YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Gecikme cezasının istenebilmesi için sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerektiği hk.

Karar Özeti

 

Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş olmadıkça veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir (TBK 179/2). İfaya ekli cezai şartın amacı borcun kararlaştırılan zaman ve yerde ifa edilmesini sağlamak, alacaklının borcun kararlaştırılan yer ve zamanda ifa edilmemesi sonucu uğradığı ya da uğrayacağı muhtemel zararı gidermektir. Gecikme cezasının istenebilmesi sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmasını gerektirir. Alacaklı ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş ise, gecikme cezası isteyemez. Ancak aksi sözleşmede kararlaştırılabileceği gibi, alacaklının ifadan önce gecikme cezası hakkını saklı tuttuğunu gösterir davranışları mevcut ise, sonradan yapılacak teslim sırasında çekince koymamış olsa dahi gecikme cezası talep edebilir (Yargıtay 6. HD 21.06.2023, 2022/1551, 2023/2463; Yargıtay 15. HD 25.03.2021, 2020/2512, 2021/1196).

Karar

 

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

 

Esas No: 2022/243 - Karar No:2023/1174

 

T.C.

 

ANKARA

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

27. HUKUK DAİRESİ

 

DOSYA NO : 2022/243

 

KARAR NO : 2023/1174

 

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

K A R A R

 

 

İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ : 30/12/2021

 

NUMARASI : 2020/16 E-2021/1006 K

 

 

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

 

KARAR TARİHİ : 16/11/2023

 

KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2023

 

Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Davacı vekili özetle; davalının iş sahibi DSİ ile akdettiği sözleşme gereğince yüklenicisi olduğu sözleşme kapsamındaki gölet aks yeri ve gölet rezervuarının 1/1000 ölçekli haritasının yapılması işinin 30.01.2018 tarihli sözleşme ile müvekkiline taşere edildiğini, müvekkilinin 21.06.2018 tarihinde yeni tahdide göre harita alımlarını tamamlayarak davalıya e-posta ile gönderdiğini ve çalışmanın 07.08.2018 tarihinde üst yazı ile iş sahibine sunulduğunu, 14.08.2018 tarihinde onaylandığını, davalının 23.600 TL borcu ödemediğini, icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.

 

Davalı vekili özetle; taraflarca akdedilen 30.01.2018 tarihli sözleşmede iş süresinin alt yüklenici olurunun alındığı tarihten itibaren 30 gün olarak belirlendiğini, revize tahdit krokisinin 04.06.2018 tarihli e-posta ile davacıya gönderildiğini, iş süresinin bu tarihten itibaren 30 gün olduğunu, davacının iki takım cilt ve üç takım haritayı kontrol ve onay için 07.08.2018 tarihinde bizzat idareye sunduğunu, 14.08.2018 tarihinde onaylandığını, işin 64 günde tamamlandığını, gecikilen 34 gün için günlük binde beş oranında gecikme cezası hesaplanması gerektiğini, davacının düzenlediği 28.12.2018 tarihli faturanın müvekkili tarafından noter marifetiyle 03.01.2019 tarihli ihtarname ekinde iade edildiğini savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesince; "Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, taraf vekillerinin beyanları, bilirkişi raporu, icra takip dosyası ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında yukarıda detayları belirtilen sözleşme ile davacının davalıdan gölet yeri ve rezervuarının 1/1000 ölçekli haritasının alınması işi konusunda anlaşma yapıldığı, dava dışı DSİ kurum yazı cevabı incelendiğinde davalı ile dava dışı kurum arasında Bingöl-Çapakçur Göleti ve Sulaması Planlama Mühendislik Hizmetleri'' konusunda yapılan sözleşme uyarınca birinci ve ikinci hak ediş bedelleri toplamı 120.000,00-TL'nin davalı tarafından alındığı, tarafların usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarına bakıldığından davacının fatura miktarı kadar davalıdan alacaklı olduğu, takip konusu faturanın davalı defterlerinde bir kaydının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Yukarıda ön inceleme duruşmasında tespit olunan uyuşmazlık konuları bakımından dosya incelendiğinde, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4. maddesinde, iş süresinin 30 gün olarak belirlendiği, ayrıca kontrol ve onay sırasında dava dışı idareden kaynaklanan süre kayıplarının süre uzatımı olarak dava konusu işe ekleneceği, sözleşmenin 5. maddesinde ise, davacıya yapılacak ödemenin dava dışı kurum tarafından yapılacak hak ediş ödemelerinin ve fatura karşılığı olacağının tespit edildiği, bilirkişi marifetiyle de tespit edildiği üzere davacının işe başlayabilmesi için haritası yapılacak alanın sınırlarının belirlenmesi ve bunun alt yüklenici olan davacıya bildirilmesi gerektiği, kurum ve tarafların yazışmalarına göre haritası yapılacak göletin aks yerinin değiştirilmesi sonrası idarece tahdit krokisinin 05/06/2018 tarihinde uygun bulunarak onaylandığı, böylece davacının işe başlama tarihinin 05/06/2018 olarak kabul edilmiş sayılması gerektiği anlaşılmaktadır. Harita mühendisi bilirkişi marifetiyle açıklandığı üzere harita üretim işi tahdit krokisinin belirlenmesinin 3 aşamadan oluştuğu, birinci aşamasının nirengi ve nivelman istikşaf kanavalarının hazırlanması ve idare tarafından onaylanması, ikinci aşamasının yer kontrol noktalarının tesisi, ölçümlerin yapılması, kadastro müdürlüğü tarafından kontrolü ve onaylanması, üçüncü aşamasının hesap cildinin hazırlanması, hâlihazır harita alımlarının yapılarak paftaların üretilmesi, idare tarafından büro ve arazi kontrollerinin yapılarak onaylanmasından ibaret olduğu, bu belirtilen iş aşamalarına başlanabilmesi için her seferinde bir önceki aşamanın idare tarafından uygun bulunması ve onaylanması gerektiği, bu kapsamda iş aşamalarının hazırlanarak idareye teslim edildiği tarih ile idarenin işi kontrol ederek varsa eksiklik bildirdiği ya da işi onayladığını bildirdiği tarih arasındaki sürenin idarede geçen süre olacağı, bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde davacının sözleşme konusu işi idarede geçen süreler hariç 22 günde sözleşmeye uygun şekilde tamamladığı, diğer taraftan sözleşme uyarınca idarenin gerekli kontrolleri yapması için gerekli olan zaman aralığının davacının iş süresine eklenmeyeceği, sözleşmede belirtilen davalı tarafından ödenmeyen fatura tutarı kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, sözleşmeye istinaden faturadan kaynaklanan ve bilirkişi raporu ile hesaplanan alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, yukarıda belirtilen olgular ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulüne karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle "1-DAVANIN KABULÜ ile; Davalı hakkında başlatılan Ankara 19.İcra Müdürlüğünün 2019/470 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile 23.600-TL üzerinden takibin devamına, Asıl alacak miktarı likit olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" karar vermiştir.

 

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunma ve vakıaları tekrarla, davacının işi 64 günde tamamladığı, davacının 34 gün gecikme için 51.064 TL gecikme cezası ödemesi gerektiğinden müvekkilinin alacaklı olduğu, davacı 21.06.2018 tarihinde tamamlayarak e-posta ile müvekkiline gönderdiğini iddia etmiş ise de, harita yapımının tamamlanabilmesi için gerekli olan jeoid ondülasyon farkının Harita Genel Komutanlığından 18.07.2018 tarihinde alındığı, davacının yüklendiği işi 07.08.2018 tarihinde idareye sunduğu, mahkemenin yeni bir heyetten rapor alınması ve Harita Mühendisleri Odasından görüş sorulması taleplerini dikkate almadığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

 

İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek

yapılmıştır.

 

Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş olmadıkça veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir (TBK 179/2). İfaya ekli cezai şartın amacı borcun kararlaştırılan zaman ve yerde ifa edilmesini sağlamak, alacaklının borcun kararlaştırılan yer ve zamanda ifa edilmemesi sonucu uğradığı ya da uğrayacağı muhtemel zararı gidermektir. Gecikme cezasının istenebilmesi sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmasını gerektirir. Alacaklı ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş ise, gecikme cezası isteyemez. Ancak aksi sözleşmede kararlaştırılabileceği gibi, alacaklının ifadan önce gecikme cezası hakkını saklı tuttuğunu gösterir davranışları mevcut ise, sonradan yapılacak teslim sırasında çekince koymamış olsa dahi gecikme cezası talep edebilir (Yargıtay 6. HD 21.06.2023, 2022/1551, 2023/2463; Yargıtay 15. HD 25.03.2021, 2020/2512, 2021/1196).

 

Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında özellikle ihtirazi kayıtsız teslim alındığının anlaşılmış bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

 

1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,

 

2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.612,12 TL istinaf karar harcından yatırılan 403,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.209,09 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,

 

3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 70 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor