KTK’nin 111. maddesi çerçevesinde dava tarihinden önce düzenlenen ibraname sebebi ile yapılan ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin hesaplamada izlenecek yol; öncelikle ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için de, ödeme tarihindeki veriler (ödeme tarihindeki asgari ücret miktarları ) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılmalı, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve bulunan zarar miktarlarından da yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
Somut olayda ise, yapılan ödemenin yetersiz olduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1471
KARAR NO : 2023/1559
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2021
NUMARASI : 2020/5 Esas 2021/568 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının trafik sigortacısı olduğu traktörü eşi kullanırken traktörün devrilmesi sonucu eşinin hayatını kaybettiğini, davacının destekten yoksun kaldığını ileri sürerek 200,00 TL yoksun kalma tazminatını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde, sigorta şirketi tarafından 17/05/2019 tarihinde 71.605,00 TL davacıya ödeme yapıldığını, ibra edildiğini bildirerek davanın reddini
istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 01/09/2015 tarihinde meydana gelen kazada davacının desteğinin kullandığı traktörün devrilmesi ile kazanın meydana geldiği, dava konusu kaza davacının eşinin kullandığı traktörün devrilmesi şeklinde meydana geldiği için kusur konusunda bilirkişi raporu alınmadığı, davalı ... şirketinin davacıya destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi bulunmakla birlikte KTK'nın 111/2. maddesi uyarınca ibradan itibaren 2 yıl içinde dava açılmış olduğundan açılan davanın ibranamenin iptali istemine dayandığı bu nedenle hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı anlaşılmakla ödeme tarihindeki veriler esas alınarak destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmesi için bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi tarafından düzenlenen 04/01/2021 tarihli raporda, dava konusu kazanın meydana geldiği tarih ve sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi olan 11/12/2014'de eski genel şartlar ve Yargıtay uygulamalarına göre PMF yaşam tablosu esas alınarak ödeme tarihindeki veriler ile yapılan hesaplamada destekten yoksun kalma tazminatının 69.596,93 TL olarak belirlendiği sigorta şirketinin yaptığı ödemenin belirlenen tazminat tutarından fazla olduğunun belirtildiği, davacı yanın itirazı üzerine alternatifli rapor alındığı, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ödeme tarihi verileri esas alınarak TRH 2010 yaşam tablosu ve progressif rant tekniğine göre ödeme tarihinde davacının belirlenen zararının 86.945,25 TL olduğu, rapor tarihinde ise 104.441,24 TL olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında sunulan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın araç sürücüsünün tam kusurlu eylemiyle ölümüne neden olması sonucunda hayatta kalan eşinin destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği ve miktarı konusunda yapılan değerlendirmede; kazaya neden olan aracın poliçe düzenleme tarihi 11/12/2014 olup, sürücünün tam kusurlu olması halinde yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerine ilişkin trafik sigortası genel şartları yürürlüğe girmeden önce ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda 26/04/2016 tarihinde yapılan bu yöndeki değişiklikten önce olduğu, bu nedenle davacının tazminat talebinde bulunabileceğinin anlaşıldığı, davalı ... tarafından davacıya 17/05/2019 tarihinde 71.605,00 TL tazminat ödemesi yapılmış olup, ödemenin yeterli olup olmadığı, davacının bakiye tazminat alacağı bulunup bulunmayacağı konusunda yapılan değerlendirmede; kaza tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı için Yargıtay kararlarınca benimsenen yaşam tablosu ve hesaplama yönteminin uygulanması gerektiği, bilirkişi tarafından düzenlenen ilk rapor PMF yaşam tablosu ve prograsif rant tekniğine göre hesaplama yapmış olup, bu rapor hükme esas alındığı ve davacının bakiye destekten yoksun kalma alacağı olmadığı gerekçesiyle;" Davanın reddine" karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde, hesaplamanın TRH 2010 tablosu ve progressif rant yöntemi kullanılarak yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
KTK’nin 111. maddesi çerçevesinde dava tarihinden önce düzenlenen ibraname sebebi ile yapılan ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin hesaplamada izlenecek yol; öncelikle ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için de, ödeme tarihindeki veriler (ödeme tarihindeki asgari ücret miktarları ) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılmalı, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve bulunan zarar miktarlarından da yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
Somut olayda ise, yapılan ödemenin yetersiz olduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 29/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.