.403,88 TL, ... için 18.412,90 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirkete başvuru üzerine 17.618 TL ödeme yapılarak davacının zararı karşılandığını, davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle kusur durumunun netleşmesinin gerektiğini, kazaya karışan aracın hususi olması nedeniyle faiz talebinin yerine olmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... ... vekili cevap dilekçesi sunmamış olup, 26/10/2019 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu kazanın meydana gelmemesi için bütün tedbirleri aldığını, müteveffa yayanın ebeveynlerine kusur izafe edildiğini, davacıların maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ceza davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini, talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek. haksız ve hukuki mesnetten yoksun manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı sürücü ...'in %20, 2016 doğumlu müteveffa çocuk yaya... ...'ın yaşı gereği kaza sırasındaki davranış faktörlerinin sonuç üzerine %80 etkili olduğu kaza sonucunda davacılardan ... ve ...’nin müşterek çocuklarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldıkları, davalı sigorta tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucu davacıların maddi zararlarının hesaplandığı ve bu miktara taleplerin artırıldığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet gereği tüm davacılar lehine bir miktar manevi tazminat takdiri gerektiği anlaşıldığından yapılan ıslah da dikkate alınarak “Davacı ... için 30.403,88 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 18.412,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden 05/12/2019, diğer davalılar yönünden 03/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere, davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıları verilmesine, -Davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... ... (velayeten ... ve ...) için 12.500,00 TL manevi tazminatın, davacı ... ... (velayeten ... ve ...) için 12.500,00 TL manevi tazminatın 03/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... ...’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; sigorta şirketi tarafından 05.12.2019 tarihinde baba için 6.297,45-TL, anne için 11.320,55-TL ödeme yapıldığını, ödeme tarihinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce olup, henüz Sigorta Genel Şartlarının tazminat hesabı hükümlerinin iptal edilmemiş olduğunu, ödeme tarihinde 1,8 teknik faiz kullanılarak tazminat hesabı yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle zararı karşılayıp karşılamayacağının 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılarak değerlendirilmesi gerekirken prograsif rant yöntemi kullanılarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda anne çalışmıyor diye müteveffa çocuğun bakım gideri yarıya düşürülerek hesaplama yapılmasının da doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkillerinin tali, müteveffa asli kusurlu olduğu için ayrıca ceza davası henüz karara dahi çıkmamışken hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalılar vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde, Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre; ödeme tarihi itibariyle gerçekleştirilen ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ile yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, yapılan ödemeye, hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme) hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Ancak ödemenin dava açıldıktan sonra yargılama devam ederken yapılması halinde bu kısım yönünden dava konusuz kalacağından, davacılar için hesaplanan destek tazminatından ödemenin asıl alacağa ilişkin kısmının (güncelleme yapılmaksızın) mahsubu gerekmektedir. Yine bu durumda ZMMS poliçesi limitinden davacı tarafa ödenen tazminatın varsa feriler hariç asıl alacak kısmının mahsubu ile kalan poliçe teminat limitinin belirlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." denilmiş, aynı Kanun'un 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanun'un 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
ZMMS tarafından zarar görene yapılan ödemeler, sigortalı işletenin de ödeme kadar sorumluluğunu kaldırır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; istinaf eden davalı sigorta şirketi tarafından 05/12/2019 tarihinde davacılardan ...’a 11.320,55TL, ...’a 6.297,45TL’nin poliçe limiti kapsamında ödeme yapıldığı sabit olup, hükme esas alınan aktüerya ek raporunda da bu miktarın ödeme tarihinden rapor tarihine kadar yasal faize göre güncellemesi sonucu bulunan miktarın hesaplanan destek tazminatından mahsup edildiği anlaşılmıştır. Ancak hükme esas alınan raporda ödeme tarihindeki veriler ve hesap yöntemi dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesinin yapılmadığı görülmüş olup, bu haliyle raporun karar vermeye elverişli olmadığı açıktır.
O halde, mahkemece aktüerya bilirkişisinden ek rapor veya başka bir bilirkişiden yeni rapor alınarak yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında rapor alınarak ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı Sigorta Şirketi vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksiklikler giderilerek ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma nedenine göre davalılar ... ve ... ... vekilinin tüm, davalı sigorta vekilinin sair istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; Ankara 7. Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/12/2021 tarihli, 2020/46 Esas - 2021/855 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre davalılar ... ve ... ... vekilinin tüm, davalı Sigorta vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK'nın 36. maddesi gereğince Ankara 2. İcra Dairesinin 2022/1369 Esas sayılı dosyasına yatırılan 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.