YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Gerekçe kısmı ile hüküm kısmı arasındaki çelişki, kararın infazında karışıklığa yol açacak nitelikte olduğundan, tashih yolu ile (veya tavzih) değiştirilmesinin hatalı olduğu hk. (BAM)

Karar Özeti

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve hukuka uygunluk denetimininin yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Kural olarak tavzih ve tashih sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması ve değiştirilmesi tavzih ve tashih yoluyla olmaz. Ancak gerekçe kısmı ile hüküm kısmı arasındaki çelişki, kararın infazında karışıklığa yol açacak nitelikte olduğunda tavzih ve tashih yoluna başvurulmasına Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereği imkan tanınmaktadır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu dava dosyasında mahkemece tashih kararı ile gerekçe yeniden yazılarak karar verildiği anlaşılmış olup; gerekçe tashih şerhi ile değiştirilemez. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen dikkate alınacağından HMK nın 355. Maddesi uyarınca davalı .. A.Ş.vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin başka nedenle kabulü ile, HMK nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

 

Karar

 

T.C.

 

İSTANBUL

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

36. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO: 2019/3193

 

KARAR NO: 2022/641

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

İ S T İ N A F K A R A R I

 

İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ: 10/04/2019

 

NUMARASI: 2017/427 E. - 2019/391 K.

 

DAVANIN KONUSU:Kira Sözleşmesinden kaynaklanan Alacak Davası

 

KARAR TARİHİ: 31/03/2022

 

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı bankanın Eyüp Topçular şubesi ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında temlik muhatabı borçlu davalının temlik sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme tarihinin 22/11/2010 tarihi, bedelinin ise 118.944,00 TL olduğunu, taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesi kapsamında ödenmesi gereken kira bedellerinden bir kısmının ödenerek bakiye 62.776,00 TL kısmının ödenmediğini, temlik sözleşmesi kapsamında ödenmeyen kira bedellerinin davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu araç kiralama sözleşmesine konu tarafın dava dışı ... Ltd. Şti. olduğundan bahisle davanın öncelikle bu şirkete karşı ihbar edilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin araçların kredi borçlarına karşı temlik sözleşmesi imzalandığını, dava konusu edilen kira borcuna ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 62.776,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. 27/06/2019 tarihli tashih kararı ile de sehven yazılıp onaylanan gerekçenin dosyaya uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusunun 22/11/2010 tarihinde davalı şirket ile dava dışı ... AŞ. arasında, 2011 model 0 km 2 adet aracın 36 ay süreyle kesintisiz olarak kiralanması amacıyla akdedilen Uzun Süreli Operasyonel Araç Kiralama Sözleşmesinin 1 numaralı maddesinde sözleşme süresinin 3 yıl olarak belirtildiği ve sözleşmenin sona erme tarihinin 31/12/2013 olarak düzenlendiğini, tüm alacakların zaman aşımına uğradığı, davacının, dava konusu Uzun Süreli Operasyonel Araç Kiralama Sözleşmesine ilişkin olarak müvekkil şirket ve ihbar olunan ... AŞ.' den hiç bir hak ve alacağı olmadığını, kira sözleşmesi sebebiyle davalı şirketten alacaklı konumunda olan dava dışı ... AŞ.; iş bu alacağını, davacıya olan ve sözleşme konusu vasıtalara ilişkin kredi borcuna karşılık, davacı tarafa ifa amacıyla temlik ettiğini, dava dışı ... AŞ.' nin temlike konu kredi borcunu tamamıyla ödediği ve davacının bu hususta hiç bir hak ve alacağı kalmadığı gibi, kredi borcu sebebiyle sözleşme konusu vasıtalar üzerindeki davacının tüm rehin hakkının da kaldırıldığını, kredi ve borcun ödenmesi ile kiraya konu vasıtalar üzerindeki rehin hakkının kaldırıldığı ve hatta bu vasıtaların 3. kişilere satışının dahi yapıldığı ve dolayısıyla ihbar olunan ... AŞ.' nin, müvekkil şirketten kiraya alacağına ve temlike konu hiç bir alacağının kalmadığı açıkça belirtildiğini, tüm bunlara rağmen Yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; araç kira sözleşmesinden kaynaklanan temlik alınan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; davacının, dava dışı ... AŞ.' den temlik aldığı alacağın, ... AŞ.' nin, davalı ile aralarındaki Uzun Süreli Operasyonel Araç Kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağı olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve hukuka uygunluk denetimininin yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Kural olarak tavzih ve tashih sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması ve değiştirilmesi tavzih ve tashih yoluyla olmaz. Ancak gerekçe kısmı ile hüküm kısmı arasındaki çelişki, kararın infazında karışıklığa yol açacak nitelikte olduğunda tavzih ve tashih yoluna başvurulmasına Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereği imkan tanınmaktadır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu dava dosyasında mahkemece tashih kararı ile gerekçe yeniden yazılarak karar verildiği anlaşılmış olup; gerekçe tashih şerhi ile değiştirilemez. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen dikkate alınacağından HMK nın 355. Maddesi uyarınca davalı .. A.Ş.vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin başka nedenle kabulü ile, HMK nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.


HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı ... A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi asıl ve 27/06/2019 tarihli tashih kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde bu davalıya iadesine, 4-Davalının işbu istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine, 5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 31/03/2022

 


Bu sayfa 73 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor