YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Husumet nedeniyle davanın reddi halinde, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı hk. (BAM)

Karar Özeti

Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile bu Kanunun 168. maddesi gereğince Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (Tarife) hükümleri uygulanır. Tarifenin 7/2 maddesi gereğince davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.

Karar

 

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ

 

Esas No: 2023/1088 - Karar No:2023/1180

 

T.C.

 

 

ANKARA

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

 

27. HUKUK DAİRESİ

 

 

DOSYA NO : 2023/1088

 

KARAR NO : 2023/1180

 

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

K A R A R

 

 

 

İNCELENEN KARARIN

 

MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

 

TARİHİ : 01/09/2023

 

NUMARASI : 2023/456 E-2023/560 K

 

 

 

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

 

KARAR TARİHİ : 16/11/2023

 

KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2023

 

Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli davada mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme ile müvekkilinin davalının yüklenicisi olduğu iş kapsamındaki pompa istasyonları elektrik-teçhizat montaj işini üstlendiğini, 16.12.2022 tarihinde geçici kabul yapıldığını, davalının ihtirazi kayıtsız teslim aldığını, müvekkili tarafından kesilen iş bedeline ilişkin faturaların davalı tarafça ödenmediğini, 2023/2304 sayılı icra takibinin başlatıldığını, itiraz nedeniyle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/253 esas sayılı itirazın iptali talepli davanın açıldığını, derdest olduğunu, davalının haksız biçimde 200.000 USD tutarlı teminat mektubunu nakde çevirdiğini öne sürerek şimdilik 10.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı vekili özetle; arabuluculuğa başvurulmadan davanın açıldığını savunarak davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesince; "...somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce 14/07/2023 tarihli ara karar ile arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin tutanağın ibrazı yönünde oluşturulan karar üzerine davacı vekilince 25/07/2023 tarihli dilekçe ile işbu davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak meselesi olduğunu, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin derdest 2023/253 E sayılı dosyasındaki konuya ilişkin olup fer'i nitelikte bir dava olması nedeniyle yeniden arabuluculuğa başvurulmadığını ve istirdat davalarının niteliği itibariyle zorunlu arabuluculuk dava şartını gerektirmediğini beyan etmiştir. Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/253 Esas sayılı dava dosyasının uyap sistemi üzerinden celp edilen belge örneklerinin incelenmesinde; davacısının .... A.Ş, davalısının .... A.Ş, dava konusunun Ankara 22. İcra Dairesi'nin 2023/2304 E sayılı adi iflas takibine yapılan itirazın İİK 156 maddesi gereğince kaldırılması ve borçlu şirketin iflası talebinden ibaret olduğu, arabuluculuk tutanağının davanın dayanağı olan Ankara 22. İcra Müdürlüğü'nün 202/2304 Esas sayılı icra takip dosyasındaki ihtilafa ilişkin olduğu, arabuluculuk görüşmeleri sırasında işbu dava konusu ihtilafa ilişkin müzakerede bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda dava açılmadan arabuluculuk işleminin tamamlanmadığı ve arabuluculuğa ilişkin dava şartı gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, dava dilekçesi karşı yana tebliğe olunmadığından vekalet ücreti tayin ve takdirine yer" olmadığı gerekçesiyle "1-Davanın 6102 sayılı TTK'nın 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi ile HMK'nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine," karar vermiştir.

 

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verildiği halde müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediği nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

 

 

İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

 

Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti, yargılama giderleri kapsamındadır (HMK 323/ğ). Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK 326/1). Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir (HMK 330).

 

Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile bu Kanunun 168. maddesi gereğince Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (Tarife) hükümleri uygulanır. Tarifenin 7/2 maddesi gereğince davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.

 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edebilmelerinin yanı sıra, mahkemelerin iş yükünün de azaltılması düşüncesiyle bazı hukuk uyuşmazlıkları için bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak arabuluculuk benimsenmiştir. 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi gereğince, bu Kanununun 4. üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır. HUAK 18/A madde uyarınca arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak kabul edilmesi halinde, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olup, bu zorunluluğa uyulmaması durumunda mahkemece davacıya bir haftalık kesin süre içinde eksikliğin tamamlattırılması için süre verilmeli, verilen sürede eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmeli, yine dava arabuluculuğa başvurulmadan açılmış ise, herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmelidir.

 

Somut olayda davacı, davalının yüklenicisi olduğu iş kapsamında üstlendiği imalatı tamamladığını, geçici kabulün yapıldığını, iş bedeline ilişkin faturanın ödenmediğini ve teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiğini öne sürerek nakde çevrilen teminat mektubu nedeniyle şimdilik 10.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

 

Davaya konu alacak talepli uyuşmazlık zorunlu arabuluculuğa tabi olup, mahkemesince davacı tarafa arabuluculuk tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için bir haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde tutanak sunulmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmaktadır.

 

Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,

 

2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı davalı tarafça yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

 

3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay'da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 16.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla ile karar verildi.


Bu sayfa 77 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor