YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Ev sahibinin oğluna dükkan açıp birlikte çalıştıracakları gerekçesi tahliye talebinin, mahkemece nasıl değerlendirileceği hk.

Karar Özeti

Olayımıza gelince; davacı dava dilekçesinde ve yargılama süresindeki beyanlarında emekli elektrik mühendisi olup ticaretle ilgilenmek istediğini, dava konusu yeri elektrik malzemeleri satışı ve elektrik işi yapmak amacıyla satın aldığını, ihtara rağmen taşınmazın boşaltılmadığını belirterek tahliye kararı verilmesini istemiştir. Davalı ise ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, ihtarda ne iş yapılacağının belirtilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dayanak ihtarnamede ve dava dilekçesinde hangi işin yapılacağının bildirilmediği, ihtiyacın somutlaştırılmadığı, davacının ilk defa 20/03/2015 tarihli dilekçesinde iş yeri ihtiyacını somutlaştırdığı ayrıca dinlenen davacı tanıklarından ...'ın.... "bey burayı oğlu için dükkan yapmak istediğini söyledi" beyanında bulunduğu, oysa ki davacının oğlunu değil kendini ihtiyaçlı olarak gösterdiği, buna göre davacı ihtiyaçlının gereksiniminin gerçek, samimi ve zorunlu olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının yakın çevresine, oğlu için dükkan açmak istediğini söylemesi, oğlu ile birlikte çalışmasına engel bir durum olmayıp, ihtiyacın samimi olmadığını göstermez, kaldı ki dinlenen diğer davacı tanıkları da davacının elektrik malzemeleri satışı işi yapmak istediğini, dava konusu yeri bu amaçla satın aldığını beyan etmişlerdir. Ayrıca bilgisine başvurulan bilirkişi, taşınmazın belirtilen işi yapmaya uygun olduğunu belirtmiş olup, bu durumda dosyadaki mevcut deliller karşısında davacının işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece istemin kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

3. Hukuk Dairesi         2021/2563 E.  ,  2021/4328 K.

 

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı, dava konusu taşınmazı kendi işyerini açmak için 20.02.2014 tarihinde satın aldığını, davalının taşınmazda 01.01.1993 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, 21.11.2014 tarihli ihtarname ile de ihtiyaç nedeniyle süre sonunda kiralananın tahliye edilmesinin davalıya bildirildiğini belirterek, TBK'nın 347. maddesi gereği on yıllık uzama süresinin dolması ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı, davacının ihtiyacının samimi olmadığını, eski malik ile 01.01.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini beyanla davanın reddini dilemiştir.

 

Mahkemece, davanın reddine yönelik olarak verilen karar, Dairemizin 28.12.2017 tarih, 2017/7827 E.-2017/18433 K. sayılı ilamı ile; davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye istemi yönünden, taraf delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.

 

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı ihtiyaçlının gereksiniminin gerçek, samimi ve zorunlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

 

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davacı dava dilekçesinde ve yargılama süresindeki beyanlarında emekli elektrik mühendisi olup ticaretle ilgilenmek istediğini, dava konusu yeri elektrik malzemeleri satışı ve elektrik işi yapmak amacıyla satın aldığını, ihtara rağmen taşınmazın boşaltılmadığını belirterek tahliye kararı verilmesini istemiştir. Davalı ise ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, ihtarda ne iş yapılacağının belirtilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dayanak ihtarnamede ve dava dilekçesinde hangi işin yapılacağının bildirilmediği, ihtiyacın somutlaştırılmadığı, davacının ilk defa 20/03/2015 tarihli dilekçesinde iş yeri ihtiyacını somutlaştırdığı ayrıca dinlenen davacı tanıklarından ...'ın.... "bey burayı oğlu için dükkan yapmak istediğini söyledi" beyanında bulunduğu, oysa ki davacının oğlunu değil kendini ihtiyaçlı olarak gösterdiği, buna göre davacı ihtiyaçlının gereksiniminin gerçek, samimi ve zorunlu olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının yakın çevresine, oğlu için dükkan açmak istediğini söylemesi, oğlu ile birlikte çalışmasına engel bir durum olmayıp, ihtiyacın samimi olmadığını göstermez, kaldı ki dinlenen diğer davacı tanıkları da davacının elektrik malzemeleri satışı işi yapmak istediğini, dava konusu yeri bu amaçla satın aldığını beyan etmişlerdir. Ayrıca bilgisine başvurulan bilirkişi, taşınmazın belirtilen işi yapmaya uygun olduğunu belirtmiş olup, bu durumda dosyadaki mevcut deliller karşısında davacının işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece istemin kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün davacı taraf yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 122 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor