Tanık olarak dinlenen U.Y.'nin sanık hakkındaki beyanlarının 2012 yılı öncesine dair olduğu, 2012 yılı sonrasında sanıkla bir irtibatının kalmadığını beyan ettiği, diğer tanık T.D.'nin beyanları incelendiğinde sanığın örgütsel mahiyette hareket ettiğine dair bir beyanına rastlanılmadığı, soruşturma aşamasında beyanına başvurulan B.B.'nin beyanlarının içeriğinde de sanığın örgütle bir bağı olduğuna dair bir beyana rastlanılmadığı, sanığın U.Y. isimli şahsı tanımadığı, tanık T.D. ve B.B. ile bir dönem birlikte görev yaptıklarına dair savunmalarının olması, tanık U. Y.'nin beyanlarının soyut nitelikte olması ve 2012 yılı sonrasına dair herhangi bir beyanının olmaması, sanığın tüm aşamalarda üzerine atılı suçlamaları istikrarlı bir şekilde reddetmesi hususları birlikte göz önünde bulundurularak sanığın bu konudaki savunmalarının hayatın olağan akışına uygun olabileceğine kanaat getirildiği, GARSON isimli gizli tanık tarafından teslim edilen SD kart içerisindeki bilgilerden yola çıkılarak düzenlenen veri inceleme raporunun tek başına sanığın örgüt ile organik bağ oluşturarak örgüt mensubu olduğuna kanıt teşkil etmeyeceği, zira örgüt üyeliği için sanığın süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerle örgüt faaliyetlerine iştirak etmesi, örgütün nihai amacı doğrultusunda eylemlerde bulunması gerektiği, dosya kapsamında sanığın söz konusu örgüte üye olduğunu gösterecek şekilde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerine ilişkin delillerin bulunmadığı, durum karşısında sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden arınmış, kesin, somut ve tam inandırıcı delil elde edilemediğinden yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2022/29352 E., 2023/2041 K.
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesince verilen beraat hükmüne yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. ... Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli 2020/105 Esas ve 2021/61 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesi ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 29.03.2021 tarihli ve 2021/510 Esas, 2021/706 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 17.06.2022 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının ( aleyhe ) temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın sohbet adı altındaki örgütsel toplantılara sıklıkla iştirak ettiğine,
2. Örgüte ait yurtta belletmen olarak görev üstlendiğine,
3. "GARSON" kod adıyla gizli tanıktan ele geçirilen hard disk içeriğindeki listede sanık hakkındaki bilgilerin de yer aldığının tespit edildiğine,
4. Hukuka aykırı kararın kaldırılmasına
5. Temyiz dilekçesinde belirtilen Sair Temyiz sebepleri ve sair hususlara ,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tanık olarak dinlenen U.Y.'nin sanık hakkındaki beyanlarının 2012 yılı öncesine dair olduğu, 2012 yılı sonrasında sanıkla bir irtibatının kalmadığını beyan ettiği, diğer tanık T.D.'nin beyanları incelendiğinde sanığın örgütsel mahiyette hareket ettiğine dair bir beyanına rastlanılmadığı, soruşturma aşamasında beyanına başvurulan B.B.'nin beyanlarının içeriğinde de sanığın örgütle bir bağı olduğuna dair bir beyana rastlanılmadığı, sanığın U.Y. isimli şahsı tanımadığı, tanık T.D. ve B.B. ile bir dönem birlikte görev yaptıklarına dair savunmalarının olması, tanık U. Y.'nin beyanlarının soyut nitelikte olması ve 2012 yılı sonrasına dair herhangi bir beyanının olmaması, sanığın tüm aşamalarda üzerine atılı suçlamaları istikrarlı bir şekilde reddetmesi hususları birlikte göz önünde bulundurularak sanığın bu konudaki savunmalarının hayatın olağan akışına uygun olabileceğine kanaat getirildiği, GARSON isimli gizli tanık tarafından teslim edilen SD kart içerisindeki bilgilerden yola çıkılarak düzenlenen veri inceleme raporunun tek başına sanığın örgüt ile organik bağ oluşturarak örgüt mensubu olduğuna kanıt teşkil etmeyeceği, zira örgüt üyeliği için sanığın süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerle örgüt faaliyetlerine iştirak etmesi, örgütün nihai amacı doğrultusunda eylemlerde bulunması gerektiği, dosya kapsamında sanığın söz konusu örgüte üye olduğunu gösterecek şekilde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerine ilişkin delillerin bulunmadığı, durum karşısında sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden arınmış, kesin, somut ve tam inandırıcı delil elde edilemediğinden yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde mahkemenin kabul, uygulama ve gerekçesi yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, karar gerekçelerine göre Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 29.03.2021 tarihli ve 2021/510 Esas, 2021/706 sayılı Kararında Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.