GEREKÇE: Dava, süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu ... Bankası'na ait 30/06/2016 tarihli, 8.000-TL bedelli çekin keşidecisinin davalı ... olup çek üzerinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2016/3458 sayılı soruşturma dosyasında ödeme yasağı konulduğundan çekin son hamil olan davacıya iade edildiği, ibraz tarihinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Eldeki davada; ilk derece mahkemesince, davacı tarafından ibraz edilen davalının keşidecisi olduğu çeke soruşturma dosyasında konulan ödeme yasağı nedeniyle çekin tahsil edilemediği, bu haliyle ciro silsilesinden hamil olduğu anlaşılan davacının zararının oluştuğu kabul edilerek, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davacı vekilince alacağa çekteki vade tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanması gerektiği ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulmuştur. Davaya dayanak çek zaman aşımına uğramış olmakla kambiyo senedi vasfını kaybetmiştir. Buna bağlı olarak çekteki keşide tarihine ilişkin belirleme hükümsüz hale geldiğinden, artık çekin keşide tarihinden itibaren faiz istenemez. Davalının dava tarihi öncesinde temerrüde düşürüldüğüne yönelik bir delil de bulunmamasına göre, mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde olup davacı vekilinin faiz başlangıcına ilişkin istinaf gerekçesi yerinde görülmemiştir. Diğer yandan dayanak çek zamanaşımına uğramış olmakla kambiyo senedi vasfını yitirmiştir. Çek bedeli bir ihtar ile talep edilmediği gibi faizin türü açıkça istinaf edilmediğinden çek üzerindeki keşide tarihi vade olarak kabul edilemeyeceğinden dava tarihi itibariyle faiz işletilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/1232
Karar Numarası: 2021/1160
Karar Tarihi: 13.07.2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacının keşide ettiği 30.06.2016 keşide tarihli ve 8.000-TL bedelli çekin dava dışı ... tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, çekin ibrazında çek hakkındaki soruşturmada verilen ödeme yasağı nedeniyle bedelinin tahsil edilemediğini, çekle ilgili yasal zamanaşımı süresinde takip yapılamadığından müvekkilinin kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirdiğini, bu nedenle davalının müvekkili aleyhine TTK'nın 732. maddesi gereğince sebepsiz zenginleştiğini belirterek, 8.000-TL bedelin sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerektiği, zararın mevcudiyetinin, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartı olduğu, zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olmasının yeterli olduğu, davada ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye ait olduğu, diğer bir deyişle keşidecinin ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabileceği, bu nedenle keşidecinin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından ibraz edilen davalının keşidecisi olduğu çeke soruşturma dosyasında konulan ödeme yasağı nedeniyle çekin tahsil edilemediği, bu haliyle ciro silsilesinden hamil olduğu anlaşılan davacının zararının oluştuğu, çekte ibraz tarihi bulunmadığından ve ibraz tarihi bulunmayan çeklere yönelik, keşide tarihinden itibaren faiz istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 8.000-TL sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine sebepsiz olarak zenginleştiğini, mahkeme kararının faiz başlangıcı ve türü itibariyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekin vade tarihi olan 30.06.2016 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini, ayrıca ortada ticari iş bulunduğundan ticari faiz uygulanması gerektiğini, zamanaşımına uğramış çek üzerindeki vade tarihinin temel ilişkiye dayalı alacak davalarında kesin vade olup olup bu günün geçmesiyle borçlunun kendiliğinden temerrüde düşmüş sayılması gerektiğini, bu nedenle çek üzerindeki vade tarihinin borçlunun ayrıca ihtar çekilmesini gerektirmeyecek biçimde temerrüde düştüğü tarih olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, 8.000-TL'nin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu ... Bankası'na ait 30/06/2016 tarihli, 8.000-TL bedelli çekin keşidecisinin davalı ... olup çek üzerinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2016/3458 sayılı soruşturma dosyasında ödeme yasağı konulduğundan çekin son hamil olan davacıya iade edildiği, ibraz tarihinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Eldeki davada; ilk derece mahkemesince, davacı tarafından ibraz edilen davalının keşidecisi olduğu çeke soruşturma dosyasında konulan ödeme yasağı nedeniyle çekin tahsil edilemediği, bu haliyle ciro silsilesinden hamil olduğu anlaşılan davacının zararının oluştuğu kabul edilerek, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davacı vekilince alacağa çekteki vade tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanması gerektiği ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulmuştur. Davaya dayanak çek zaman aşımına uğramış olmakla kambiyo senedi vasfını kaybetmiştir. Buna bağlı olarak çekteki keşide tarihine ilişkin belirleme hükümsüz hale geldiğinden, artık çekin keşide tarihinden itibaren faiz istenemez. Davalının dava tarihi öncesinde temerrüde düşürüldüğüne yönelik bir delil de bulunmamasına göre, mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde olup davacı vekilinin faiz başlangıcına ilişkin istinaf gerekçesi yerinde görülmemiştir. Diğer yandan dayanak çek zamanaşımına uğramış olmakla kambiyo senedi vasfını yitirmiştir. Çek bedeli bir ihtar ile talep edilmediği gibi faizin türü açıkça istinaf edilmediğinden çek üzerindeki keşide tarihi vade olarak kabul edilemeyeceğinden dava tarihi itibariyle faiz işletilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.'nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 13/07/2021