YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Eser sözleşmeleri, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılabilir mi?

Karar Özeti

Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/51 Sayılı Tebliğin 16/11/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2018-32/52 sayılı Tebliğ’in 1. maddesi ile değiştirilerek 32 Sayılı Karara İlişkin 51 Sayılı Tebliğ’in 8. maddesinin eser sözleşmeleri ile ilgili kısmında "Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür." şeklinde düzenleme getirilmesine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 14/06/2023 tarih ve 2023/1588 Esas- 2023/2370 Karar sayılı emsal kararına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Karar

 

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

 

Esas No: 2022/184 - Karar No:2023/1152

 

T.C.

 

ANKARA

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

27. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2022/184

 

KARAR NO : 2023/1152

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

K A R A R

 

İNCELENEN KARARIN

 

 

MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ : 15/10/2021

 

NUMARASI : 2020/279 E-2021/608 K

 

 

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

 

KARAR TARİHİ : 14/11/2023

 

KARAR YAZIM TARİHİ : 12/12/2023

 

 

Davacı vekili tarafından davalı hakkında açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararına karşı davalı vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucunda;

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında kurulmuş 06/09/2017 tarihli ... köyünde bulunan Güneş Enerji Santrali IP Kamera konulu 51.452,00 USD tutarlı sözleşme nedeniyle davalının bakiye 30.508,62 USD borçlu bulunduğunu, sözleşme bedelinin 51.452,00 USD olarak belirlendiğini, düzenlenecek fatura tutarının ise 177.000,00 TL olduğunu, ödeme şeklinin ise sözleşmeye müteakip %25 avans, %35 malzeme tesliminde kalan %40’ının ise iş bitiminde olarak kararlaştırıldığını, ödemelerin döviz olarak yapılacağını, ancak faturanın vergi/maliye mevzuatı gereği sözleşmede belirlenen tutar üzerinden TL olarak kesilmesinin kararlaştırıldığını ve 26/12/2017 tarihli faturanın düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirdiğini, ... köyünde bulunan güneş enerjisi santraline müvekkili tarafından IP kamera sistemi kurulduğunu ve sorunsuz bir şekilde devreye alındığını, bu hususun teslim tesellüm ve teknik servis montaj formları ile de sabit olduğunu, davalı tarafından kısmi ödemeler yapıldıktan sonra kalan alacak 30.508,62 USD’nin tahsili için Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/1797 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek; davalının Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2020/1797 sayılı dosyasında yapılan icra takibine itirazının iptalini davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirini talep etmiştir.

 

Davalı vekili; davacının işi 177.000,00 TL bedelle üstlendiğini, davacıya toplam 87.000,0 TL ödeme yapıldığını, davacının edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmemesi nedeniyle anlaşmazlık yaşandığını, IP kamera sistemlerine ilişkin olarak herhangi bir teslim ya da kabul yapılmadığını, ayrıca 06/10/2018 tarihli Türk Parasının Korunması Hakkındaki 32 sayılı karar ve buna bağlı tebliğler uyarınca sözleşme bedellerinin dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağını, döviz olarak belirlenen bedellerin ise Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesinin zorunlu tutulduğunu, mutabakata varılamazsa 02/01/2018 tarihli TCMB kurları kullanılarak Türk parası cinsinden karşılığının hesaplanacağının düzenlendiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

 

Mahkemece; davanın 06/09/2017 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olup; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı yanın iş bu sözleşme gereğince edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, eserin teslim edilip edilmediği, bu suretle davacı yanın bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa tutarı hususlarından kaynaklandığı, yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında; taraflar arasında 06/09/2017 tarihli ... köyünde bulunan Güneş Enerji Santraline IP özellikli kamera sistemi kurulması konusunda sözleşme akdedildiği, davacı alt yüklenicinin işi eksik ya da ayıplı yaptığına dair davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı, bu suretle işin sözleşmeye göre teslim edildiğinin kabulü ile, hükme esas alınan 02/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davalı tarafça yapılan ödemelerin, ödeme tarihindeki kur üzerinden karşılığı mahsup edildiğinde, (51.452,00 USD-14.534,88 USD-6508,13 USD=30.408,99 USD) davalının bakiye borcunun 30.408,99 USD olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşme bedelinin USD üzerinden belirlendiği, iş bu sözleşmenin tarafları bağladığı, bu suretle davacının alacağının sözleşme gereğince USD üzerinden hesaplanması gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle; taraf ticari defterlerine göre davalı ödemeleri mahsup edildiğinde kalan bakiye 30.408,99 USD üzerinden davanın kısmen kabulüne, takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmaması nedeniyle davacının takip talebindeki işlemiş faiz isteminin ve alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.

 

Davalı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki sözleşme karşılığında davacıya 06/09/2017 tarihinde 50.000,00 TL, 13/09/2019 tarihinde ise 37.000,00 TL olmak üzere toplam 87.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak davacının üzerine düşen edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, davacı tarafından kurulan IP kamera sistemlerine ilişkin olarak müvekkili şirketçe herhangi bir teslim ya da kabul yapılmadığını, öte yandan, davacı tarafından bu iş için kesilen ve davaya dayanak teşkil eden fatura Türk Parası cinsinden iken, alacağın döviz olarak talep edilmesini kabul etmediklerini, kaldı ki, 06/10/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve buna ilişkin Tebliğler uyarınca Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramayacağının açıkça düzenlenmiş olup, aynı tebliğ uyarınca mevcut sözleşme bedellerinin Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesinin zorunlu tutulduğunu, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken, mutabakata varılamazsa; döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedellerin, 02/01/2018 tarihli TCMB kurları kullanılarak Türk parası cinsinden karşılığının hesaplanacağının da düzenlendiğini, davacı ile bu hususlarda mutabakat sağlanamadığını, ayrıca, 3065 sayılı KDVK.nun "Döviz ile yapılan işlemler" başlıklı 26. maddesinde: "Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrilir. " düzenlemesi yer aldığını, tarafların faturaya konu edilecek işlem için daha önceden kur tespit etmediği durumlarda faturanın düzenlendiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru ile Türk Lirası tutarının hesaplanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu belirterek; mahkeme kararının istinaf nedenleri doğrultusunda kaldırılarak öncelikle davanın reddini, aksi kanaatte olunması halinde alacağın, 06/10/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve buna ilişkin Tebliğler uyarınca 02/01/2018 tarihli TCMB kurları kullanılarak Türk parası cinsinden karşılığının hesaplanarak belirlenmesini talep etmiştir.

 

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

 

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

 

Taraflar arasında düzenlenen 06/09/2017 tarihli Teklif-Sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.

 

Dava, itirazın iptali davası olup, sıkı sıkaya icra takibine bağlıdır. Davaya konu Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/1797 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı olarak 06/09/2017 tarihli sözleşme gösterilmiştir.

 

Bu sözleşmede yapılacak imalatlar ve malzeme bedellerinin USD cinsinden belirlendiği, toplam sözleşme bedelinin 51.452,00 USD olarak gösterildiği, yine döviz kuru 3,44 TL olarak kabul edilmek suretiyle fatura tutarının 177.000,00 TL olacağı kararlaştırılmış olmakla, taraflar arasındaki sözleşme bedelinin döviz cinsinden kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.

 

Sözleşmede teslim tarihi belirtilmemiş, proje başlangıcında belirlenip teslim edileceği kabul edilmiştir. Sözleşmeye göre ödemenin %25’inin sözleşmeye müteakiben avans olarak yapılacağı, %35’inin malzeme tesliminde geri kalan kısmın ise iş bitiminden sonra peşin ödeneceği kabul edilmiştir. Davacı tarafından sözleşmede kararlaştırıldığı gibi 26/12/2017 tarihinde TL olarak 177.000,00 TL bedelli fatura düzenlenmiştir. Dosyada bulunan 26/09/2017 tarihli Teknik Servis ve Montaj Formu’na göre bir kısım malzemeler sistem altyapısı tesis edilerek, bir kısmı ise elden daha sonra sahada kullanılmak üzere teslim edilmiştir. Davalı yüklenici, faturasını ticari defterlerine de kaydettiği dava konusu işin sözleşmeye göre teslim edilmediğini ileri sürmüşse de, işin hangi kısmının ne şekilde teslim edilmediğine yada ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunmamıştır.

 

Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle davaya konu takibin taraflar arasında imzalandığı ihtilafsız olan 06/09/2017 tarihli sözleşmeye dayalı olmasına, teslimin 26/09/2017 tarihli Teknik Servis ve Montaj Formları ile yapılmış olmasına, bu tarihlerden sonra 06/10/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/51 Sayılı Tebliğin 16/11/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2018-32/52 sayılı Tebliğ’in 1. maddesi ile değiştirilerek 32 Sayılı Karara İlişkin 51 Sayılı Tebliğ’in 8. maddesinin eser sözleşmeleri ile ilgili kısmında "Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür." şeklinde düzenleme getirilmesine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 14/06/2023 tarih ve 2023/1588 Esas- 2023/2370 Karar sayılı emsal kararına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

 

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.717,89 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.179,47 TL'nin mahsubu ile bakiye 9.538,42 TL harcın davalıdan tahsili

Hazine'ye irat kaydına,

 

3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nun 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay'da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 14/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 79 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor