YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Şirket bünyesinde hem ortak hem çalışan olan davacının alacakları sebebiyle sermaye artırımı veya azaltımının tedbiren durdurulmasını talebinin, mahkemece nasıl değerlendirileceği hk

Karar Özeti

HMK'nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,

 

HMK'nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK'nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.

 

İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.

 

İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.

 

Somut olayda davacı yan davalı şirketin ortağı olduğunu 2018 Ağustos döneminden itibaren 3.200 TL huzur hakkı alması kararlaştırıldığını, eylül döneminden itibaren hiçbir yasal gerekçe göstermeksizin bu hakkın kendisine ödenmediğini, aynı zamanda davlı şirket bünyesinde "Resim Öğretmeni" olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sona ermesi sürecinde kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir işçilik hakkının kendisine ödenmediğini, davalı şirket nezdindeki hak ve alacaklarının koruma altına alınması için şirket nezdinde davacıya ait tüm hak ve borçların dondurulmasını, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar şirket nezdinde "Sermaye Artırımı" ve "Sermaye Azaltılması" işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, aksi kanaat hasıl olsa dahi sair işlemlerin önceki payına oranla davacı nezdinde hüküm ifade etmemesini, ödenmeyen ve evrak ile sabit 5 yıllık (192.000TL) ve birikmiş huzur hakkı alacağının güvence altına alınabilmesi amacıyla davalı şirketin "..." ve "..." nezdindeki hesaplarına 192.000 TL'nin en az yarısı kadar tedbir konulmasını karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

 

Somut olayda, mevcut dosya kapsamı ve talebi dikkate alındğında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

 

Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Karar

 

 

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1853 Esas 2023/1838 Karar

 

T.C.

 

ANKARA

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

21.HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2023/1853

 

KARAR NO : 2023/1838

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

KARAR

 

İNCELENEN DOSYANIN

 

MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ : 26/10/2023

 

NUMARASI : 2023/726 Esas (Ara Karar)

 

İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN

 

TALEP :Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)

 

TALEP TARİHİ : 19/10/2023

 

KARAR TARİHİ : 20/12/2023

 

GEREKÇELİ KARARIN

 

YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2023

 

Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma,kar payı,hisse bedeli ve huzur hakkı alacağı istemiyle açılan dava kapsamında kararda yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

 

TALEP

 

Talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 14/08/2018 tarih ve 2018/01/ sayılı Genel Kurul Kararı uyarınca "160 adet pay" ile ortaklarından olduğunu, 2018 Ağustos döneminden itibaren 3.200 TL huzur hakkı alması kararlaştırıldığını, eylül döneminden itibaren hiçbir yasal gerekçe göstermeksizin bu hakkın kendisine ödenmediğini, müvekkilinin aynı zamanda davlı şirket bünyesinde "Resim Öğretmeni" olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sona ermesi sürecinde kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir işçilik hakkının kendisine ödenmediğini, müvekkilinin davalı şirket nezdindeki hak ve alacaklarının koruma altına alınması gerektiğini, bu sebeplerden dolayı; şirket nezdinde müvekkiline ait tüm hak ve borçların dondurulmasını, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar şirket nezdinde "Sermaye Artırımı" ve "Sermaye Azaltılması" işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, aksi kanaat hasıl olsa dahi sair işlemlerin önceki payına oranla müvekkil nezdinde hüküm ifade etmemesini, müvekkilinin ödenmeyen ve evrak ile sabit 5 yıllık (192.000TL) ve birikmiş huzur hakkı alacağının güvence altına alınabilmesi amacıyla davalı şirketin "..." ve "..." nezdindeki hesaplarına 192.000 TL'nin en az yarısı kadar tedbir konulmasını talep etmiştir.

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

Mahkemece; davacının dava dilekçesindeki iddialarını, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık olarak ispatlayamadığından, davacının haklılığının yaklaşık olarak da ispatı yargılamayı ve delil toplanmasını gerektirdiğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.

 

İSTİNAF SEBEPLERİ

 

Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili G..., davalı şirketin 14.08.2018 tarih ve 2018/01 sayılı genel kurul kararı uyarınca "160 adet pay" ile ortaklarından olduğunu, müvekkilinin ayrıca davalı şirketten ağustos 2018 döneminden itibaren 3.200 TL huzur hakkı almasının kararlaştırıldığını, Eylül döneminden itibaren hiçbir yasal gerekçe göstermeksizin bu hakkın kendisine ödenmediğini, müvekkilinin aynı zamanda davalı şirket bünyesinde "resim öğretmeni" olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sona ermesi sürecinde müvekkilinin kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir işçilik hakkının kendisine ödenmediğini, taraflar arasında husumet başladığını, müvekkili ile davalı şirketin uyuşmazlıklar kapsamında mahkemelik olduğunu ve müvekkili ancak mahkeme yolu ile alacaklarını tahsil ettiğini, vuku bulan hadiseler üzerine, davalı şirket tarafından müvekkil maddi ve manevi anlamda dışlandığını, müvekkilinin hiçbir ortaklar toplantısına davet edilmediğini, tüm toplantı ve kararların oy çokluğuna dayanılarak müvekkilinin bilgisi ve katılımı dışında alındığını, ortaklık hakkında tüm bilgi taleplerinin reddedildiğini, kâr payı verilmediğini ve huzur hakkı ödemesinin kesildiğini, müvekkilinin yaşadığı dışlama ve hukuksuzluklara karşı kendi hissesini devretmek ve ortaklıktan çıkmak istediğini, bu kapsamda Ankara 77. Noterliği 13.09.2023 tarih ve 11788 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile TTK 595 kapsamında "devir izni" istendiğini, ancak davalı şirketin Ankara 69. Noterliği 28.09.2023 tarih ve 33653 yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde "devir ve satış talebini karşılamak mümkün değildir" demek suretiyle reddedildiğini, bu kapsamda bir toplantı dahi düzenlenmediğini, taraflarına hiçbir bilgilendirme de yapılmadığını, edinilen bilgilere göre davalı şirketin, "sermaye artırımı" yoluna gitmek suretiyle müvekkilinin hisse değerini suni biçimde düşürmek niyetinde olduğunu, bu kapsamda en azından müvekkilinin şirket nezdindeki hak ve borçlarının dava tarihinden itibaren dondurulmasını ve şirket nezdinde alınacak sermayeye ilişkin kararların işbu davanın kesin hüküm ile sonuçlanıncaya kadar müvekkili ... açısından geçerli sayılmamasını, ara kararın kaldırılmasını, tedbir taleplerinin kabulüne, işbu davamız kesin hüküm ile sonuçlanıncaya kadar müvekkili ... açısından geçerli sayılmamasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.

 

HMK'nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,

 

HMK'nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK'nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.

 

İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.

 

İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.

 

Somut olayda davacı yan davalı şirketin ortağı olduğunu 2018 Ağustos döneminden itibaren 3.200 TL huzur hakkı alması kararlaştırıldığını, eylül döneminden itibaren hiçbir yasal gerekçe göstermeksizin bu hakkın kendisine ödenmediğini, aynı zamanda davlı şirket bünyesinde "Resim Öğretmeni" olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sona ermesi sürecinde kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir işçilik hakkının kendisine ödenmediğini, davalı şirket nezdindeki hak ve alacaklarının koruma altına alınması için şirket nezdinde davacıya ait tüm hak ve borçların dondurulmasını, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar şirket nezdinde "Sermaye Artırımı" ve "Sermaye Azaltılması" işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, aksi kanaat hasıl olsa dahi sair işlemlerin önceki payına oranla davacı nezdinde hüküm ifade etmemesini, ödenmeyen ve evrak ile sabit 5 yıllık (192.000TL) ve birikmiş huzur hakkı alacağının güvence altına alınabilmesi amacıyla davalı şirketin "..." ve "..." nezdindeki hesaplarına 192.000 TL'nin en az yarısı kadar tedbir konulmasını karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

 

Somut olayda, mevcut dosya kapsamı ve talebi dikkate alındğında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

 

Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;

 

1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

 

2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

 

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

 

4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

 

Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/12/2023


Bu sayfa 83 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor