Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/812 Esas 2023/104 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davalı Ilgaz ...Şirketi'nin belirtilen gündemle toplantıya çağrılması için dava açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile davalı şirketin 2020 yılına ait toplantıya çağırmak üzere Murat Ilgaz'a yetki verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı şirketin ortakları olan davacı yanca davalı şirketin 11/04/2023 tarihli genel kurulda alınan kararın iptali ve yürütmesinin durdurulmasına yönelik elde dava açılmış olup, dosya kapsamında davacıların murisi olan ...'ın ve diğer şirket ortaklarının şirketteki hisse oranının ne olduğuna ilişkin bilgi belgenin, şirkete ait pay defterinin dosya kapsamında yer almadığı, HMK'nın 390/3.maddesi gereğince davacı yanın yaklaşık olarak ispata elverişli deliller sunması gerektiği, dosyaya sunulan bilgi belgelere göre istemin yaklaşık olarak ispatlanamadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin gerekçesi de göz önünde bulundurularak yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1880
KARAR NO : 2023/1873
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2023
NUMARASI : 2023/441 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALI :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 17/06/2023
KARAR TARİHİ : 27/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2023
İhtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA VE TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından ...'ın kızı olduğunu, murisin 17/01/2022 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesinin iptali için bir kısım mirasçılar tarafından dava açıldığını, murisin mal varlığına tereke temsilcisinin tayin edildiğini, dava konu genel kurulun çağrısız olarak şirket merkezi dışında başka bir şehirde toplandığını, davalı şirketin dava konusu 11/04/2023 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti / olmadığı takdirde iptali ile genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı taraf, dava dilekçesindeki iddialarını, genel kurul kararının yürürlüğünün durdurulmasına yönelik tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık olarak ispatlayamadığından, davacının haklılığının yaklaşık olarak ispatı yargılamayı ve delil toplanmasını gerektirdiğinden, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Genel kurulun şirket merkezi Ankara ili olmasına rağmen Eskişehir ilinde yapıldığını, şirket ortaklarından muris ...'ın vefatı üzerine müvekkilinin de mirasçısı olduğu terekeye tayin edilen tereke temsilcilerine çağrı yapılmadan toplantı yapıldığını, Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/37 Esas sayılı tereke dosyasında 21/06/2022 tarihli duruşmada Avukat ... ile Mali Müşavir ...'un tereke temsilcisi olarak atandığını, muris ...'ın vasiyetname kapsamında nüfus kaydına göre çıkartılan veraset ilamının iptaline yönelik olarak dava açıldığını, genel kurula çağrının tereke temsilcilerine tebliğ edilmeden yapıldığını, çağrısız genel kurul kapsamında olup tüm kararlar yok hükmünde olduğundan ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; TTK'nun 449. maddesi uyarınca 11/04/2023 tarihli genel kurulda gündem maddelerinin yürütmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir.
HMK'nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK'nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK'nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK'nın Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK'nın 389/1 maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin 2022/3754 Esas 2023/2060 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacılarının ..., davalılarının ... olup, Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/609 esas sayılı dosyasında verilen veraset ilamının yetersiz araştırmayla düzenlendiğinden bahisle iptali ve yeniden veraset ilamı düzenlenmesine yönelik dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verildiği, davalıların istinafı üzerine Dairece mirasçılık belgesinin iptali davasında iptalden etkilenecek tüm mirasçıların davada taraf bulunması gerektiği halde murisin oğlu ...'ın alt soyu olan ve karardan etkilenecek ...'ın davaya dahil edilmesi gerekirken taraf koşulu gerçekleştirilmeden hüküm kurulduğundan kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/812 Esas 2023/104 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davalı Ilgaz ...Şirketi'nin belirtilen gündemle toplantıya çağrılması için dava açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile davalı şirketin 2020 yılına ait toplantıya çağırmak üzere Murat Ilgaz'a yetki verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı şirketin ortakları olan davacı yanca davalı şirketin 11/04/2023 tarihli genel kurulda alınan kararın iptali ve yürütmesinin durdurulmasına yönelik elde dava açılmış olup, dosya kapsamında davacıların murisi olan ...'ın ve diğer şirket ortaklarının şirketteki hisse oranının ne olduğuna ilişkin bilgi belgenin, şirkete ait pay defterinin dosya kapsamında yer almadığı, HMK'nın 390/3.maddesi gereğince davacı yanın yaklaşık olarak ispata elverişli deliller sunması gerektiği, dosyaya sunulan bilgi belgelere göre istemin yaklaşık olarak ispatlanamadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin gerekçesi de göz önünde bulundurularak yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/12/2023