YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Otoyolda başıboş hayvan dolaşması nedeniyle meydana gelen kazada, yolun yapımından ve bakımından sorumlu olan tarafın %25 oranda kusurlu olduğuna örnek teşkil eden Kr.

Karar Özeti

Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile davaya konu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazaya karışan dava dışı diğer bir araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu bulunduğu, yolun yapımından ve bakımından sorumlu olan davalının başıboş hayvan girişlerini önleyici tel örgülerinin yırtık olması, bu yırtıkları zamanında onarmaması nedeniyle tel örgülerden giren iki koyunun trafiği tehlikeye düşürmesine bağlı meydana gelen kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu bulunduğu,

Karar

 

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1925 Esas 2022/ 1915 Karar

T.C.

ANKARA

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

21.HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2023/1925

KARAR NO : 2023/1915

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR

İNCELENEN DOSYANIN

MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 26/09/2023

NUMARASI : 2022/843 Esas 2023/578 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 12/12/2022

KARAR TARİHİ : 29/12/2023

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2024

 

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

 

DAVA

 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı aracın davalının sorumluluğu altındaki otoyolda başıboş hayvanları dolaşması nedeniyle trafik kazasına karışarak hasara uğradığını, hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, sigortalıya ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

CEVAP

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; düzenlenen raporlarda kazanın meydana geliş şeklinin farklılık arz ettiğini, müvekkilinin yükümlülüklerini eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini, müvekkilinin zarardan sorumlu tutulamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile davaya konu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazaya karışan dava dışı diğer bir araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu bulunduğu, yolun yapımından ve bakımından sorumlu olan davalının başıboş hayvan girişlerini önleyici tel örgülerinin yırtık olması, bu yırtıkları zamanında onarmaması nedeniyle tel örgülerden giren iki koyunun trafiği tehlikeye düşürmesine bağlı meydana gelen kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu bulunduğu, sigortalı araçta 65.268,60 TL hasar oluştuğu, aracın onarım bedelinin tevkifatlı olarak 58.299,26 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından sigortalı aracın tamir edildiği şirkete 58.299,24 TL ödendiği, ödenen hasar bedelinden davalının kusuruna isabet eden miktarın 14.574,81 TL olduğu, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 14.574,81 TL asıl alacak, 1.094,30 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın 14.574,81 TL asıl alacak ile 1.094,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.669,11 TL üzerinden iptaline, takibin anılan miktarlar yönünden takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, takip konusu alacak haksız eylemden kaynaklandığından likit nitelikte bulunmamakla yasal

koşulları oluşmayan icra inkar tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

 

İSTİNAF SEBEPLERİ

 

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta hasar tutarının 65.268,60 TL olarak dikkate alınması gerektiğini, dava dışı servise müvekkili tarafından 58.299,24 TL ödenmiş ise de, vergi dairesine de 6.969,36 TL ödendiğini, toplamının dikkate alınması gerektiğini, toplamı üzerinden davalının kusuruna isabet eden %25 hesaplandığında müvekkilinin 16.317,15 TL asıl alacak ile 1.242,90 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunun anlaşılacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; rücu şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin zarardan sorumlu tutulamayacağını, kaza raporunun dava konusu hususta yeterli delil niteliğine haiz olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, illiyet bağının davaya konu zarara ilişkin olarak üçüncü kişinin ağır kusuru sebebiyle kesildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

 

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Dava; TTK'nun 1472. maddesi uyarınca kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır.

 

01/01/2023 tarihinden itibaren ise bu sınır 17.830,00 TL'dir. İlk derece mahkemesince davacının dava dışı sigortalısına ödediği bedel nedeniyle toplam 17.559,29 TL olan alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde borcun tamamına yönelik davalı borçlunun itirazı üzerine açılan işbu itirazın iptali davasında, davanın kısmen kabulüne, davalının toplam 15.669,11 TL'ye yönelik itirazının iptali, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinafa konu ettiği miktar reddedilen 1.890,18 TL'ye, davalı vekilinin istinafa konu ettiği miktar ise kabul edilen toplam 15.669,11 TL'ye yönelik olup, 26/09/2023 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK'nun 346/1. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK'nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176).

 

Tüm bu nedenlerle HMK'nun 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinden temyiz yolu açık değildir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve 2017/3597 Esas 2018/5 Karar sayılı ilamı).

 

 

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1-İlk derece mahkemesi hükmünün HMK'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,

 

2-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf başvuru harcı ile 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,

 

3-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf başvuru harcı ile 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,

 

4-Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nun 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 29/12/2023


Bu sayfa 92 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor