YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Konusu para alacağı olan davada (ecrimisil/kira alacağı), alacağı teminat altına almak amacıyla nakdi teminat alınmasına yönelik talebin yasal dayanağının bulunmadığı hk.

Karar Özeti

Somut olayda, dosya kapsamına göre, davacının sahibi olduğu dava konusu taşınmazda önceki malikin kiracısı sıfatı ile bulunan davalının taşınmazı süresinde boşaltmaması, tahliye kararı sonrasında kullanmaya devam etmesi nedeniyle uğranılan zararların tahsilinin talep edildiği, davanın konusunun para alacağı olduğu, ihtiyati tedbir talebine konu davalı adına kayıtlı taşınmazların aynına ilişkin bir dava olmaması , taşınmazların uyuşmazlığın konusu olmaması, nedeniyle HMK 389.maddesindeki koşulların mevcut olmadığı anlaşıldığından talebin yerinde olmadığı , yine alacağı teminat altına almak amacıyla yargılama konusu olan alacak için nakti teminat alınmasına yönelik talebin yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece talebin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekillerinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. İstinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine, kesin olmak üzere karar verilmiştir.

Karar

T.C.

 

İSTANBUL

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

 

2. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO: 2021/1761

 

KARAR NO: 2021/1538

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

İ S T İ N A F K A R A R I

 

İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ: 23/09/2021

 

NUMARASI: 2020/534 Esas, 2021/809 Karar

 

DAVANIN KONUSU: Tazminat

 

DAVA TARİHİ: 19/08/2020

 

KARAR TARİHİ: 20/10/2021

 

İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/534 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 13/07/2021 tarihli ara kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi.

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava sonucunda müvekkilin alacağına hükmedilmesi halinde alacağın semeresiz kalmaması ve müvekkilin telafisi mümkün olmayan bir zararla karşılaşması açısından davalı tarafın öncelikli olarak nakdi teminat yatırmaya mahkum edilmesini, bu talebimiz kabul edilmemesi halinde ise ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı tarafın dava konusu bedeli karşılayacak kadarki mal varlığı üzerine tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihracatta ilk 100 arasında olduğunu, mal kaçırma gibi bir durum söz konusu olmadığını belirterek davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; 13/07/2021 tarihli ara kararı ile, "Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemedeki beyanlarını tekrarla, verilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir.İstinafa Cevap: Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi vermemiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava mülkiyet hakkına dayalı haksız kullanımdan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili alacağına karşılık davalıdan nakti teminat alınması mümkün olmazsa davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve nakti teminat alınması talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. HMK’nın 389/1. maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." Düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerekir. Ayrıca HMK’nın 390/3. maddesine göre, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." Düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmaz, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığı yeterlidir. Başka bir ifade ile ihtiyati tedbir verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır.(m. 389/1). Kanun, burada "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından" söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi hâlinde,hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması,hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hâle gelmesi,gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Somut olayda, dosya kapsamına göre, davacının sahibi olduğu dava konusu taşınmazda önceki malikin kiracısı sıfatı ile bulunan davalının taşınmazı süresinde boşaltmaması, tahliye kararı sonrasında kullanmaya devam etmesi nedeniyle uğranılan zararların tahsilinin talep edildiği, davanın konusunun para alacağı olduğu, ihtiyati tedbir talebine konu davalı adına kayıtlı taşınmazların aynına ilişkin bir dava olmaması , taşınmazların uyuşmazlığın konusu olmaması, nedeniyle HMK 389.maddesindeki koşulların mevcut olmadığı anlaşıldığından talebin yerinde olmadığı , yine alacağı teminat altına almak amacıyla yargılama konusu olan alacak için nakti teminat alınmasına yönelik talebin yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece talebin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekillerinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. İstinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine, kesin olmak üzere karar verilmiştir.

 

KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacı vekilinin Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/07/2021 tarih ve 2020/534 Esas sayılı ara kararına yönelen istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan REDDİNE, 2-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına, 3-İstinaf başvurusu reddedildiğinden; alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Duruşma açılmadan karar verilmekle taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, HMK'nın 353/a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede HMK'nın 391/3. maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/10/2021


Bu sayfa 90 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor